Gemiler geliyor kuzeyden
Schelde boylarında dur durak yok
Rıhtımda iki kadın
Biri Rubens imzalı Minerva
Dantela örüyor;
Gergefinde çarmıh ve sevda.
Öteki güzellerin timsali
Yani benim sevgilim
Yani kim bilir kaçıncı ömrümde
Yitirdiğim dilim.
Bir bebeğim
Henüz gün değmemiş yüzünde
Meryem'e Tebliğ"ini sunarken Cebrail.
Taş ya da kale; Heykel ya da asker:
Minerva'nın öyküleri var;
Sevgilimin türküleri
Minerva, renk cümbüşü
Sevgilim, gemiler dolusu şiir
Kaçamaklarla mayalanmış
Coşkuları yudumlarken eskizlerde
Aklım ermez; bütün tanrıçalar
Neden sarışındır bu şehirde.
Rıhtımda iki kadın
Biri Venüs Frigida
Altın saçlı Flaman güzü.
Öteki işvem, sarhoşluğum
Mavinin sütü Knidos güzelim
Ne zaman tenhalaşsa yüreğim
Eğilip dudaklarından öperim
Ve izini sürerim her ömür boyu
Göğsünden akan iki damla terin.
Sular çekiliyor ayaklarımdan
Şimdi cezir zamanı diyor bir zenci denizci
Ve bir şarkıya başlıyor;
Sesinde duaların duyarlığı:
"Gittiğin gibi gel, ey deniz ana
Ben hep burada olacağım
Senin getirdiğin kabuklardan
Gerdanlara kolyeler yapacağım. "
Ney, kehribar ışıklı Akdeniz şafağıdır
Ayartır en uslu bakışlarımı
Kudüm, erguvanların ergenlik çağı
Dem tutar çağıltısına
Dile düşmemiş aşkların.
Rıhtımda iki kadın
İkisi de gönül telim, naz imbiğim
Biri, denizatlarının süvarisidir
ki taşır sesimi çağdan çağa bir ferman gibi
Öteki, sümbüli akşamlarda gemiciler bekler
Bombay'lı, Sidney'li, Kapstad'lı
Dünyayı bekler de
Bir beni beklemez
O, serkeş rıhtımların nahif güvercini.