"YA ADIM ATACAKLAR YA DA BAŞKA TÜRLÜ BİTECEK." - CEMİL BAYIK
PKK kendini sonlandırmıştı. PKK'da eskiden üst düzey yönetici olmuş olan biri bu lafı söylüyor. AKP, komisyonu, yetersiz silah tesliminden dolayı askıya aldığını söyleyip, "Görelim, hadi bakalım ne olacak?" demeli. AKP'nin eli mahkum, tabi ki diyemeyecek, yürütme gücünü halktan alamayacağını biliyor, onlardan alacağını düşünüyor. Ama askıya alır ve der Türkiye. Hadi bakalım, ne olacak?
CHP komisyona katılmamalı diye düşünenler var, ama katılmalı. Komisyonda partilerden toplam 51 üye olacak. Kararlar ve yasalar 31 oyla alınabilecek ve yasalaşabilecek. Komisyonda AKP 21, MHP 4, DEM 4, Hüda Par 1, DSP 1 olarak toplam 31 oyları var. Ayrıca yedekte DP 1 ve Yeniyol 3 oyları var. Kararlar ve yasalar önceden belli nasılsa. 10 oyu olan CHP'yi saygıyla dinleyip işlerine bakacaklardır. CHP orada yer alıp, nelerin, nasıl yapılmakta olduğunu görmeli ve gerekli gördüğünde eleştirisini yapıp çekilmelidir. Görüşlerinden Özel'in bu düşüncede olduğu anlaşılıyor.
Komisyon, PKK'nın kapatılmasının nasıl yapılacağını, silahların ve diğer savaş araç gereçlerinim nasıl teslim alınacağını, teröristlerin geleceklerinin nasıl düzenleneceğinin kararlaştırılması ve kayda geçirilmesi olarak tasarlanmış olmalıdır. Başka konuların gündeme gelmemesi gerekir.
PKK henüz kapatılmış görünmemektedir. Kapatılacağa da pek benzememektedir. Dış işleri bakanı Fidan'ın söylediklerine göre 5 bin terörist Suriye'deki SDG'ye katılmışlardır. Bunlar SDG içinde dağılmayacaklar ve PKK'lı birlikler olarak bulunacaklardır. Örgütün teröristlerinin listesi güvenlik birimlerimizin ve MİT'in elinde olmalıdır. Bunların tamamının Türkiye'ye gelmesi şart olarak konmalıdır. Varlıklarını sürdürmeleri ancak böyle engellenebilir.
Üst düzey yöneticilerin Türkiye'de olması Avrupa'da olmasından iyidir. SDG'nin yöneticisi olan kişi kim ki, gazetelere bakılırsa Fransa dış işleri bakanıyla ikili görüşmeler yapmaktadır. Bu üst düzey kişiler Avrupa'ya giderlerse Türkiye'nin de karşı karşıya kalacağı böyle durumlar olacaktır.
Irak'ta Ezidi'lerin yaşadığı bölge PKK'nın yönetimi altındadır. Türkiye onların oradan çıkarılmalarını garanti altına almalıdır.
PKK'nın Avrupa'da bir çok ülkede dernekleri, yayınları vardır. Bunlar Avrupa'nın fikir özgürlüğü yalanıyla yaşayacaklarına göre kimse PKK kapatıldı diyemeyecektir.
PKK'nın terörist sayısı MİT'çe biliniyor olmalıdır. Silah ve diğer savaş araç gereçleri sayısı da Ordu'muzca gerçeğe yakın biliniyor olmalıdır. SDG'ye geçen teröristler yoluyla önemli sayıda savaş araç gerecinin SDG'ye götürüldüğü anlaşılıyor. Bunların ve henüz Irak'ta bulunan teröristlerin elindeki gereçlerin ve silahların tamamı Türkiye'ye teslim edilmelidir. Bunlara ne yapacağına Türkiye karar verir.
Teröristlerin affa uğramaları kaçınılmaz gibi duruyor. Onların Türkiye'nin elinde olmaları gerekir. Hak etmedikleri eşit yurttaşlığı onlara verme durumumuz var. Kayıplarımızın ailelerinin acıları bizim için önemlidir. Onlar ülkenin iyiliği için yapılacak olanları ruh yüceliği ile karşılamalıdırlar. Askerlerimizi ve evinden alınarak öldürülen öğretmenlerimizi hiç unutmayacağız ve öldüreni hiç bağışlamayacağız.
Terörist Öcalan'ın durumu diğer teröristlerden farklıdır. Öcalan'ın tecriti(yalıtımı) kalkmazsa silah bırakmayız diyen terörist silahı bırakmasın. Kaldırmayacağız. İmralı'ya gidiş gelişler akrabaları, avukatları(hangi gerekle?) ve Dem partililer(hangi gerekle?) için kolaylaştırılacak diyen AKP görüşü akıllılık mıdır? Öcalan'ın yalıtılması eski sıkılığında olmalıdır. Yalıtılması yumuşarsa bu bağnaz Kürt milliyetçisi Türkiye'nin geleceğine yönelik şeytani siyaset çabalarında at koşturacaktır.