'II. ABDÜLHAMİT' FİLMLERİ BOŞUNA OYNATILMIYORMUŞ !?

 


CHP Aydın Milletvekili sayın Süleyman Bülbül, 10 Ekim 2022 günkü Sözcü Gazetesi'ne anlatmış ve ülkemizin 144 yıl önceki Padişah II. Abdülhamit'in uyguladığı "İstibdat Dönemi" ne götürülmek istendiğini, basına getirilmek istenen yasak ve sansürün, tıpkı o zamanlardaki uygulamaların aynısı olduğunu söylüyor, bazı maddeleri açıklıyordu.

İYİ Parti Milletvekili sayın Bedri Yaşar; "Basın özgürlüğünde 180 ülke arasında 149'uncuyu sıraya geriledik, bu durum bizi Sudan ve Myanmar'ın bile gerisine götürüyor, hani bunlar gerçek demokrasiyi getireceklerdi!? Gerçek dezenformasyonu yapanlar bu iktidardakilerdir, esasen onlar yargılanmalıdır!.." diyordu..

Aynı gün "Avrupa Konseyi"nden bir açıklama geldi; "Seçim öncesinde bu 'Sansür Yasası' endişe yaratıyor, bu yasa maddeleri, ifade özgürlüğü üzerinde olası keyfi kısıtlamalar getirir!" uyarısında bulunuyordu. Ama kim takar artık bunları, bindik bir alâmete, tam gaz gidiyoruz kıyamete!..

Ya şu yandaş ve yalaka basında kalem oynatan, dönekliği bizzat kabul ettikleri halde, kendini hâlâ 'Gazeteci-Yazar' zannedenlere ne buyurulur!? Bir gün olsun şu "Dezenformasyonla Mücadele Yasası" adı altında çıkarılmaya çalışılan bu 'Sansür Yasası' hakkında yazılar yazmadılar!.. Halbuki çok yakında en çok başlarını taşlara vuranlar bunlar olacaklar, göreceksiniz!.. Onların Kılıçdaroğlu, Akşener, Cemevleri'ni eleştirmek gibi çok daha önemli işleri var, bunlarla uğraşmaktan, her gün iktidarı göklere çıkarmaktan; pahalılığa, işsizliğe, her gün zamlanan benzin-mazota, yapılan yolsuzlukları yazmaya bir türlü zamanları olmuyor!..

Seçim günü yaklaştıkça, Türkiye-Yunanistan gerilimi arttırılmaya çalışılıyor!.. Çok yakında Yunanistan da biz de seçime gidiyoruz, bu gerilim iki ülke yöneticilerinin de işine geliyor, her iki ülke yöneticileri de karşısındakini öcü gibi göstererek, halkını kendi etrafında kenetlemeye, oylarını bir kez daha almaya çabalıyorlar!.. Bu oyuna, kâğıt üzerinde güya dostumuz, ama yıllardır bize 'düşmanlık' eden ABD de girmiş bulunuyor ve tam kapasite ile Yunanistan tarafını destekliyor; ona yeni silâhlar veriyor, uçaklar ve gemiler veriyor, bunlar yetmezmiş gibi, bir de limanlarında bulunan ABD uçak gemisi ile çekilmiş fotoğraflar yayımlıyorlar!.. Yunanistan ne halt ederse etsin, bizi ilgilendirmez de; "20 yıldır 18 adamız işgal edilirken bizim iktidar neredeydi, seçim var diye şimdi mi akıllarına geldi?" diye düşünmekten de kendimizi alamıyoruz!..

Neyse, bunlar derin mevzular ve tekrar üzerinde duracağız da; şu herkesin çok sevdiği ve takdir ettiği, ama son yıllarda bir köşede unutulmuş görünen eski Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu'nun KKTC-Lefkoşa Büyükelçiliği'ne atanması işini nasıl buldunuz? Oraya yakıştı mı, ha!? O kadar hızlı dönüş yapmış, kendisine söylenenleri o kadar çabuk unutmuştu ki; bence Londra, Paris, Berlin veya Washington Büyükelçiliğine atanması, anasının ak sütü gibi helâl değil miydi!? Yazık oldu Metin Efendiye.

Bugün de size bizim deli Orhan Veli'nin1945'te yazdığı Ülkü Dergisi'nde yayımladığı "Değil" şiiriyle veda edelim bari, çünkü kafam çok karışık dostlar!..

"Bilmem ki nasıl anlatsam/ Nasıl, nasıl size derdimi/ Bir dert ki yürekler acısı/ Bir dert ki düşman başına/ Gönül yarası desem/ Değil!../ Ekmek parası desem/ Değil!../ Bir dert ki/ Dayanılır şey değil!.."                         Sakin KOŞAR.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI