"Konuşan Türkiye" mi, "Susan-Susturulan Türkiye" mi !?

 

        "Konuşan Türkiye" mi, "Susan-Susturulan Türkiye" mi !?

Her gün yerel gazetelerde köşe yazıları yazan 26 yıllık bir gazeteci-yazar olarak ben bu başlığı, şu günlerde iktidar ve yandaşlarının "Yüce ve Gazi Meclisimizde" çıkarmaya çalıştıkları "Dezenformasyon Yasası" adlı çabalar yüzünden yazmıyorum!.. Benim bu sesleniş ve serzenişimin tek adresi; şu günlerde çok lüzumsuz olarak başlattığı "Başörtüsü Yasası Çıkaralım" çabası ve hiç de zamanı değilken karar verdiği "ABD Gezisi" yüzünden, CHP Lideri sayın Kemal Kılıçdaroğlu' dur!..

Gün geçtikçe fakirleşen, bütçesi tamtakır, iç ve dış borçları tavan yapmış, işsizlik ve çaresizliğin alıp başını gittiği, kadın cinayetlerinin-çocuk tecavüzlerinin katlanarak arttığı, doktorların yurt dışına kaçtığı, TSK'nın Katar'a 'Futbol Polisi'  gibi gönderildiği, önenemeyen mülteci akını, çocukların okullarına ve yataklarına aç girdikleri, basının ve sosyal medyanın Meclis'te çıkarılacak ve halkımızın adına 'Sansür Yasası' dediği bu lüzumsuz yasa ile tamamen susturulmaya çalışıldığı şu günlerde, sizin hiç başka işiniz yoktu da, tek derdiniz 'Başörtüsü Yasası' çıkarmak ve 'ABD Gezisi' yapmak mıydı!?

Meclis tatildeyken şehir şehir gezip, halkın dertlerini dinleyerek, 'Altılı Masa' çalışmalarıyla çok iyi bir performans yakaladığınız şu günlerde, bu son iki çalışmanızla -bence- yine eski "Ekmeleddin Vakası' günlerine geri döndünüz!.. Olumlu çabalarınızı hep takdir etmiş, yazmış bir gazeteci-yazar olarak soruyorum; "Karın doyurmayacak ve size hiç de oy getirmeyecek olan bu 'Başörtüsü Yasası' ile bu zamansız 'ABD Gezisi' nereden aklınıza geldi? Danışmanlarınız önerdiler ise, şu danışmanlarınızı iyice bir araştırınız bakalım; sizin için mi, yoksa başkalarının hayrı için mi bu öneriyi size sundular!?"

Bugünlerin en önemli konusu, şu tartışılmakta olan "Dezenformasyon (Sansür) Yasası" konusudur!.. Sadece konuşmak ve karşı çıkmak dışında, sizler bu konuda neler yaptınız? Aklı başında gazete sahipleri, halkın sevdiği köşe yazarlarını ve ünlü habercileri, gazeteci Dernek, Cemiyet ve Sendika yöneticilerini toplayıp, beraberce nasıl mücadele edeceğinizi, sözden ziyade - nasıl yasal yoldan etkili eylemlerde bulunabileceğinizi hiç tartıştınız mı? Bu çok önemli konu hakkındaki çabalarınızı bizler duymadık!.. Bugün itibariyle, 40 maddesi olduğu söylenen maddelerin tam 14 tanesi Meclis'te kabul edildi!.. Ne yazık ki -birkaç köşe yazarı dışında- herkes, adeta üzerlerinde bir 'Ölü Toprağı' varmış gibi davranıyor!.. Ben de buna şaşırıyorum!?

"Dezenformasyon" demek; "Yanlış olan, doğruluğu bulunmayan, kasıtlı olarak yayılan yalan bilgi, bilgi çarpıtması" demektir. Evet, 'İnternet' kirli bilgilerle dolu, bunu herkes gibi ben de biliyorum!.. Ama, daha önce bizdeki uygulamalarla birçok gazeteci arkadaşımız yok yere yıllarca hapislerde yatırıldı, gelirlerinden çok fazla miktarlarda para cezaları ödediler!.. Bunlar daha yasası çıkmadan önceleri başlarına gelmişti!.. Şimdi içeriğini bilmediğimiz, ama 'Seçim Öncesi Muhalif Sesleri Susturmak İçin' çıkarıldığını tahmin ettiğimiz bu yasa sonunda başımıza nelerin gelebileceğini düşünmek-söylemek bile istemiyoruz!..

Televizyonlarda bu konuda mücadele veren iki kişiden başkasını göremedik: Biri Ankara Gazeteciler Cemiyeti Başkanı sayın Nazmi Bilgin, diğeri de eski İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve CHP Milletvekili sayın Atilla Sertel. Eee, hani geri kalan Cemiyet, Dernek ve Sendika Başkanları neredeler, nelerle meşguller!? Atı alan Üsküdar'ı geçiyor beyler, sizin uğraşacak bundan daha önemli ne işiniz olabilir ki, nerelerdesiniz bakayım sizler!?

Yüzleri Batı'ya dönük olan çağdaş insanlar, dünyadaki bütün gelişmeleri ve değişimleri takip etmek zorundadırlar!.. Lütfen şu Avrupa ülkelerini yöneten yeni parti liderlerine bir bakınız; şimdilerde yarısı 'Kadın' ve hep genç yaştaki liderler!.. Her şeyde geri kalmış bizim gibi ülkelere baktığınızda da, mutlak çoğunluğu 'Erkek ve Yaşlı' liderler görürsünüz!.. Bunu değiştirmek sizin elinizde, çünkü patron sizlersiniz!.. Bugünlük bu kadar yeter, hadi bana eyvallah!.. Bu yasa çıkınca, size belki süresiz 'Eyvallah' da diyebilirim!? Bu yazıları da, o yasaya 'EVET' oyu veren arkadaşlar yazsınlar gari.         Sakin KOŞAR.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI