ÖRTÜLÜ KADIN

                                       ÖRTÜLÜ   KADIN

                    Son Saat'in anket yazarı A. Sırrı Bey, düzenlediği anketin sorularını gönderdi. Sırrı Bey'in bütün soruları bende aynı alakayı uyandırmadı. Onun için yalnız ikisi üzerine duracağım.

                    Anket yazarı soruyor:

--Kadınları açık saçık mı, kapalı mı görmeye tercih edersiniz?

                    Sırf ahlaki bir endişeye tabi olarak, kadınları mümkün olduğu kadar açık saçık görmeyi tercih ederim. Çıplak kadın tamamen zararsızdır. Kadın ancak örtünüp saklandığı andan itibarendir ki bir fitne ve fesat unsuru oluyor. Eski sanat, çıplak kadın heykellerinde ahlaka aykırı hiçbir mahiyet görmezdi. Bunda derin bir isabet var. Çıplak Afrodit heykeli, örtülü Meryem tasviri yanında baştan aşağı saflık ve iffettir. Zira çıplak bir kadın vücudu karşısında hayalimiz harekete gelmek için hiçbir gıda bulmaz. Halbuki ''hayal'', örtülü bir kadınla karşı karşıya gelince derhal mahrem örtülerin altına girer ve orada heyecan verici bir alem yaratmaya başlar. Hayali tahrik eden her şey gibi ''örtülü kadın'' da ahlaka aykırıdır.

                            Kadın tabii unsurlarına döndürülünce zannedildiği kadar korkunç ve tehlikeli bir mahluk değildir. Erkek kadından değil, kendi yarattığı kadının elinden şu çektiği azabı çekiyor. Yüz binlerce tezgah, kadının hakiki vücudunu gizlemek rengarenk kumaşlar dokuyor, binlerce kimya hanede soluk dudaklarını kırmızılatmaya, sönük gözlerini siyahlatmaya, esmer yüzünü beyazlatmaya, kansız tırnaklarını pembeleştirmeye ve ona çiçeklerin kokusunu vermeye mahsus tozlar, boyalar, macunlar hazırlanıyor. Bazen bütün bu sırmalar, bu ipekler, bu boyalarda yetmiyor. Tasarlalanı tamamlamak için gecenin karanlığı veyahut lamba ışığının sihri gerekiyor. Halbuki terzi, manikür, kürkçü, berber ve kunduracı hünerinin müthiş elektrikle yüklü bir ölüm bataryası halinde bize gösterdiği kadın, doğal halinde bir iğne iplik çekmecesi kadar zararsızdır.

                                Kadın açık saçık göründükçe etinin bizim etin cinsinden olduğunu anlar ve onu sevmek ve ona hürmet etmek için cinsel çekim haricindeki faziletlerini bulmaya çalışırız. Erkek ipek ve sırma örtüler arkasından bakan sürmeli, siyah ve derin bir gözün tılsımıyla yüreği çarptıkça kadının dostu değil düşmanıdır. Erkek ancak sihir ve büyüsünden soyutlanmış, yani çıplak kadının karşısında güvende durabilir ve onun hakiki faziletlerini görmek için korkusuz gözünü açabilir.

                                                                                       1909-AHMET HAŞİM

YAZARIN DİĞER YAZILARI