SON FIKRALARDAN BİR DEMET !..

---Sürpriz Yapmaya Gelmişler?..

Genç hemşire gece nöbetinden çıkıp, sabah erkenden evine gelir, kocasını uyandırmamak için sessiz ve yavaşça soyunurken, yatak odası karyolasının ayak ucunda, battaniyeden çıkmış iki kadın ve iki erkek ayağı görür!.. Cinleri tepesine çıkan genç hemşire; 'kocasının eve kadın getirdiğini zannederek' kapı arkasında duran beyzboll sopasını kaparak, kafalarına kafalarına vurmaya başlar!.. İniltiler kesilince, zaten yorgunluktan bitap düşmüş, kan-ter içinde kalan hemşire, burnundan soluyarak mutfağa bir bardak su içmeye gider!.. Bir de bakar ki; orada kocası oturmuş, gazete okumaktadır!.. Kocası hemen; "Hoş geldin canım; akşam senin nöbetçi olduğunu bilmeden bize sürpriz yapmaya gelen annen ile babanı bizim yatak odasında kalmalarını söyledim, eğer uyandılarsa onlara bir 'Hoş Geldiniz' der misin şekerim?" demez mi?.. Hemşire olduğu yere yığılır kalır...

--- Büyüyünce Ne Olacaklarmış?..

Bir gün öğretmeni küçük Osman'a sorar; "Söyle bakalım Osman, sen büyüyünce ne olmak istersin?" der... Minik Osman, sanki önceden hazırmış gibi sıralamaya başlamış; "Öğretmenim ben büyüyünce çok zengin olacağım; denizde yatım, havada jetim, lüks semtlerde katım olacak!.. Evlenince hem kendime ve hem de karıma özel arabalar alacak, onu altın takı ve bileziklerle, inci ve elmaslar içinde yüzdüreceğim!" demiş... Bu yanıttan çok mutlu olan bayan Öğretmen, bu sefer de küçük Ayşe'ye, büyüyünce ne yapmak istediğini sorar? Minik Ayşe hiç düşünmeden cevabı yapıştırır; "Ben büyüyünce Osman ile evlenip, onun karısı olacağım örtmeniimmm" diye bağırır...

--- Bir Gazeteyi Alamamış !?

Genç biri, cafede arkadaşına dert yanıyordu: "Dün sabah erkenden mahallenin dul bayan marketçisine gittim... Sıra sıra gazetelere göz gezdirip, bayana dedim ki; 'Ben Hürriyet'i çok severim ama, iyisi mi bugün sen bana bir Sabah veriver!' dedim... Kadın birden fenalaştı, bana terliğini fırlattı!.. Ben ne olduğunu anlamadan bu sefer de; 'Madem öyleyse, bana bir Akşam veriver bari' deyince marketinden kovdu!.. Tam çıkarken ben yine dönüp; 'Gitmeden bana bir Posta ver de, öyle gideyim yahu!" deyince de, hemen telefonla polisi çağırdı!.. Vay be arkadaş, ben şimdi bu kadına ne dedim de bunlar benim başıma geldi yahu?" diye dertleniyordu... Peki, siz bu işten bir şey anladınız mı bakayım?..

---Merhum Can Yücel'den bir şiir yazmazsak ayıp kaçar, işte o şiir:

"Kendine bak, kendine/ Özüne/ Sözüne/ Benliğine;/ İlgilenme kimseyle/ Kim ne yemiş, kim ne giymiş?/ Bundan sana ne?/ Sen kendini besle:/ Bilgiyle/ Sevgiyle/ Şefkatle!../ Ancak o zaman ulaşırsın/ İnsan olmanın erdemine!.."

Yazımı bitirirken, son dakikada internete düşün bir haberi sizinle paylaşmadan yazıma son vermek istemiyorum: CHP sayesinde, daha doğrusu Bay Kemal'in büyük siyasi hataları yüzünden bugün Meclis'te grubu olan Deva Partisi lideri Ali Babacan, gidecek başka TV Kanalı bulamamış gibi 'Ekol TV'ye çıkıp, konuşacak başka 'gazeteci kılıklı' bulamamış gibi, artık herkesin dışladığı 'Nagehan Alçı'ya konuşmuş... Orada diyordu ki; "Bizim parti tabanımız artık CHP ile değil, kendi partimiz benzeri partilerle beraber yol yürümek istiyorlar!.." diyordu... "İyilikten maraz doğar" dedikleri bu olsa gerek!?

Umarım, evinin o çok meşhur mutfağından bunları Bay Kemal de ibretle dinliyordur, yaptığı büyük hataları görüp, bir daha siyasetin yanından bile geçmez, CHP'nin de semtine uğramız!?      Sakin KOŞAR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI