ELON MUSK, TWİTTER BİNASINA LAVABO İLE GELDİ !?

 

Dünyanın en zengin adamlarından ABD'li Elon Musk, uzun zamandır internet devi 'TWİTTER' ile pazarlık yapıyordu, dün de 44 Milyar Dolara, simgesi 'Kuş' olan bu dev şirketi satın aldı, anlaşmayı imzaladı. Twitter binasına gelişinde ise, kucağında bir beyaz lavabo vardı, basın mensupları önünde bu lavabo ile adeta şov yaptı ve kendine göre bu çok önemli bir mesajdı!..

'230 Milyar Dolar' serveti olan bu ele-avuca sığmaz ABD'li zenginin, bugüne kadar burnunu sokmadığı alan kalmamıştı, her gün dünya medyasında konuşulan bir adam oluyordu. Bu durumu; "sonradan zengin olmanın şımarıklığı mı, görgüsüzlüğü mü, aç gözlülüğü mü, parasının gücü mü sebep oluyordu" kimseler bilemiyor, bu adamın davranışları hakkında her kafadan bir ses çıkıyordu?..

Kucağında lavabo ile Twitter binasına gelmesinin nedeni kısa zamanda anlaşıldı; Twitter yönetiminin üç önemli isminin işine son verdi, lavaboyu oraya bıraktıktan sonra hemen görevden aldı!.. İlk açıklamasında da; bu üç yöneticinin, Twitter pazarlığı sürerken kendisine yanlış bilgiler vererek yanılttıklarını söyledi!.. Bu olay sonrası birçok büyük basın organlarındaki manşetler aynen şöyleydi: "Elon Musk, Twitter kuşunun sesini kesti, artık özgürce ve eskisi gibi güzel ötmesi beklenmiyor!" şeklindeydi.

Bu adam, bazı şaibeli, kumarbaz kişilerle iş birliği yapmış, bazıları onun sağ kolu olmuş, Tesla ve SpaceX şirketleriyle bugünlere gelmiş, yani dünyanın en zengin adamları arasına girmişti. Hani bizim büyüklerimiz hep, böyle şımarıklık yapanlar için; "Sonradan görme, dininden dönme" benzetmesini yaparlar ya? Hani böylelerini gördükçe hep; "İnsan olana bir lokma ile bir hırka yeter!" derler ya? Demek ki insanoğlu sonradan görünce, böyle çok parası olunca şımarıyor, bir yerleri kalkıyor, 'küçük dağları ben yarattım' diye düşünmeye başlayıp, bütün değer yargılarını, gelenekleri, sevgi ve saygıyı yıkıp da, öte tarafa geçiveriyor!?

Dikkat edin, araştırın, göreceksiniz ki; dünyanın bu baş döndürücü, bu hızlı dijital ve teknolojik gelişimiyle, her ülkede böyle zenginler yerden fışkıran mantarlar gibi bittiler!.. Araştırınız, böylelerinin hepsi de önce karılarını boşadılar, eşek yüküyle nafakalar ödeyip, başka genç, güzel, çekici ve ünlü kadınlarla evlendiler!.. Halbuki kökten zengin olanlarda böyle vakalara pek rastlayamazsınız!.. Böyle türedi-zenginlerin, aile mutluluğu, aile saadeti diye bir şeyleri olur mu? Tabii ki olmaz!.. Sonları da hep; "geldikleri gibi geri gitmeleri, genç yaşta bazı kazalarla (!) ölmeleri-öldürülmeleri ile sonuçlanır, çocukları da elin maskaraları olurlar!.." Göreceksiniz, bu şımarık Elon Musk'ın sonu da mutlaka böyle olacaktır!.. Kolay kazanılan 'El Kiri Para' kime yarar sağlamış da, bunun gibilere sağlayacak ki !?

Neyse, bu zenginlerin her yaptıkları, nedense bizim gibi 'Züğürt Ağaların' ağızlarını ve ellerini yoruyor!.. Bugün size Cahit Sıtkı Tarancı'nın 1943'te yazdığı 'Hareket' şiiriyle veda edelim:

"Müzeden hoşlanmam/ Mezarlıkta işim olmaz/ Çarşı-Pazar dururken/ Nerde hareket, ben orda/ Yolda olmalıyım, yolda/ Yeni bir zafer attığım her adım/ Vapur mu, tren mi kalkmalı/ Ben biner binmez!..// Es rüzgâr es/ Dönsün yel değirmeni/ Yelken, rüzgârda yelken olur/ Bahar, gelse gelse rüzgârla gelir!..// Kadın raks ederken güzeldir/ Bayrak dalgalandıkça/ Deniz köpürdüğü zaman/ İnsan ise ihtirasla yaşarken!.."

Eee, benim yazacaklarım burada bitti, siz niye hâlâ sayfaya bakıp duruyorsunuz ki? Vallayi Elon Musk'a söylerim, size de bir gece ansızın, elinde bir 'lâzımlıkla' ziyaretinize geliverir ha!.. Burada ayı mı oynuyor kardeşim, hadi başka işlerinize bakın gari.         Sakin KOŞAR.

YAZARIN DİĞER YAZILARI