MODA KENDİMİZE YAKIŞANDIR

MODA KENDİMİZE YAKIŞANDIR

İnsanlar, sürekli değişiklik ister. Uzun yıllar bir yerde yaşasa, başka yerleri gezip görmenin özlemini duyar. Hatta kendi oturduğu yer, gezip görmeyi istediği yerden çok daha güzel olsa da.

Tıpkı o konuda olduğu gibi giysilerde de değişik modeller giymeyi isteriz. Çünkü her insanda kendini başkalarına güzel gösterme isteği vardır.

Bazı kişiler, insanların bu zayıf noktalarından para kazanmanın yolunu bulmuşlar. Bunu değişik biçimde giysiler üreterek insanlardaki değişiklik isteğini karşılama yolunu seçmişler. Bunun adına da moda demişler. Bu yöntem öylesine tutmuş ki Paris'te değişik modeller giyinmesiyle tanınan birisi dalgınlıkla aşağıdaki düğmesini yukarılardaki iliğe tutturmuş. Sokağa öylece çıkmış. Onu görenler moda diye ceketlerini öyle iliklemeye başlamışlar.

Bizde de özellikle hanımlar, modaya önem verirler. Bu konuda birbirine hava atanlar da az değildir. Ayrıca da bir giysi ne denli pahalı ise kendilerinin o giysi içinde daha güzel olduklarını düşünürler. Oysa en ucuz da olsa kişiye yakışan giysi en iyi moda olarak görülmelidir.

Yıllar önce İzmir, Kemeraltı Çarşısında bir mağazada bildiğimiz peştamal kumaşından altlı üstlü bir giysi içinde bir hanım gördüm. O kadar güzel yakışmış ki "İşte, moda budur." dedim kendi kendime.

Bazı hanımlar saçlarını birilerine özenerek berbere yüklü paralar ödeyip onun gibi yaptırırlar. Oysa birinde güzel duran saç modeli, bir başkasını yaşlı ya da çirkin gösterebilir.

Geçenlerde telefonda, bir hanım arkadaşla konuşurken kendisine çok yakışan kahverengi saçlarını beyaz tonda boyatacağını söyledi. Bunun yanlış olacağını, kendisine yakışmayacağını, yapmaması gerektiğini söyledim. Elbette kafasına koymuş. Beni dinlemedi. Sanıyorum benim bu işlerden anlamayacağımı düşündü. Oysa siyah-beyaz fotoğrafçılığın geçerli olduğu dönemde uzun yıllar çekiminden tabına kadar her şeyini kendim yapmak suretiyle fotoğrafçılıkla uğraştım. Bu nedenle hangi yüze nasıl bir saç modeli, hangi giysi gider bununla ilgili deneyimim var. Elbette o hanım arkadaşımız bunu bilmiyor.

İş yerine gittim. Beyaz tene, beyaz tonlu saça yerlere kadar uzun etekli, açık renkli bir tek parça giysi giymiş. Bu görüntüsü, onu birkaç yaş daha büyük göstermekteydi. İtirazına aldırmadan birkaç poz fotoğrafını çektim. Amacım, kendisine haklılığımı göstermekti.

Üzerindeki giysinin hem renk, hem de model olarak kendisine yakışmadığını söyledim.

Giysinin çok pahalı olduğunu söyleyerek görüşüme katılmadığını dolaylı olarak anlatmaya çalıştı.  Nerdeyse "Oldu olacak üzerine fiyatını yaz ki görenler yakışıp yakışmadığına bakmadan ödenen paraya göre değerlendirsinler." diyecektim. Diyemedim. Çünkü kırılgan bir arkadaş, bana darılır diye korktum.

Eve dönünce ona fotoğrafları telefon aracılığıyla yolladım. O fotoğrafları silmemi istedi. Çok çirkin ve yaşlı çıktığını yazdı.

Ben de ona yeniden saçlarını eski rengine boyatırsa sileceğimi yazdım.

Kendisine yakışmayan o giysiyi giymeyi sürdürüyor mu bilmiyorum. Saçlarını eski rengine boyatmadığını biliyorum. Boyatsaydı bana yazar ya da telefon ederek söylerdi.

Özellikle hanım arkadaşlara diyorum ki en iyi moda bize yakışandır. Bir giysinin şu ya da bu mağazadan alınmış olması, ona çok para ödenmiş olması o kadar da önemli değildir.

Açıkçası moda, kendimize yakışandır. 08.07.2020

Nuri Çelik

YAZARIN DİĞER YAZILARI