ABD'NİN RÜYALARINA GİREN -URANYUM ZENGİNLEŞTİRME- DE NE OLA Kİ?

ABD'NİN  RÜYALARINA  GİREN  -URANYUM   ZENGİNLEŞTİRME-  DE  NE OLA  Kİ?

                ABD, İran'a son yıllarda bazı sıkıntılar yaşatmaktadır.  İran  ile aralarında nükleer  silahlanma  ve  ABD'nin  İran'a uygulatmakta  olduğu yaptırımlar  konularında görüşmeler  yapmaktadırlar. Görüşmeler   ABD'nin  uzlaşmazlığıyla  uzamaktadır. İran açıkça bende  nükleer  silah  yoktur,  nükleer    silahlanmaya  da karşıyız.  Ancak  uranyum  zenginleştirmeden  vazgeçmeyi  uygun  göremeyiz demektedir.  ABD  ise   zenginleştirme  de  yapılmamalıdır demeyi sürdürüyor.

                İşin aslına bakılırsa, İran'ın nükleer etkinliklerinin ABD ile bir ilgisi olamaz.  Nükleer silahlanmanın  yaygınlaşmasını  önlemek,  ülkelerin  nükleer  üretimlerinin  ve  yeryüzündeki  uranyum  kaynaklarının  denetlenmesi  Uluslararası  Atom Enerji  Ajansı'nın görevidir.  Ama  geçimsiz   ABD,  kendisine ses çıkaran da olmadığından  İran'ı  bu görüşmelere zorlamıştır. İran, ABD'nin şirketlere ve bankalara  uyguladığı yaptırımlar nedeniyle kolayca dışalım yapamamakta  ve  özellikle ilaç  ve sıhhi araçlar alamamaktan zarar görmekteydi.  Kendisine  yönelik  yaptırımları  sonlandırma  düşüncesiyle  bu görüşmeleri  uygun görmüş olmalıdır.

                Nükleer işlerde kullanılan uranyum'un,  elektron sayıları farklı atom türleri bulunuyor. Nükleer silah için kullanılan uranyum atomu u-235,  Yeryüzündeki  uranyum  karışımlarında  % 0.72 oranıyla  ve çok az  olarak bulunuyor.  Karışımlarda  yaygın  olarak bulunan  uranyum  atomu ise  % 99.3 oranıyla u-238. Nükleer silah yapımı için karışımda u-235'in % 85 orana  çoğaltılması gerekiyor. Bu,  uranyumun  zenginleştirilmesi  oluyor.

% 85'in altındaki oranlarda zenginleştirilmiş u-235'li karışımlar silah yapımında kullanılmıyor ancak çok sayıda kullanılacağı yerler bulunmakta ve bu zenginleştirmelerin de yapılması sanayi için gerekli. Bunlar  elektrik  üretim  reaktörleri,  sert  zırh  üretimi ,  bilimsel  araştırma reaktörleri, sert metal  sanayi ve  uçak gemilerini itmede kullanılan reaktörler gibi alanlar. Kolaylıkla anlaşılacağı gibi  % 85'in altında zenginleştirme her ülkenin yapmasında sakınca olmayan uranyum zenginleştirme türü.  Ayrıca  İran,  zenginleştirme  uygulamasını  Uluslararası  Atom  Enerji  Ajansı' nın  tam denetimi altında sürdürmeyi  uygun  buluyor. Peki, ABD ne istiyor bu durumda? Bu onun aş ermesi mi?

İran,  Türkiye için önemli bir ülke.  Bir  kere  Cumhurbaşkan'ı  bir Türk.  Nüfusunun  %  30'u  Azeri  ve  Türkmen.  Erdoğan,  Şii  Beşar  Esad'ı  sevemediği  gibi  Mesud  Pezeşkiyan'ı  da  sevemez,  Şii olduğu için. Bir kere  telefonu açıp  konuştuğunu  duydunuz  mu  Mesud'la,  konuşulacak o kadar çok  Orta Doğu sorunu varken?  Ve aklımızı başımıza toplamazsak,  iki  ülkenin  de  kaderinin aynı  ve bölünmek  olacağı  görünüyorken?  Erdoğan  Suriye'ye kötülük etti, ABD'nin  yanında saf tutarak, yıkılmasına  ve  bölünmesine katıldı. Sebebi,  yalnızca Şiilerle yönetildiği içindi, Şii yönetimini yok etmek içindi. ABD'nin yıkma ve bölme sırasında şimdi İran var görünüyor. Erdoğan gene ABD'nin yanında saf tutar mı acaba İran'a karşı? Şii oldukları için! Orada acı çekecek onca Türk'e rağmen?

ABD Irak'ı da, Suriye'yi de yıkarken sebepler yaratmıştı.  Acaba  ABD  İran'ı  yıkma-bölme işlemine başlamayı mı düşünüyor?  Sebeplerden biri  olarak İran'ın uranyum  zenginleştirmesini kullanmayı  mı gösterecek ? Hiç sakıncası olmama durumunu bütün Dünya'ya nasıl bir şeytanlık olarak anlatacak? Belki bir-iki Avrupa ülkesi ABD'nin saldırısına katılacak, Suriye'de olduğu gibi. Geri kalan  ülkeler   Filistin olayında kullandıkları suskunluğu takınacaklardır.  Ancak  yalnız  başına  bu zenginleştirme olayı  yetmeyecektir. Başka bir ya da iki sebep daha yaratmalılar. Suriye olayı daha tamamlanmadı bile ama ilerde daha zor olur diye düşünüyor olabilir ABD.

               

YAZARIN DİĞER YAZILARI