"İsrail'le Ticaret" Konusunda Kim Yalan, Kim Doğru Söylüyordu !?

 

       "İsrail'le Ticaret" Konusunda Kim Yalan, Kim Doğru Söylüyordu !?

Tam 6 aydan fazladır süren "Gazze'ye İsrail Bombardımanı" sonucu, 14 Bin tanesi çocuk olmak üzeri, 33 Binden fazla Filistinli öldü, 90 Bini yaralandı!.. Yörede oturacak ev, hasta ve yaralılara bakacak Hastane bırakmadılar!.. Bu yetmezmiş gibi, Müslümanların en kutsal camii Mescid-i Aksa'nın etrafını da dikenli-jiletli tellerle çevirdiler, bazı iddialara göre bu teller de, barut ve savaş uçaklarının 'Jet Yakıtları' da hep Türkiye'den oraya götürülmüştü!..

Bu 6 ay boyunca sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, bu saldırılar dolayısıyla İsrailli yöneticilere, özellikle de Başbakan Netanyahu'ya demediğini bırakmamış, bunları herkese şikâyet etmiş, İsrail ile ilişkileri olan bütün ülkeleri, bu Müslümanların oradaki 'Kanlı Ellere' ortak olduğunu herkese haykırmıştı!..

Sonra bazı iddialar ortaya atıldı, deniliyordu ki; "Bu İsrail'in savaşta kullandığı jet yakıtı, barutu, çeliği, yeni inşaatlarında kullandıkları çimentoları, dikenli-jiletli telleri, meğerse her gün gemilerle Türkiye'den oraya götürülüyormuş!?" Bu iddiayı ilk önce YRP lideri Fatih Erbakan ortaya attı, 'Cumhur İttifakı'ndan ayrıldığını söyledi, gazeteci Metin Cihan da bu iddiaları belgeledi ve yazdı... Daha sonra da bütün muhalefet partileri son seçimler boyunca bu ciddi konuyu gündeme getirip durdular!.. Biiirrr: AKP iktidarının Ticaret Bakanı çıkıp, kesin bir dille bu iddiaları yalanladı!.. İkiii: Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı da bu iddiaları gülünç bulduğunu söyleyip, o da yalanladı!..

Seçim bitti, iktidar partileri büyük oy kaybına uğrayınca, Ramazan Bayramı öncesi Ticaret Bakanlığından bir açıklama geldi: "İsrail İle Ticareti Kısıtlama Kararı" açıklandı, iyi mi !? Tam 54 tane bu adı geçen ürünlerin, artık İsrail'e satılması kısıtlanıyordu: İçinde jet yakıtı da, çimento da, çelik de vardı!.. Hani bunlarla ticaretiniz yoktu beyefendi!? Eeyy, çok sayın Ticaret Bakanı,; hani İsrail'le ticaret yalandı!? Eeyy çok sayın İletişim Başkanı, hani bu iddialar pek gülünçtü!? Kendi yayınladığınız 54 ürün listesinde, bu iddiaların doğru olduğunu tam 6 ay sonra mı kabul ettiniz!.. Ya Gazze'de ölen 14 Bini çocuk, 33 Bin Filistinli ne olacak!? Siz biraz utanıp da, 'İSTİFA' etmeyi düşünüyor musunuz acaba!?

Açıkladıkları 'Karar Metnine' dikkat ederseniz eğer; "Ticareti Kısıtlama" diyorlar, "Ticareti Tamamen Sonlandırdık" demiyorlar!.. Böyle ciddi bir konuda bir karar verdiyseniz eğer, o kararda kesinlikle NET ifadeler olur: "İsrail'e Ticareti Tamamen Bıraktık!" falan gibi... Bu uyduruk ve ucu açık "KISITLAMA" demek nedir kardeşim!? Zati 22 yıldır yaptıklarınız ve söyledikleriniz sonrasında, sizin bu işi kısıtladığınıza kim inanır artık!.. Bu kaçıncı yakalanış, bu kaçıncı yalan, bu kaçıncı 'kendi kendinizi ele verme' belgeniz beyler!?

Peki, bu haber üzerine ortalık toz-duman olurken, İsrail oradan tehditlere başlarken, bizim meşhur "Yandaş ve Yalaka Basın" ne yapıyordu acaba? Bu konuyla ilgili hiçbir habere yer vermezken, onların malûm havalı televizyonlarının devasa ekranları önüne çıkıp, ellerindeki renkli çubuklarla, İsrail'in Gazze'de yakıp-yıktığı yerlerin haritaları önünde, yine bilindik masalları anlatıyorlardı!.. Zannedersiniz ki, her biri büyük zaferler kazanmış, göğüsleri madalyalarla dolu "Muzaffer Komutan" edalarıyla beleşe ahkâmlar kesiyorlardı!.. Bakıyorum da; "Yahu hâlâ bu palavracılara, attıkları zaman mangalda kül bırakmayan uydurma uzmanlara inanıp da, bunları yine izleyenler var mı acaba?" diye çok merak ediyorum? Bu kadar lüzumsuz adamı nereden bulur, nereden toplarlar, saatlerce yaptıkları konuşmalarda, çocukları bile inandıracak birkaç cümle bulabilenlere hâlâ saygı duyanlar var mı acaba?

Bir fıkrayla yazımızı bitirelim:

Mahkemede Hâkim, kaynanasını dövmekten sanık adamın davasını görüyormuş... Şahitlerden birine sormuş: "Sen bu damadı, kaynanasını döverken gördün mü?" Adam hemen; "Gördüm efendim!.." demiş... Hâkim kızarak; "Peki neden müdahale etmedin!?" deyince, adam yine; "Neden müdahale edeyim Hâkim Bey, çok rahat şekilde dövüyordu, yardıma ve müdahaleye ihtiyacı yoktu ki!.." demiş...                   Sakin KOŞAR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI