NAZİLLİ SÜMERBANK BASMA FABRİKASI.

                Değerli okurlar, Nazilli' de pideciden sonra doğruca Basma Fabrikasına gidiyoruz. Fabrika asfalt yolun iki yanında yer alıyor. Büyük bir kapıdan fabrikanın içine girince yemyeşil ağaçlar, otlar ve çiçeklerle kaplı bir bahçe karşımıza çıkıyor. Bir yandan bahçeyi ve bölümleri gezerken bir yandan da arkadaşlar fabrika ile ilgili genel bilgiler vermeye başlıyorlar. Aslında fabrika Denizli' de açılacakmış. Ancak ham madde olan pamuğun Söke, Aydın ve Nazilli ovalarından karşılanacağını düşünerek Nazilli'de yapılmasının daha uygun olacağını düşünmüşler ve Celal Bayar, Atatürk'e konuyu açıklayıp anlatarak Atatürk'ü ikna etmiş ve fabrika Nazilli'ye taşınmış. Fabrika açılmadan önce birçok hazırlıklar yapılmış ve dış ülkelerde bu türdeki kuruluşlarla ilgili bilgiler toplamışlar. Fabrikanın içerisinde sosyal etkinlikleri karşılamak için Türkiye'nin ilk kreşi açılmış, kütüphaneler kurulmuş, tiyatrolar, sinemalar işletilmiş. Çalışanları taşımak için GIDI GIDI TRENI çalıştırılmış. Derken fabrikanın şu anki Müdürü Cemal Bey, yanımıza geldi ve hoş/beşten sonra önümüze düşerek neredeyse oda oda, salon salon, bölüm bölüm odaları, işlikleri gezdirmeye başladı. Bir yandan da kurumla ilgili bilgileri bize anlattı anlattı. Fabrikanın ilk açılışında bu konuda Ruslar yardımcı olmuş, makinelerin çoğu Doğu Almanya' dan getirtilmiş. 1937 tarihli AKŞAM GAZETESİ' nde şu haber yer alıyor:

 "NAZİLLİ BASMA FABRİKASI DÜN ATATÜRK TARAFINDAN ALTIN BİR ANAHTARLA AÇILDI. Büyük Şefi aralarında gören halk, misli görülmemiş tezahüratta bulundu. Başvekâlet Vekili B. Celal Bayar, bir nutuk söyleyerek fabrikanın nasıl yapıldığını ve nasıl çalışacağını anlattı. Kurtuluşunun 100. Yılında GEÇMİŞTEN GELECEĞE NAZİLLİ kitabında Doktor Öğretim Üyesi Günver GÜNEŞ,  fabrika ile ilgili özetle şu bilgileri veriyor: " Nazilli, 9 Ekim 1937' de açılan Nazilli Sümerbank Basma Fabrikasının açılmasıyla birlikte sanayi kenti olma yolunda önemli bir aşama kaydetti. Fabrika, 1938 yılı itibariyle 6,5 milyon liralık bir sermayeye sahipti. 20.500 iği ve 768 tezgâhı bulunuyordu. Fabrikada 2.400 işçi çalışıyordu. Yılda işlenen pamuk miktarı bir milyon kilodur. Senelik imalat kapasitesi de 1. 8 milyon kilo ağırlığında 20 milyon metre basmadır. Fabrika günde 15 ton kömür yakarken işçilere yılda bir milyon liralık ödeme yapmaktadır. (Cumhuriyetin 15. Yılında Aydın 1938 101-102) Fabrika çevresinde işçilere hizmet veren işçi sandıkları, hastaneler, revirler, kantinler, fırınlar, kreşler, hamamlar, ilkokullar, kütüphaneler ve Sümer Halkeviyle fabrika, kentin sosyo-kültürel yaşamına büyük bir katkı sağlamıştır. "

                Nazilli'de pamuk, incir ve zeytin üretimi önemli bir gelir kaynağıdır. Kooperatifçilik de Ziraat Bankası eliyle geliştirilmişti. Bu dönemde Nazilli' de Ziraat Bankası' na bağlı 16 kooperatif bulunuyordu. Kooperatife bağlı köy sayısı 8 idi.

FABRİKANIN TEMEL UNSURLARI ŞUNLARDIR: Giriş, Bozdoğan yolu üzerindeki kapı, betonarme, yolun iki yanında büyük bloklardan oluşmakta; kontrol, danışma, misafir odası, sosyal hizmet bölümleri de yolun iki yanında sıralı bulunmaktadır. İşçi Kontrol birimi, ana girişte fabrikaya giden yol üzerinde tek katlı betonarme binadır. Fabrika, yerleşkenin ortasında iki bloktan oluşan (İplik ve dokuma, basma) oluşmaktadır. Enerji santrali-kazan dairesi (1946 yılından sonra ek bir tribünün yapılarak kente elektrik vermeye başlamıştır. Yönetim Binası, iki katlıdır ve ön ve arkasında iki balkonu vardır. Konut alanı, Fabrikanın karşısındaki alanda lojmanlar, misafirhane ve ilkokuldan oluşur. İşçi apartmanları, iki katlı, sekiz daireli yapılardır. Sosyal merkez, girişin hemen karşısında yer alan sinema, memur yemekhanesi, lokal birimlerinden oluşur. 600 kişilik sinema, salonun iki yanında yemekhane, sinema giriş/fuaye bölümü bulunur. Nazilli halkına da açık sinema/tiyatro salonu ve bunların arkasında kafeterya/kantin yer almıştır. Bu kapalı sinema dışında tenis kortunda bir açık hava sineması vardır ve Cumartesi günleri çocuklar için matine düzenlenir. Yemekhane ve kafeterya 700 kişiliktir. İşçi kantini, ambarlar ve atölyeler(Fabrika destek ekipmanları üreten maden ve ağaç atölyeleri; dökümhane, demirhane ve marangozhane, betonarme ve kargir ambarlar) İnşaat ve bakım şefliği (1950' lerden sonra eğitim birimi olarak kullanılmıştır.) İtfaiye ve garaj, İstasyon ve Gıdı Gıdı treni (Açılışlarda ve kentten fabrikaya ulaşımlarda iki vagon bulunur. Fabrika, 2 km. lik bir demiryolu hattı ile kent merkezinden geçen Aydın-İzmir demiryoluna bağlanır. Halk arasında "Gıdı Gıdı" olarak adlandırılan bu tren yolu hem fabrika hem de kent merkezindeki istasyonları ile 1942 yılında Sümerbank tarafından yapılmış ve hem yük hem işçi taşımada kullanılmıştır. Spor alanları ve Kreş, Spor alanında futbol, voleybol, basketbol, golf, bisiklet parkı için alanlar yer almıştır. Sümer spor futbol takımı da faaliyet göstermiştir. Hastane, Nazilli' nin ilk hastanesidir. 30 yataklıdır, sıtma ve veremle mücadele, halka kinin dağıtımı v. b. de halka etkili çalışmalar yapmıştır. Sümer Çocuk Kütüphanesi, kentteki ilk kütüphanedir. Fabrikada ayrıca su kulesi, su pompası, soğutma havuzu, su santrali, sera, otoparklar, çocuk bahçeleri ve yeşil alanlar vardır ve kapalı devre radyo yayını da yapılabilmektedir. Yerleşkede yer alan bu binalara 1950 sonrasında kreş, revir, yeni dokuma binası, ambarlar, ayrı bir eğitim birimi, soyunma/giyinme bloğu ve Sümer Camii eklenmiştir.

                FABRİKANIN ÜLKE ve KENT ÜZERİNDE SOSYO-EKONOMİK ETKİLERİ:  

                NSBF, özellikle kent ekonomisinde önemli bir yere sahipti. 6,5 milyon lira sabit sermaye ve 1,5 lira mütedavil sermaye ile kurulmuştur. 20.55 iğ, 768 tezgâhı vardı. Günde üç vardiye olmak üzere 1940' larda bir kısmı yabancı uyruklu 4500 kişi çalışmaktaydı. Yılda 2.000.000 kilo pamuk işlemekteydi. Yıllık üretim kapasitesi 1.800.000 kilo ağırlığında ve 20.000.000 metre basmaydı. Günde 15 ton kömür tüketmekteydi. Fabrika sağladığı istihdam olanağıyla Nazilli nüfusunun hızlı biçimde artmasına, Aydın il nüfusunu geçmesine yol açmıştı. Sadece nüfus açısından değil, fabrika yapılırken gereken alt yapı tesislerinin yetersizliği, kentte enerji, kanalizasyon sistemi vb. alt yapının da Devlet Hastanesi, SSK, Nazilli Lisesi, Ticaret Lisesi' nin fabrikanın Sovyet yatırımcıları tarafından tamamlanmasını, desteklenmesini; 200 modern tohum ekme makinesinin, römorkların alınmasını, bunların kullanımı için çiftçinin eğitilmesini de sağlamıştır. Fabrikanın yapıldığı aşağı Nazilli, cazibe merkezi haline gelirken fabrika çevresinde Sümer mahallesi, yeni konut ve iş yerleri oluşmaya başlamıştır. Dokuma tezgâhları bir depoya toplanmış çürümeyi bekliyorlar.

FABRİKA NE ZAMAN, NEDEN KAPATILDI? Çalışanı, mühendisi, işçisi, fırıncısı, bahçıvanı ve çoluğu/çocuğu bütün halkıyla binlerce insanın ekmek kapısı olan Atatürk'ün bizzat açtığı bu fabrika 2000 yılında "Teknolojisi eskidi, zarar ediyor!" gerekçesiyle kapatıldı. Bu gün fabrikayı gezdiğimizde ahşap kısımlar çürüyüp mantarlaşmaya, demir kısımlar oksitlenip çürümeye, atölyelerde incirler köklenmiş ve büyümeye başlamış. İşletmede 1985 yılında 626 işçi, 85 memur çalışıyormuş. Bu işletme 16.03.1998 tarihinde TEKEL'e devredilmiş. TEKEL de binayı 17 Kasım 2000 tarihinde kapatmış.  

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI