"İSİM" DEYİP DE GEÇMEMELİ !?
Hani 20 Mart 2020'de ülkemizde başlayıp, hem bizim ve hem de dünyanın başına belâ olan 'Coronavirüs' yüzünden, tam yedi aydır evlerimizden pek dışarı çıkamıyor, sürekli maske takmaktan kulak arkalarımız yara oldu, yolda en yakınlarımızı tanıyamaz olduk, el sabunlamaktan ve dezenfaktan kullanmak ve deri dökmekten hepimize gına geldi ya? Bu ahvâl ve şerait içinde dahi, bendeniz '65 Yaş Üstü Sakıncalı Piyade' ihtiyar kulunuzu da, öyle boş boş oturuyor filân da sanmayın haa!..
Evde daha önceleri alınıp da henüz okunamamış ne kadar kitap-dergi-ansiklopedi varsa, biriktirdiğim yerel gazeteler, kıyıda köşede kalmış ne kadar zincir marketlerin dağıttığı, bütün fiyatlarının sonu '+90 veya +95' kuruşla biten güya ucuz mal kitapçıkları varsa, elhamdülillah hepsini bu sürede ezberledim!.. Edindiğim yeni bilgilerle her gün köşe yazılarımı yazdım!.. Arada bir vaktim kalırsa, bizim evin 'Mutfaktan Sorumlu Aile Bakanı' ile 52 yıldır kesintisiz devam eden 'güncel rutin kavgalarımıza' ağız tadıyla aynen devam ettik!.. Her gün internette dolaşıp, ne kadar gerçek olduğunu da bilmeden, ilginç haber ve araştırmalara sıkça göz gezdirdim!..
Efendim, geçen günü internette bizim insanlarımızın isimleri ile ilgili bir ileti vardı... Elhamdülillah, % 99'umuz Müslüman olduğumuz için, bizler "Arapça İsimlere" Osmanlı'dan beri pek bir itibar eder olup, Öz Türkçe isimlerden yavaş yavaş imtina etmeye başlamıştık ya? İşte o iletiyi atan kişi araştırmış, bu bazı Arapça isimlerimizin ne anlama geldiklerini yayımlamış... İnternet bilgilerine ne kadar güvenilir bilemem ama; adamın verdiği isimler, anlamları hakkında yazdıkları gerçekten çok şaşırtıcı ve ilginçti!.. İşte bazı örnekler:
--- Bekir= Deve yavrusu... Osman= Yılan yavrusu... Burak= Katır... Hacer= Taş, kaya... Ecrin= Ücret, fiyat... Efsun= (Arapça'da) Üfürükçü, (Farsça'da) Büyü... Eliz= Tekme... Melis= Şişko... Sude= Ezik, mağdur... Mirza= (Arapça'da) Hastalık, (Farsça'da) Soyluluk namı... Sanem= Put... Lerzan= Titrek, korkak... demekmiş, iyi mi? Yani biz çocuğumuzu; "Oğluşum Osman!" diye severken, meğerse bir yılan yavrusunu mu seviyormuşuz yani !?
Eğer bu isimlerin karşılıkları doğru ise, yandı gülüm keten helva!.. Yahu bu eski aileler çocuklarının isimlerini koyarken, bunların anlamlarını hiç araştırmamışlar mı? Arapları bilemeyiz ama, eskiden beri bizim Türklerin oğlan çocukları olduğunda hepsi çok sevinir, kurbanlar kesilir, üzerine mal-mülkler adanır, bütün sülâle şenlik yapar değil mi? Eee, bunun sebebi nedir? "Oğlan çocukları ailenin soyunu devam ettirir, evin bacasını tüttürür, bu aileler kendilerini biraz daha güçlenmiş sayarlar ya? Çocuk kız doğunca da, pek sevinmezler; "Nasıl olsa büyüyünce biri ister, ele gelin gider, onlara hizmet eder" diye düşünürler ya? Her ailede 'Erkek Çocuk' doğuran gelinler, hep pek muteberdir ya!?
Neyse... Anlamları böyle ise eğer, kim bir oğlan çocuğu olduğunda, anlamı 'yılan yavrusu' demek iken, adını 'Osman' koyardı acaba? Anlamı 'deve yavrusu' olduğunu bile bile, kim oğlunun adını 'Bekir' koyar!? Ya da, anlamı 'katır' demek iken, oğlunu 'Burak' diye çağırır!? Ya da anlamı 'şişko' Melis, anlamı 'Put' olan Sanem kız isimlerini kim koyardı ki!? İşte cehaletin, işte bilimsel araştırmalardan uzak kalmanın, işte eğitim fukarası olmanın sonuçları bu olsa gerektir!?
Halbuki bizim erkek çocuklarımıza eskiden Öz Türkçe isimler koyarlar, herkes de bu ismi duyunca, bu kişinin bir "Türk" olduğunu hemen anlarlardı!.. Erkek adlarında neydi bunlar; Mete, Oğuz, Akın, Kaan, Acar, Mert, Acun, Alp... gibi... Kız isimlerinde de; Yağmur, Deniz, Nazlı, Derin, Nesne, Cankuş, Elçin, Cansu, Sümbül, Dilek... gibi isimlerdi...
Biliyorum, şimdi ben bunları yazdım diye can arkadaşım 'Bekir Dişçi', Demeç Gazetemiz Muhabirleri 'Burak Alper Kuş' ve 'Burak Yılmazsoy', oğlumun arkadaşı 'Çiçekçi Osman' filân bana çok kızacaklar belki!? Ben ne yapayım ki; kendi sülâlemde bile tam üç tane 'Osman' var yahu!.. Yıllardır bunlara 'Dayı' yerine 'Yılan Yavrusu' diye hitap etmişiz de, haberimiz yokmuş!.. 1299'da Söğüt'te kurulan devlete "Osmanlı" adını koyanlara ne demeli peki? Allahaşkına bundan sonra biraz dikkat edelim gari, olur mu? Sakin KOŞAR...