ALLAH’IM NEYDİ GÜNAHIM, GÜNAHIM NEYDİ ALLAH’IM?

ALLAH’IM NEYDİ GÜNAHIM, GÜNAHIM NEYDİ ALLAH’IM?

TÜRKİYE Kartı projesinin buzdolabına konulduğu artık kesin, çünkü adından söz edilmiyor. Elbette, masraflı bir proje olduğu muhakkak, doların yükselmesi her şeyi alt üst etti. Belki gelecek yıllarda tekrar gündeme getirilir veya başka bir proje üretilerek kullanıma alınır. Ama problem geçici olarak sorun olmaktan çıkarıldı. Zira kimlik kartınızla kamu araçları ve kamunun denetimindeki diğerlerinden, yararlanıyorsunuz. Bu durum, yaşadığınız il başta olmak üzere ülkenin her yerinde geçerli. Dolayısı ile olması gereken önünde değil sonunda yapılmış ve kimlik kartı tedbiri ile mağduriyet ortadan kaldırılmıştır.

 ASLINDA, baştan itibaren sürücü ile yurttaş bu konuda karşı karşıya gelmemeliydi ve olumsuz davranışların önüne geçmek için, hiç olmazsa böyle basit bir alternatif çözüm üretilmeliydi. İşin başındaki; görevli bürokrat, uzman ve teknisyenler çalıştıkları projenin herhangi bir yerinde arıza oluşmadan ve aksamadan amacına ulaşmasını düşünmeliydi. 

65 YAŞ ve üzerindeki yurttaşın, kamu araçlarından ücretsiz yararlanma hizmetinde bir süre öncesine kadar sorun yaşanıyordu. Çünkü yerel yönetimlerce verilen kart, sadece o il sınırları içinde geçerliydi. Bir diğer il’e gittiğinizde maalesef işe yaramıyor ve araçlardan yararlanamıyordunuz. Dolayısı ile bu durum yurttaşın mağduriyetine neden oluyor ve çözüm talebi haklılık kazanıyordu. Sorunu ilk kez 2017 yılında köşemde yazınca, yetkililer “Türkiye Kartı” projesi üzerinde çalışmaya başlamışlar ki, 2018 Temmuz ayında hazır olacağı, bizatihi bakan tarafından açıklanmış ve haber özellikle Hürriyet gazetesi tarafından manşet olarak verilmişti. Ancak proje bu güne kadar sonuçlanmadı, fakat problem kimlik kartı ile şimdilik geçici, belki de kalıcı olarak çözüme kavuşturuldu. 

65 YAŞ ve üzerindeki herkese ulaşım kartı verildi… Verildi, verilmesine de, her biri ayrı değer ve birinci sınıf olan yurttaşımız, durumu öyle hâle getirdi ki; ilçeler ve mahalleler arası hısım akraba ziyaretleri başlattı. Yanı sıra 10/15 bazen bir midibüs dolusu grup oluşturarak, hem ziyaret hem ticaret gezileri ve alış veriş organizasyonunu devreye sokmayı becerdi. Ayrıca grup yemekleri, hasta ziyaretleri, cenaze ve mevlitlere katılarak sosyal ilişkilerini güçlendirmedeki amacını başarı ile sonuçlandırdı. Mutlu günlerinde, örneğin: Yaş günlerini değişik yer ve mekânda kutlamak için tasarruflu olması nedeniyle değerlendirmeyi bildi. Verilen kart; komşuya sabah kahvesi içmeye gider gibi gezi için kullanılması genel kabul gördü ve yurttaş bunu çok sevdi, bayıldı.

 Ama araç sahipleri durumun bu hale gelmesi sonunda “Olan bize oluyor” diye şikâyet etmeden duramadı, sonunda şişti ve: “…özel olarak kiralanan tur aracına döndük. Üç, dört ay sonra kıyıdaki ilçelere Bahar gelecek. O zaman yine gruplar halinde Hıdırellez gezileri; sabah git akşam dön turları şeklinde seyahatler başlayacak. Dolu gidip dolu döneceğiz(!) Ama yoldan, yolcu almakta zorlanacağız. Zaten o nedenle de cebimiz para görmüyor! Artık bize düşen, Kayahan’ın: “…Allah’ım, neydi günahım? Günahım neydi Allah’ım” şarkısını mırıldanmak. Çünkü başka çaremiz yok.” Demekten başka çaremiz yok. Ya bu Deveyi güdüp yönetimin verdiği para ile yetineceğiz, ya bu işi terk edeceğiz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI