'BAYRAM İKRAMİYEM' BU YIL KURSAĞIMDA KALDI !?

 Çoğu okuyucum bilir ya, ben yine de söyleyeyim: Bu ihtiyar yazarınızın mesleği öğretmenlikti. 1995 yılında emekli oldum. Bendeniz, eşi ev hanımı olan ve tek maaşlı bir emekliyim. Çok şükür bugüne kadar 'ne merde-ne de namerde' muhtaç olmadan, kendimize ait evimizde mütevazı şekilde yaşamımızı sürdürüp gidiyoruz. 

Biliyorsunuz, Genel Seçimler sayesinde aslan siyasilerimizin yine aklına 'Biz Emekliler' geldik de, oylarımızın hatırına yine hatırlanabildik de, bu seferki 'Ramazan Bayramı Emekli İkramiyeleri' 1.100 TL'den, 2.000 TL'ye çıkarılmış, biz de sevincimizden tıpkı CB Adayı sayın Muharrem İnce gibi kıvırtarak, danslar ederek sevinmiştik!..

Daha sonra bu parayı yine az bulan Muhalefet Lideri ve CB Adayı sayın Bay Kemal çıkıp; "Biz Millet İttifakı olarak 14 Mayıs'ta seçimi kazanıp da, iktidar olursak eğer, hemen 15 Mayıs 2023 tarihinde emeklilerin hesaplarına 15'er Bin TL emekli ikramiyelerini yatırmaya başlayacağız." demez mi!? Bu habere de sevincimizden, ihtiyar emekliliğimize bile bakmadan, meşhur dansözlerimiz Nesrin Topkapı ve Asena gibi günlerce kıvırttık!..

Bizler büyük umutlarla, emeklilere 19 Nisan günü verilecek 2.000 TL'lik bayram ikramiyelerini beklerken, eşimin sol göğsünde bir kütle oluştuğunu fark ettik!.. Konu-komşu kadınları arasında hemen teşhisler de konulmaya başlandı: "Hımmm. Bizim gelinde de aynısı olmuştu da, göğüs kanseriymiş, ışın tedavisiyle düzelmişti!.. Teyzeminki de böyleydi, ameliyatla göğsünü dibinden aldılar da, öyle kurtulmuştu!.."

Biz hemen Yatağan Hastanesi'nden randevu alıp, 10 Nisan günü hastaneye koştuk. Muayene eden doktor; "Bunun teşhisinin tam olarak konulması için önce Mamografi, sonra da EMAR çekilmesi lâzım. Bizde EMAR var ama, Mamografi için Muğla Devlet Hastanesi'ne veya özel hastanelere gideceksiniz" dediler, iyi mi? Gittik Muğla'ya, Mamografi çekimi için günler, bazı ameliyatlar için de aylar sonrasına randevu veriyorlarmış. Hanımın kafasında bin bir soru oluştuğundan, kanser korkusundan başladı sızlanmaya, gittiğimiz her doktora; "Ben kanser miyim doktor bey, bu hastalık beni ne zaman öldürür!?" diye soruyor, ben ve çocuklarımı da perişan ediyordu!..

Hiç düşünmeden, 13 Nisan günü hemen bir özel hastaneye koştuk!.. Dakikalar içinde Mamografisi, EMARI çekildi, bütün tahlilleri yapıldı, sonuç olarak da eşimin kanser olmadığı, bu şişkinliğin sadece bir 'ödem-iltihap' olduğu anlaşıldı, ilâçlarımızı da alıp, öğleden sonra evimize geldik!.. Ne günlerce randevu sırası bekledik, ne de sonuçlar için haftaları bekledik!.. Yarım gün içinde bütün işlerimiz özel hastanede bitti!.. Ama, benim daha almadığım 'Emekli Bayram İkramiyesi' parasından daha fazlasını oracıkta bıraktık da geliverdik!.. Yani, bu sefer de ikramiye sevincimiz kursağımızda kaldı, torunlarıma vereceğim bayram harçlığı ile bayram hediyeleri hevesim de böylece buhar olup, yine havalara uçuverdi!..

Hani bu ülkede "SAĞLIKTA DEVRİM" yapılmıştı!? Hani devasa, adeta 'deve hanı' gibi havadar, koca koca hastaneler yapıp, sağlık sorunlarını kökten çözmüşlerdi!? Bizim Yatağan'da yürüyerek gittiğimiz hastaneyi bile, taa Kavaklıdere tarafına götürüp, bir iğne vurdurmak için bile, oraya illâ bir araçla ulaşmamıza sebep oldular, sağlık tedavilerimizi aksattılar!.. Bu mu 'sağlıkta devrim' bu mu insanımıza hizmet, bu mu kolaylık!? Saray gibi hastaneler yapılmış ama, içinde doktor, cihaz ve ameliyat malzemesi yok!.. Hadi, bizim harcayacak paramız vardı da, bir özel hastaneye gidip, kurtulduk!.. Ya parası olmayanlar ne yapacaklar, çaresizlik içinde kıvranarak ölecekler mi yani!?

Bir fıkrayla yazımızı bitirelim bari: Fizik dersinde öğretmen bir öğrenciye sorar: "Otobüs 70 Km hızla giderken, sıcak havada ne yaparsın?" der. Öğrenci de; "Camı açarım hocam!" der. Öğretmen hemen; "Peki, içeri giren havanın sürtünme katsayısı kaç olur?" deyince cevap veremez, öğretmen sıfır verip, onu oturtur; aynı soruyu başka bir öğrenciye sorar? Öteki öğrenci hemen; "Hocam, öleceğimi bilsem bana o camı asla açtıramaz, sonuçta sıfır da veremezsiniz!" der.

Beni de dostlar, artık öleceğimi bilsem o hastaneleri bu hallere getirenlere asla oy verdiremezsiniz gari hocam!..                         Sakin KOŞAR.

YAZARIN DİĞER YAZILARI