Sapine: Yatık orman ürünlerinin çekilmesinde, kaldırılmasında, çevrilmesinde, kısa mesafe için hareket ettirilmesinde, takılan ağaçların kurtarılmasında ve depolarda istifleme işlerinde çok kullanılan bir alet olup, uçtaki metal kısmının sivri ucu hızlı bir şekilde odun hammaddesine batırıldıktan sonra çekilmesi ile hareket edilmesine yarayan demir bir aksamdır.
Sevgili yazar arkadaşım Ali Gönenli, bu aybaşında çıkardığı yeni öykü kitabında 'Sapine' adlı bir öyküyü de yer verdiği için kitabın adını da 'Sapine' koymuş. Bence de çok iyi olmuş, yakışmış. Okuru bol olsun. Kutluyorum. Muğla Kültür ve Sanat Şenliği Etkinliği çerçevesinde yerel şair ve yazar arkadaşlarımızla birlikte Sınırsızlık Meydanında kitaplarımızı imzaladık. Ali Gönenli, bu güzel öykü kitabını adıma imzalayıp hediye ettiği için teşekkür ediyorum.
Sapine'yi büyük bir merakla mutlulukla okudum. Tahtacıların yaşam kültürünü az çok bildiğim için de zevkle okudum. Yerel şiveyle akıcı, yalın bir dille yazdığı için de okunması keyif veriyor. Ziniski Yayınlarından çıkan bu harika öykü kitabını mutlaka okuyunuz. Öneriyorum. Yerel kitapları okumayı çok severim. Yerele çok önem veririm. Yerel yazar ve şair arkadaşlarımızın eserlerini, kitaplarını tanıtmaktan da büyük bir mutluluk duyarım.
Sapine'de birbirinden güzel yirmi beş kısa öykü var. İçinde en çok Çakır Gözlünün Bubası, Sapine, Dudu Kadın, Köyün Orasbısı, Tokatçı ve Pembegül 14 Numarada adlı öyküler dikkatimi çekti, hoşuma gitti. Hele son öyküsü 'Pembegül 14 Numarada' harika. Kız çocukları ülkemizde mutlaka okumalı temasını işlemiş yazarımız. Elif Anne, evladı Hatice'nin okuması için yaşamın bin bir zorluklarına göğüs gererek kızını okutmuş ve Avukat olmasını sağlamış. Acıklı bir yaşam öyküsünü okudukça sizlerde hüzünleneceksiniz. Ders alınması gereken bir öykü olup kurgusunu beğendim. Gerçi öykülerde adı geçenlerin bazılarının adı doğru olup yaşananlarda gerçektir.
Ali Gönenli, 1968 yılında Milas Mersenette (Pınarcık) doğdu. İlkokulu Söke, Milas ve Bozdoğan'da okudu. Ortaokulu Aydın Kuyucak, liseyi parasız yatılı olarak İzmir Atatürk Lisesi'nde okudu. Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünü son sınıfta bıraktı. Yaşamın her alanında eşitsizliği gidermek, ezilenlerden yana tavır koyma ilkesini benimsedi. İnsan olma cümlesinin içini doldurmak gibi oldukça zor bir uğraşı kabullendi. Uzun yıllar yazdıklarını paylaşmadı. Ellili yaşlardan sonra bu kararından vazgeçip paylaşmaya başladı.
Arka kapak yazısında sevgili editör arkadaşımız Hatice Eğilmez Kaya'nın da yazdığı gibi; Anadolu binlerce yıldır beşiklik ediyor insan nesline. Cömert, bir o kadar da bereketli topraklar. Göz alabildiğine uzanan ovalar, sırtlarını dağlara yaslamış obalar, köyler ve yaylalar. Göller, ırmaklar, başı sevdalı ağaçlar. Ekmeklerini ormandan çıkaran tahtacı köyleri.Varsılı varsıl, yoksulu ölümüne yoksul Anadolu.Ali Gönenli; Yaşar Kemal'in, Fakir Baykurt'un, Orhan Kemal'in dilinden anlatıyor karıncalar gibi telaşlı çalışan yine de sofrası yoksun kalan tahtacı köylerinin öykülerini. Yalın, katışıksız, hüzünlü; öte yandan neşeli bir anlatımla. Bizi bize bizimle anlatarak.
Keyifli okumalar diliyorum.