Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Lideri sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun 09 ile 13 Ekim 2022 tarihleri arasında, dört gün sürecek olan bu sürpriz gezisi, bütün kafalarda soru işaretlerinin oluşmasına sebep oldu!.. Kimisi; "Ne var bunda yahu, öteki partilerin liderleri adeta komşu kapısı yapmış, her ay oralara giderken, Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu gezisi niye sorun yapılıyor?" derken, bazıları da hemen durumdan vazife çıkarıp; "Hıhh tamam, Kılıçdaroğlu da Cumhurbaşkanı olmak için ABD'ye 'İcazet' almaya gidiyor, daha önceki Başbakanlar da hep öyle yaparlardı!.." demeye başladılar.
Biliyorsunuz, ben büyüklerimizin böyle işlerine pek karışmam, zati görevim de değil ama, bu gezi herkes gibi benim de kafamı karıştırdı!.. Aklımdaki; "Neden Şimdi?" sorusunu bir türlü kafamdan atamıyorum!.. Tam 'Altılı Masa' uyum içinde çalışırken, tam seçimlere giderken bir umut doğmuşken, bizim gibiler kendisini tam da 'Rol Model' seçmişken, birçok CHP'li ve Amerikan karşıtı insanlarımızın bu ani geziyle tedirgin edilmesine ne gerek vardı ki!?
Evet, biz kendisini uzun zamandır 'Rol Model' seçmiş; iyi bir aile babası, devlet terbiyesi olan dürüst insan, yumuşak huylu ama haksızlıklar karşısında dimdik durması yüzünden, bu seçimde tek umudumuz olmuştu!.. Bu gezi hakkında Sözcü Gazetesi yazarı meslektaşımız sayın Aytunç Erkin'e konuşan sayın Kılıçdaroğlu, aynen şunları söylemiş: ".Ben ABD'ye gideceğim ama, birilerinin dediği gibi 'İcazet Almak' için değil; bilim ve teknolojideki gelişmeleri görmek, bilim yapanlarla, teknolojiyi geliştirenlerle birlikte olmak için gidiyorum!.. Neoliberal politikalara karşı çıkan, sosyal devleti savunanlarla birlikte olmak için gidiyorum!" demiş. Ayrıca, neoliberal politikalara karşıtlığı ile bilinen ABD'li senatör Bernie Sanders ile de görüşecekmiş.
İyi de, neden şimdi!? Hiçbir şey olmasa bile, 'İcazet' rezaleti yaşanmasa bile, 'sanki birşeyler olmuş gibi' bu gezinin kendi şahsınız aleyhinde kullanılabileceğini nasıl düşünmezsiniz!? Biz ABD'li Demokratları da, Cumhuriyetçileri de, Neoliberal politikalar ve terör karşıtlarını da çok iyi biliriz!.. PKK'yı yıllardır kim destekliyor!? Ülkemizdeki askerî darbelerin tertipleyicileri kimlerdi!? Daha dün İçişleri Bakanı bile söyledi; PKK'ya verdikleri silahların seri numaralarını istemişiz, ABD vermemiş!.. Bu nasıl dostluk, bu nasıl müttefikliktir böyle!?
Ya şuna ne buyurulur: ABD Senatosu, yeni F-16'ların bize verilmesi ve mevcut olanların yenilenmesi için, bizden ne istediler biliyor musunuz? Tek şart olarak, 'bu F-16'larla Yunanistan'a saldırmama garantisi' karşılığında yardımcı olacaklarını söylemişler, iyi mi!? Bizim gibilerin, bu ülkenin 'kurtarıcı ve kurucu partisi CHP' liderinin, hangi sebeple olursa olsun, o ülkede ne işi olabilir ki!?
Evet, sayın Aytunç Erkin'in de yazısı sonunda belirttiği gibi, bu zamansız veya tarihi düşünülmeden kararlaştırılmış gezi, bence hemen iptal edilse, çok daha iyi sonuçları olur diye düşünenlerdenim!? 1960 askeri darbesi sonrası hükümet kuran merhum İsmet İnönü'nün, ABD dönüşünde, daha uçaktayken başına gelenler bize en iyi ders olmalıdır, başka da diyeceğim yoktur, nokta.
Bugün de, Orhan Veli'nin "Yolculuk" şiiriyle yazımızı bitirelim:
"Ne var ki bu yolculukta?/ Her sefer ağlatır beni/ Ben ki yalnızım bu dünyada/ Bir sabah kızıllığında/ Yola çıkarım Uzunköprü'den/ Yaylının atları şıngır mıngır/ Arabacım on dört yaşında/ Dizi dizime değer bir tazenin/ Çarşaflı, ama hafifmeşrep/ Gönlüm şen olmalı değil mi?/ Nerdeee!../ Söyleyin, ne var bu yolculukta!?" Sakin KOŞAR.