Yolcuyu yolundan eylememek lazım.
Gittiği yer belli, varacağı yer belli.
Eğer dönüp dolaşacağı sen değilsen
Bırak gittiği yerde sensiz kalsın.
Yazar Dilek Şenol ile bu sene Mayıs ayının sonunda Aydın Kitap Fuarında tanıştık. Yan yana oturduğumuz stantta kitaplarımızı sevgili okurlarımıza imzaladık. Arada hoş sohbet ederek kendi aramızda kitaplaştık. Dilek hanım, kitabını imzaladığında bu güzel romanının beğenilmesinin ve okunulmasının heyecanını yaşıyordu. Gözlerindeki ışıltıdan bunu anladım. Yoğun geçen yaz temposu yüzünden eserini yeni okuyup bitirdim. Harika bir kurguyla romanın kahramanı Hazal'ın öyküsünü yazmış. Hikayesinde baştan sona macera ve zorlu yaşam şartlarını anlatıyor ama umudu da öne çıkarıyor. Kitabın adından da anlaşılacağı gibi umut yolcuları yolculuklarını başarıyla tamamlıyorlar ve mutluluğa kavuşuyorlar. Leyla, Şenay ve Hazal'ın yolculuğu İzmir'de mutlu sonla bitiyor. Üç yürekli kadının öyküsü okunmaya değer. Eseri okurken etkilenmemek elde değil. ARTSHOP Yayınlarından çıkan bu güzel eseri mutlaka okuyunuz. Tavsiye ediyorum. Dilek Şenol, kaleminize ve yüreğinize sağlık. Kutluyorum. Keyifle okudum. Yeni eserlerinizi bekliyoruz.
1973 yılında Sivas'ın Divriği ilçesinin bir köyü olan Adatepe'de doğan Dilek Şenol, ilköğrenimini İstanbul, ortaöğretim ve liseyi ise İzmir'de tamamladı. Üniversite eğitimini de Erzurum Atatürk Üniversitesi Reklamcılık bölümünü bitirdi.
Öğrenim hayatının yanında Kuaförlük ve Aşçılık eğitimlerini alarak bu alanlarda iş hayatına atıldı. Kendini yemek yaparken, sunum hazırlarken daha iyi hissettiği için Aşçı olarak devam etmeye karar verdi. Bütün eğitimlerini tamamladı. Usta öğretici unvanını kazandı. 2012 yılında katıldığı tiyatro eğitimlerinden etkilenmesi sonucu kısa öyküler yazmaya başladı. 2013 yılında sanata olan ilgisinden dolayı çeşitli dernek ve kuruluşlarda gönüllü olarak ses sanatçılığı yaptı. Çalışma hayatına Karşıyaka Belediyesi'nde Aşçı olarak devam ederken de yazmaya, söylemeye ara vermedi. 2019 yılında yazmaya başladığı, ilk kitabı olan 'Bir Kadın Tanıdım; Paramparça' kadınların bu dönemde yaşadığı sıkıntıları anlatmasından ötürü aşırı ilgi ve merak uyandıran bir kitap haline geldi. Kendini geliştirmeyi ve yazı yazma duygusunu hiç kaybetmeyen Şenol, evli ve iki kız çocuğu annesidir.
Kitabın başından ve arka kapak yazısından bir alıntıyla tanıtımına devam edelim:
Simsiyah saçlarının, beyazlayan her bir telinin farkına vardığında, işte o zaman anlarsın hayatı daha yavaş ve kendini severek yaşamın kıymetini. Kendin için her doğrunun doğru olmadığını, her yanlışın da yanlış olmadığını öğrenirsin. Ve o zaman dersin ki ''ah şimdiki aklım, o zaman olsaymış.''Evet, şu an gerçekten dönüp kendime soruyorum neden hayatı daha yavaş, sakin ve dolu dolu yaşamadım. Pişmanlıklarım var ama yine de hayatı neresinden yakalarsak yakalayalım, sımsıkı sarılınca yaşamaya değer.