KUZEYDEN GELDİLER

                                           KUZEYDEN GELDİLER

Osmanlı'nın    son   dönemlerinde  geçen  ve  gerçek  hayat   hikayelerinden  derlenen  '' Kuzeyden   Geldiler''  adlı  bu  romanı   zevkle, severek  okudum. Kitap  hiç   bitmesin , sonlanmasın  istedim. Soluk   soluğa  okunan  bu  romanın   yazarı   Eşref   Ayaz  ile, Silifke  Halk   kitabevinde   sevgili  arkadaşım   Yaşar   Öztürk   sayesinde  tanıştık. Dünya  iyisi,   Eşref  Beyi  iyi  ki tanıdım. Kesintisiz 30  yıl boyunca Mardin-Savur  İlçesinde  Belediye  Başkanlığı  yapmış.  İki   gün  boyunca   hoş  sohbetler   ettik. Dünya  görüşümüzün   aynı  olması   beni  ziyadesiyle   mutlu   etti. Emperyalizme   karşı  olması  ve  hümanist  bir  kişiliği   benim  hoşuma  gitti. Kitabın   giriş  kısmında  biraz  zorlanacağımı   düşünerek : '' İlk   40  sayfa  sıkıcı  gelebilir  ama  sonrasında  akıcı  bir  şekilde okursunuz'' uyarısı  yaptı. İçeriğinden  fazla  söz  etmeden   başka   konulara  geçtik. Yatağan'a  gelince  ilk  işim,  bu  güzel  romanı  okumak  oldu.  Kitaptan  çok  etkilendim. Baştan   sona  sıkılmadan da  okudum.

Evrensel   Basın   Yayınları  tarafından   basımı  yapılmış   bu  güzel   eseri   mutlaka  okuyunuz. Eşref  Ayaz, Mardin'in  Savur  İlçesinde  doğdu. Arapça  ve  Kürtçe  anadilidir. Türkçeyi okulda  öğrendi. İlk  ve  ortaokulu  Savur'da, liseyi  ise  Diyarbakır  ve   Mardin'de  okudu. Ankara'da   Siyasal  Fakültesi'ni  bitirdi. 12  Eylül'e  kadar   kısa  süre  bir  kamu   kurumunda  çalıştı. 1984-2014  yılları   tam  30  yıl  Savur   belediye  başkanlığı   yaptı.

Osmanlı ,  Doğu  ve  Güneydoğu'da   kaybettiği   topraklarının   hıncını  ve  yenilgilerinin  acısını  orada  yaşayan  halkına   baskı  ve   zulümler  yaparak   bedeller   ödetir. Mezhep   kavgaları   çıkar. Feodalizmin   acımasızca   hüküm  sürdüğü   o  yılları , o  bölgenin   çocuğu   olduğu  içinde  iyi  bildiğinden  Eşref  Bey, romanın   hakkını  vermiş. Emeğine  değmiş. Kutluyorum, böyle  güzel  bir  eser   yazdığı  için. Osmanlı  yanlısı   aşiretlerle , karşı  olan   aşiretlerin  kavgasına   değinmiş. Baskı, zulüm, açlık  ve  kıtlık  içerisinde   yaşayan  halk,  zor  koşullar  altında   bir  de  göçle  ve  sürgünle   karşı  karşıya  kalınca    çaresiz  aşiretlerin  buyruğu  altında  yaşamışlar. O dönemde  Mardin  civarında  yaşayan  Keldani, Süryani, Kürt, Nasturi, Yezit ve Ermeni  halklarının   kadim  topraklarında  geçen  hazin  öykülerini  anlatıyor  bu  roman.

Derevelilerle   Habezbeniler    birbirlerine   düşman  olan   iki  aşiret  olup, diğer  aşiretlerin  desteğini  almak  için  birbirleriyle   akraba   evliliği  yaparak  düşmanlarına   karşı  güç  oluşturmaya  çalışıyorlar. Deriveliler   Aşireti'nin  ağası  olan  Hüseyin'in  oğlu   Cemil, romanın   baş  karakteridir, kahramanıdır. Kitabın   son  bölümü   Suriye'de  geçer. Sonu  acıklı da  olsa  beklenmeyen  bir  durumla biter. Neyse  daha  fazla  açıklamayayım. Alın  okuyun. İyi  okumalar   efendim. 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI