Uzakdoğu'nun yeni ülkelerini görmek keşfetmek için 21 Şubat 2025 Cuma günü İstanbul Havalimanından Endonezya'nın başkenti Jakarta'ya 11 saatlik bir uçak yolculuğu sonrası vardık. Ejder tur ile birlikte bu 3. gezimizdi. Uzak ülkelere gitmek için güvenilir bir tur şirketi olarak her daim Ejder Turu tercih ediyoruz. Bizim ve gurubumuz için harika bir geziydi. Rehber olarak ta çok şanslıydık. Rehber gezilerde çok önemlidir. Bunu çok seyahat edenler iyi bilir. Rehberimiz Batuhan Bakır kardeşimiz bizlerin her sorununu giderdiği gibi tatlı güler yüzüyle de programımızı hiç aksatmadan yerine getirdi. Ejder Tura ve sevgili rehberimiz Batuhan Bakır'a çok teşekkür ederiz.
Jakarta, kozmopolit bir şehir. Jakarta, Java adası üzerinde kurulu büyük bir metropol kent olup aynı zamanda Tokyo'dan sonra nüfusu en kalabalık bir başkent. Dünyanın en büyük takımada ülkesi olan Endonezya, çok sayıda toplumu, kültürü, geleneği ve sanat anlayışını bir arada barındırıyor. Bali ise gelişmiş turizm olanaklarıyla dünyanın gözbebeği konumunda. Endonezya da tam 15 bin ada var. En büyükleri; Sumatra, Java, Borneo, Sulavesi ve Papua'dır. 280 milyon insan yaşamaktadır. İkinci Dünya Savaşından sonra bağımsızlığını ilan eden Endonezya'da birçok yerel dil konuşulmaktadır.
Jakarta'da önce Ulusal Anıtın olduğu yere gittik ve burada 'Sönmeyen Ateş' sembolü önünde anı fotoğrafı çekildik. Daha sonra Hollandalılar döneminden kalma 'Old Towen' eski şehri gezdik. Muson yağmurlarının yağdığı bu dönemde ıslanmamak için yağmurluklarımızı ve şemsiyelerimizi yanımıza alarak bir saatlik mesafedeki Boğor şehrine gittik. Boğor Botanik bahçesini çok beğendik. Kanarya, Deve Tabanı ve Bambu ağaçlarının çeşitliliği yanı sıra nilüferler, lotuslar, çeşitli bitkiler ve çiçekler çok güzeldi. Buradaki bitki ve ağaç çeşitliliğine hayran kaldık. Dönüşte Jakarta'daki bir AVM' de kahve içmek için mola verdik. Meğerse dünya çok küçükmüş. Burada ülkemizi başarıyla temsil eden sevgili Büyükelçimiz Sayın Talip Küçükcan ve sevgili eşi Özlem Küçükcan ile tesadüfen tanıştık, soyadımız gibi çok mutlu olduk. Bir saatlik hoş sohbet sonrası hüzünle vedalaştık. Sağ olsun sevgili Büyükelçimiz gezi boyunca bizimle yazıştı ilgilendi. Teşekkür ederiz. Genç kardeşimizin yolu açık olsun ve daha iyi yerlere gelsin. Ülkemizin pırıl pırıl akıllı, çalışkan, donanımlı gençlere ihtiyacı var.
Ertesi gün yine Java Adası üzerinde bulunan Yogyakarta şehrine 2 saatlik bir uçuşla geçtik. İlk önce Prambanan Hindu tapınağına gittik. Büyüleyici bir yapıya sahip olan tapınakta bol bol anı fotoğrafı çekildik. Daha sonra Endonezya'nın en aktif yanardağı olan Merapi Volkanına doğru yola çıktık. Burada jeeplerle safari turu yaparak 2 saatlik bir zaman dilimi içinde macera dolu bir gün geçirdik. Dönüşte tur otobüsümüzün yanına kadar gelen maymun ailesine muzlar vererek elimizle besledik. Yol üstünde elişi batik yapım atölyesini ve dünyaca ünlü Luwak kahvesinin yapıldığı iş yerini ziyaret ettik. Luwak kahvesinin tadına baktık. Ertesi gün, 1991 yılında UNESCO tarafından koruma altına alınmış Borobudur adlı Budist tapınağını görmek için yola koyulduk. Resmi kayıtlara göre kim tarafından ve ne zaman yapıldığı bilinmeyen Borobudur Budist Tapınağı, kilit taşlarının birbirine geçmesiyle hiç harç kullanılmadan yapıldığını öğrendik ve yerinde gördük. Daha sonra Sultan Sarayına gittik. Burada Endonezya kültürü ve sanatını yerinde inceleme ve görme fırsatımız oldu. Akşamüstü uçağa binerek Malezya'nın Başkenti Kuala Lumpur'a uçtuk.
Malezya Kuala Lumpur, Endonezya'ya göre daha modern ve gelişmiş bir ülke. Sabahleyin önce Sultan Sarayı sonrası Batu Caves ( taş mağara tapınağı) gezisi yaptık. Maymunlar eşliğinde dik merdivenleri tırmanarak mağara içinde bulunan Budist Tapınakları ziyaret ettik. Dönüşte Çin Mahallesi (Petaling Strcet), Sultan Abdal Samad binası, Bağımsızlık Meydanı (National Monument) ve Petronas ikiz kulelerini ziyaret ederek turumuzu tamamladık. 55 katlı Merkür otelinin 40. Katında konakladık. Otelden şehrin manzarasını seyretmek güzeldi. Ertesi günü sabah erkenden Bali'ye uçtuk.
Üç saatlik bir uçuş sonrası otelimiz Bintang Kuta'ya yerleştik. Hint Okyanusu kenarındaki otelimiz güzel merkezi bir yerdeydi. Günümüzü dinlenip Bali masajı ve denize girerek bitirmeye karar verdik. Üzerimizdeki yorgunluğu böylelikle o gün atmış olduk. Ertesi günü gurup olarak Bali'nin sembolü olan Bali Deniz Tapınağı (Tanah Lot Temple) gezdik gördük. Bu tapınak 16. Yüzyılda seyyah ve Şiva dini sembolü olan Dong Hyang Nirartha tarafından yapılan istek üzerine buradaki balıkçılar tarafından kayalar oyularak yapılmıştır. Deniz içinde olması nedeniyle çok büyük bir ilgi görüyor. Tapınak sonrası batik mağazası, tahta oymacılığı el sanatları atölyesi ve bir gümüş mağazasını ziyaret ettik.
Ertesi günü Cennet adanın Ubud bölgesine giderek önce mitolojik Bali Halk Dansları gösterisini izledik. Güzel keyif verici bir sunumdu. Burada notlar aldım. Daha sonra paylaşım yapacağım. Saraswati Temple'de (Hindu Tapınağı) kutsal suya girerek arındık ve onların inancına göre kutsandık. Değişik ilginç bir dini ritüel yaşadık. Yeşil giysiler içinde Hinduizm öğrencisi gibiydik. Arındıktan sonra öğleye doğru volkanik Batur Yanardağı karşısında bulunan lokantada yemeğimizi harika bir manzara eşliğinde yedik. Daha sonra adanın meşhur salıncaklarının olduğu yere giderek gezdik. Ayrıca şelaleye giderek bol bol anı fotoğrafı çekildik. Bizim için güzel keyifli bir geziydi. Gurubumuz çok uyumluydu. Gurup arkadaşlarımızı şimdiden çok özledik. Zoya Enayati hanımefendi gurubumuzun neşe kaynağıydı. Hepimizi neşelendirdi, eğlendirdi. Onu çok seviyoruz. Umarım bir gün yine bir başka turda denk geliriz. Tüm dost ve arkadaşlara Muğla'dan Selamlar.Sevgiler.