YEREL SEÇİMLERDE HİÇ SİYASİ HEYECAN VAR MI !?

Ben bu üç çeyrek asırlık yaşıma geldim, halkımızın böylesine ilgisizlikle izlediği bir seçime hiç şahit olmamıştım!.. Bugün 27 Ocak 2024, bütün partiler çok iddialı ve birbirlerine karşı öfkeli demeçlerini peş peşe sıralarken, TV kanalları sunucuları ekranlarda yırtınırken, bütün basın mensupları her gün ateşli ve iddialı haber ve yorumlar yayımlarken, çeşitli partilere mensup seçmenlerimiz deseniz, bütün bu olup-bitenlere ilgisiz, ruhsuz, heyecansız, sanki daha önce seyrettikleri bir Türk filmini izlercesine kayıtsız kalıp, omuz silkerek monoton yaşamlarına devam ediyorlar!..

Peki, sizce bunun sebebi neler olabilir? Bu halkı bunca ilgisiz ve tepkisiz yapan unsurların sebepleri altında neler yatıyor acaba: "Yetmeyen maaşlar, parasızlık... İşsizlik... Aşırı artan ev kiraları... Enflasyon sonucu Pazar ve Marketlerde ikiye-üçe katlanan fiyatlar... Çocuklarının açlığı, eğitimsizliği, iş bulamayıp, onları evlendirememek... Hastanelerde yeterli tedavi göremeyip, ilâç bulamamak... Dertlerine çare olamayan partilerinden soğumak... Partilerinin verdikleri sözleri tutmaması... Adayların 'Ön Seçim' ile belirlenmemesi, üye olarak kendilerinin fikirlerinin sorulmaması... Bütün yiyecek ve içeceklerde sahtekârlık yapılıp, bunlardan eski lezzet ve tadın alınamaması... TV'lerde eski dizilerin yerine hep 'Yemek-Yarışma Programları' izlettirilmesi, reklâmlara çok yer verilmesi... Bütün boş zamanların cep telefonu başında geçirilmesi..."

Eskiden bütün adaylar ve partiler çeşit çeşit araçları parti amblemleri ve bayraklarıyla süsler, tepelerine güçlü hoparlörler koyar, akşam-sabah bangır bangır dolaşırlardı... Sesi duyan ev halkı pencerelere ve balkonlara koşar, kendi partili adaylarını alkışlar, onlara çiçekler atar, partilerinin sloganları eşliğinde adaylarına başarılar dilerlerdi!.. Hani nerede o günler artık!? Zati benzin-mazot fiyatlarının tavana çıkması yüzünden, bırakın konvoylara katılmayı, milleti bırakın arabalarını yola çıkarmayı da, motosikletlerini bile dışarı çıkaramaz oldular!..

Eskiden en çok siyaset sohbetleri veya tartışmaları kahvehanelerde ve esnaf dükkânlarında olurdu... Şimdi gidin de bakın bakalım, o eski kahvehanelerdeki kalabalıklar var mı? Çoğunun esnafa olan borçları yüzünden, evlerine en kestirme ve tenha yollardan gider oldular!.. Bir simit olmuş 15 TL, bir bardak çay 10 TL, bir fincan kahve 15 ile 20 TL, bir çorba 75 TL... Milletin dışarı çıkıp da, gezip-tozacak, siyaset yapacak, sohbet edecek hali mi kalmış !?

Bakınız, bir tek 'Milâs İlçemizde' eski günleri aratmayan, heyecan ve ahenk dolu bir 'Ön Seçimi' bir tek CHP yaptı, tüm parti üyelerinin katılımıyla kıyasıya geçen ön seçim sonucunda, sevgili dostum 'Fevzi Topuz', alnının akıyla ön seçimi kazanıp, aday oldu!.. Ya diğer yerlerde ne oldu? Ankara'da toplanan bütün partilerin yöneticileri içeride, 81 İlimizden giden kulisçiler dışarıda, saatler ve günler süren tartışmalardan sonra, oradaki üç-beş kişi kararını verip; "Biz şuraya bu arkadaşı uygun gördük, buraya şu aday uygun düşer, biz bu isimleri gösterdik, buyurun siz de oylarınızı bunlara vererek Başkanlarımızı seçelim!" dediler, biz de 31 Mart 2024 günü kuzu kuzu gidip, onların uygun gördükleri adaylara oy verip, demokrasinin gereğini (!) yerine getirmiş olarak, bu seçimi kazanınca yine heyecanlanıp, bayram edeceğiz, öyle mi!? Son yıllarda bütün siyasiler, artık kendi ektiklerini biçiyorlar ve hiç de umutlanmasınlar; halk siyasetten soğudu, bıktı ve artık eski umut ve heyecanları mumla arayacağız, mumla!.. Bu 'Yönetici' nesil bir gitmeden de, ortalık asla düzelmeyecektir!..

Tabii, Atalarımız 'her koyun kendi bacağından asılır' derler ya? Bizim Yatağan'da durum biraz farklı... CHP adayı sayın Mesut Günay kardeşimizin ismi çok erken açıklandığı için, İlimiz ve diğer İlçelerimiz gibi 'Ankara Belirsizliği' burada pek hayal kırıklığı yaratmadı!.. Ortaya çıkan üç aday kardeşimiz ve CHP İlçe Yönetimi de 'Ön Seçim' istiyorlardı, olmadı... Bundan sonra biz de artık kendi işimize bakacağız ve eskiden neler olduğuna değil, önümüzdeki yeni yaşamımızda neler yapacağımızı düşünerek, hiçbir partiyle sürtüşmeden, parti birliği içinde bu kardeşimizin kazanması için var gücümüzle çalışacağız!.. Ben inanıyorum ki, eski namımız olan "Yatağan Küçük Malatya'dır" düşüncesini yeniden geri getireceğiz!.. Ama önce buna inanacağız, sonra da kazanacağız!..                       Sakin KOŞAR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI