ÜÇ SAATTE, TAM YEDİ DEPREM !?

ÜÇ SAATTE, TAM YEDİ DEPREM !?

İzmir dolayları insanları yine korkulu günler geçirmeye başladı... Daha 30 Ekim 2020'de 6.8 mi, yoksa 7.1 mi olduğu pek anlaşılamayan depremde 117 kişi hayatını kaybetmiş, güzel İzmir hâlâ onun yaralarını sarmaya çalışırken; 01 Şubat 2021 tarihinde 4.0 ile 5.1 arasında değişen ve merkez üssü Karaburun olan yedi deprem daha oldu!..

Bu konuda en güvenilir bilgileri veren deprem uzmanlarımızdan sayın Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan bir açıklama yaptı ve dedi ki; "İzmir'in Bostancı, Karşıyaka, Çiğli ve Menemen'de evi olanları uyarıyorum!.. Bir haftalık süre jeofizik anlamında çekinceli bir durumdur!.. Vatandaşlar hemen 'Yazlıklarına' gitsinler!.. Benim beklentim, bu bölgede 6.9 ile 7.2 arasında bir depreme hazırlıklı olmanızdır!.. Özellikle Gediz Nehri havzası en tehlikeli bölgedir!" dedi...

İyi de dostlar, ya 'Yazlıkları' olmayanlar nerelere gidip de sığınacaklar!? Bu şehir, herkesin cebi dolu, ensesi kalın, keyfi yerinde ve Yazlıkları olan insanlardan oluşmuyor ki!? Emeğiyle geçinen, aybaşını zor getiren ve çalışmak zorunda olanlar ne olacak!? Devlet bu konuda da tıpkı "Covid-19" gibi, bir de "Deprem Bilim Kurulu" oluştursa da, böyle zamanlarda bu kurul buralardaki insanalara tatil ilân edip, başka yerlerde bu sürede yaşama imkânı yaratsa olmaz mı? Hani o yıllardır halktan toplanan ve akîbeti meçhul 'Deprem Vergileri' vardı ya? Onlar ortaya çıkarılıp da, böyle zamanlarda zora düşmüş halkımıza verilse nasıl olur acaba?

Böyle konular Nasrettin Hoca fıkrasına benzemez!.. Hani bir gün Nasrettin Hoca kahvenin en arkasına oturup tespihini çekerken, yanına ağzı kulaklarında biri gelip; "Hocam gördün mü, demin fırından iki tepsi baklava ve börek çıkardılar, vallahi mis gibi kokuyordu!" deyince, Hoca omuzlarını silkip; "Bana ne!?" deyince, adam ısrarla; "Ama o baklava ve börek sizin eve gidiyordu Hocam!" deyince de Hoca büsbütün kızıp; "O zaman sana ne be adam, sana ne!?" demiş ya...

Eğer bir yerde üç saat içinde yedi defa deprem olmuşsa, kimse çıkıp da; "Bana ne? Sana ne?" deme hakkına ve lüksüne sahip değildir, bu konu herkesi ilgilendirir!.. Oturup da bir 117 kişinin daha ölmesini mi bekleyeceğiz!? Derhal tatilse tatil, göç ise göç, yardımsa yardım yapılıp, bu insanların endişe ve korkularına ortak olunmalıdır!..

Dünyanın doğal dengesini bütün uyarılara rağmen bozmayı el birliğiyle başardık!.. Uzay çalışmaları ve nükleer bomba denemeleriyle, üç kuruşluk madenler yüzünden ormanlarımızı katletmemiz sonucunda, 'Küresel Isınmayı' çabuklaştırdık ve sonuç olarak da Kutuplarda bir yılda tam '!,2 Katrilyon Ton' buzulun erimesine sebep olduk!.. 1990'dan beri dört çeşit 'Arı Türü' yok olmuş, bu gidişle diğer arı türleri de birer birer yok olacak, bitkilerin-ağaçların çiçeklerinin tozlaşmaları mümkün olmayınca, meyvelerini de ileriki yıllarda rüyamızda görmeye başlayacağız!..

Daha durun bakalım; sellerle-fırtınalarla-kuraklıkla-yeni depremlerle-aşırı sıcaklarla-temiz oksijen azlığıyla, doğa bizden daha korkunç intikamını alacaktır!.. Bundan sonra hiçbir şeye şaşırmayınız artık!.. Her şeyi kendimiz ettik, kendimiz cezamızı bulacağız gibi görünüyor!..

Ben sizin yerinizde olsam, hemen sıkı bir tasarrufa başlar, bazı kurum ve kuruluşların 'AY ve MARS'tan sattıkları mevkili arsalardan hemen alır, sonumuz gelmeden oralara göç etmeyi düşünürdüm!? Haa, ben ne mi yapacağım? E sizler yavaş yavaş uzaya tanışırken, geri kalanların hallerini kim yazıp da etrafına duyuracak ki? Ben bu yolda kendimi feda ederek bu görevi gönüllü olarak yapmaya karar verdim, zati gerisi de teferruat!..         Sakin KOŞAR...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI