"MÜDÜR WC !?"
Son yıllarda yaşadığımız çok garip olaylar nedeniyle, artık hiçbir şeye şaşırmaz olmuştuk ama, dün Düzce'den gelen haber, emekli bir eğitimci olarak beni ziyadesiyle pek şaşırttı dostlar!..
Korkusuz Gazetesi'nden Mihriban Beyaz'ın 17 Eylül 2022 tarihli haberi aynen şöyleydi: "Düzce'ye bağlı Şıralık Mahallesi'nde bulunan 'Mevlâna Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi'nde, 2022-2023 Eğitim-Öğretim Yılı başlamadan, okulda tadilat yapıldı. Tadilat sırasında, Okulun Müdiresi Suzan Ardıç Çiner için tam '50 Bin TL' harcanarak, anahtarı sadece kendisinde bulunan 'Özel Bir WC' yapıldı ve tuvaletin kapısına da; 'MÜDÜR WC' yazıldı. Olay sosyal medyada patlayınca, Düzce İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nden yazılı bir açıklama geldi; 'Okuldaki tadilat çalışmaları kapsamında, tüm kapılara 'Giydirme' yapılmış, kapısına da 'Sehven' MÜDÜR WC yazılmış, bu Müdire tarafından fark edilince de ivedilikle kapı giydirilmesi sökülüp, gerekli düzeltme yapılmıştır' denildi" şeklindeydi!..
Haber fotoğraflarında, üzerinde bir bayan sembolü ile altında 'Müdür WC' yazan kırmızı kapı, yeni giydirme yapılınca sarı zemin üzerinde sadece 'WC' yazan bir kapı, onların yanında da, başında türbanıyla gülümseyen Bayan Müdür Suzan Ardıç Çiner'in resimleri vardı. Müdirenin fotoğrafının yanında da küçük bir not yazılıydı: "Müdire Suzan Ardıç Çiner, sosyal medya paylaşımlarıyla, defalarca şarkıcı 'Gülşen' için; "Gülşen Cezalandırılsın!" demiş, iyi mi?
Hani, ünlü sinema sanatçımız sayın Şener ŞEN'in Güneydoğu Anadolu'da çevirdiği sayısız 'Ağa' Filmlerinde; "Ula ağa poku üzerine pok mu yapılır namıssız!?" derdi ya? Bu okulumuzn liyakatsiz yöneticisi de, devletin okulunu kendi mülkü zannederek, sanırım böyle bir halt işlemiş, devleti 50 TL zarara sokmuş, sonra da, sanki bundan hiç haberi yokmuş gibi, "O baskı ve yazı sehven yapılmış" diyerek, gülünç bir savunmada bulunuyorlar!.. Madem bu işten Müdire hanımın haberi yok da, neden anahtarı sadece onda bulunuyor? Yiyene afiyet olsun da, biz şimdiye kadar şahit olduklarımızdan dolayı doyduk, bu dolmaları yemiyoruz artık!..
Gazeteci-Yazar sayın Memduh Bayraktaroğlu, 17 Eylül günkü "Katil Açıklandı!.." başlıklı yazısında aynen şöyle diyordu: "İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth'i öldüren kişiyi, oğlu ve yeni Kral Charles dün açıkladı: 'Annemi CE HA PE öldürdü!' dedi!.. Dünya siyaset çevreleri, iktidarda olmadığı halde ülkesini uçuruma sürükleyen CE HA PE'nin, Londra'ya hiç gitmeden Kraliçe'yi de nasıl öldürmüş olabileceğini tartışıyor!" diyordu.
Görüyorsunuz ki, sadece bizde değil, bütün dünyada da çok garip şeyler oluyor; biz duyarlı gazeteciler de hemen 'Durumdan Vazife Çıkartarak' bu güzide haberleri anında sizlere ulaştırıyoruz!.. Çoğunuz bizleri pek sevmezler ama, görüyorsunuz ki, bizsiz de olmuyor yani!.. Hani var ya, bu CE HA PE ve Bay Kemal de çok olmaya başladı, hangi taşı kaldırsak, altından hep onlar çıkıyor!.. Düşünüyorum da; II. Dünya Savaşı'nı da Almanlar değil de, bunlar çıkarmış olmasın!? Nagazaki ve Hiroşima'ya atılan iki Atom Bombasını Amerikalılar değil de, Bay Kemal'in hısım-akrabaları veya adamları atmış olmasınlar!? Ya şu dünyanın başına belâ olan 'Covid-19' hastalığını da Bay Kemal, İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu ve Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu yaymış olmasınlar sakın!? Olur mu, olur!.. Bunlardan her şey beklenir kardeşim!?
Neyse, bugün çok öfkeliyim dostlar, ben size Muğla Şairimiz İbrahim Ergin'in güzel ve anlamlı bir şiiriyle veda edeyim bari:
"Bu yağmur senin ağladığın/ Sular, seller içindeyim/ Yokluğunu biriktirdim bunca yıl/ Şimdi öyle uzak ki sesin/ Bütün aynalar tenha/ Bir tek sen içindesin!..// Coşkun bir nehir miyim, neyim/ Hep sana doğru akıyorum/ Kendi kanımda zehir miyim/ Yoksa, yazılmadık şiir miyim/ Zamanı sen ağarttın saçlarımda/ Ben artık, sevmek gibi bir şeyim!.." Sakin KOŞAR.