Boğaziçi'nde 'Melih Bulu' Vakıası !?
Bir imzalı 'Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi' ile 02 Ocak 2021 tarihinde göreve getirilen Prof. Dr. Melih Bulu, ülkemizin en saygın üniversitelerinden 'Boğaziçi Üniversitesi Rektörü' olarak atandı... Bunu duyan üniversite akademisyenleri ve öğrencileri, hemen o sabah toplanıp; "Kayyum Rektör İstemezüükkk!" diyerek direnişe başladılar... Bu atamayı 'bir dayatma, bir başlangıç' olarak düşünen diğer vasıflı üniversitelerimizden de Boğaziçililere hemen çok büyük destekler geldi!..
Peki, akademik çevrelere hiç de yakışmayan böyle birinin ataması sonucunda geçen 195 gün içinde, Boğaziçi Üniversitesi'nde neler oldu? Hemen üniversiteye gönderilen yüzlerce polis çok sert davranışlar sergiledi, kapılar kelepçelendi, 500 civarında öğrenci gözaltına alındı, 146 öğrenciye dava açıldı, 11 öğrenci geceyarısı evlerinden alınıp tutuklanarak cezaevine götürüldü, 27 öğrenciye 'ev hapsi' cezaları verildi, bazı akademisyenler görevlerinden atıldı!..
Bütün bu olumsuz ve bir eğitim kurumuna yakışmayan işler ne diye yapıldı!? 'Prof. Dr. Melih Bulu' adındaki bir adamın, orada liyakatsız bir şekilde 'Rektör' kalması için yapıldı!.. Çünkü, eğer liyakat sahibi biri olsaydı, zati o üniversiteden mezun olan, herkesin yakından tanıdığı bu insan, hem üniversite akademik çevrelerinin, hem öğrencilerin ve hem de oradan mezun olanların toptan karşı çıkmasına karşın, o Rektör koltuğunda bir saniye bile oturmaması, geldiği gibi, o gün geri gitmesi gerekmez miydi!? Ama nerede o basireti gösterecek kapasite!?
Bu olaylar üzerine bütün mercekler Melih Bulu üzerine tutuldu!.. Meğerse bu arkadaşın 'Uluslararası Bilim Dergilerinde' bir tane bile makalesi bulunmuyormuş!.. Doçentlik ve Profesörlük tezlerinin başkalarından 'aşırma' olduğu, başarı gösterdiği hiçbir konu tespit edilemediği filân yazılıp çizildi, sosyal medyada günlerce eleştiri yağmuruna tutuldu!.. Bu arkadaşın tüm tepkilere karşın söylediği tek şey vardı: "Tepkilerini göstersinler bakalım, en fazla 6 ay içinde bunların hepsini unutur, beni kabul ederler!" diyordu!.. Evet, pandemiye rağmen, 6 aydan sonra 15 gün daha geçti ama, tepkiler azalacağına daha da çoğaldı ve bu arkadaş, tıpkı oraya getirildiği gibi, yine tek imzayla 14 Temmuz 2021 gecesi görevinden alındı!.. Habere inanamadı, sosyal medya hesabından bunu yalanladı, sonra da gerçeği öğrenip, mesajlarını silerek kayıplara karıştı!..
Şimdi tüm vatandaşlar 'Ne Oldu?' diye soruyor? Ne olacak yahu, Boğaziçi Üniversitesi direndi, kazandı; Prof. Dr. Melih Bulu ise kaybetti!.. Buralara gelecek Rektörler seçimle gelecek, seçimle gidecek, liyakatsız ve haketmeyen hiç kimse oralara getirilemeyecek!..
Şimdi herkes düşünüyor: "Bütün bunlara ne gerek vardı ki!? Yüzlerce polis günlerce oralara boşuna gelip-gittiler, asli görevlerini yapmak yerine, suni bir konuya odaklandılar!.. Yüzlerce öğrenci dayak yedi, gaz yedi, eğitimlerinden, tatillerinden oldular!.. Yüzlerce ana-baba boşuna can sıkısı çektiler, endişe duydular, işlerinden-güçlerinden olup, hastalandılar!.. Savcıları ve mahkemeleri boş yere meşgul ettiler!.. Şimdi yine aynı noktaya dönüldüğüne göre, bütün bu beyhude işlerin hesabını kim verecek!?"
Böyle zamanlarda benim hınzır beynim de hep tersine çalışır nedense!? Bana hep şunu soruyor: "Bu Prof. Dr. Melih Bulu denilen arkadaşı Doçent ve Profesör yapanlar, şu anda neler düşünüyorlar acaba? Bunca ihbar sonrası, bu arkadaşın Doçentlik ve Profesörlük tezleri yeniden incelenecek mi? Bunları başka yerden aşırdıysa, bunlar tespit edilebilecek mi? Bu adam neyi başarmış da, böyle bir kuruma Rektör yapılmış, bu durum aziz halkımıza izah edilecek mi acaba?"
Görüyorsunuz işte, bu arkadaş bir daha geri dönmemecesine gitti ama, benim gibi 'Zihni Sinirleri' hâlâ meşgul edip duruyor işte!.. Sakin KOŞAR...