DÜŞ

                           DÜŞ

 

 

Dün gece internette gezinirken, Diyanet işleri başkanlığının geçmiş tarihli bir rüya/düş yorumu ilişti gözüme. Düş'ün yorumunda şöyle diyordu: "Bir kimse düş'ünde; içkisiz, çalgısız ve eğlencesiz sade bir düğün merasimi yaparsa o evlilik: Hayra, berekete, feraha ve sevince yorumlanır. Kişi rüyasında: İçkili, çalgılı galgılı, gürültülü patırtılı bir düğün merasimi görürse hayra alâmet değildir. Hele düğünde birde oyun olursa, o zaman musibete yorumlanır!"

 

Evlatlarını evlendirecek aileler, dini inançları gereğince, bu yorum karşısında şimdi iki arada bir derede kalacak. Belki günlerce düşünüp, bir tercih yapmaları gerekecektir. Evlenecek adaylar ve arkadaşları ise, bu yorum için: "Olur mu öyle şey? Biz eğlenip oynamak, dans etmek istiyoruz. Rüya yorumunda sözü edilenlerin bizim için bağlayıcılığı yoktur. Herkes istediği gibi evlensin" deyip işin içinden sıyrılacaktır. Ama aile; masrafları ve yorumunu dikkate alıp değerlendirdiğinde, bazılarının Diyanete yakın duracağı muhtemeldir. Ben bu yorumu düşünerek yattım ve bir süre sonra uykuya dalmışım.  

 

Yorumundan dikkatimi çekmiş herhalde ki, bir rüya gördüm. Rüyamda, Tanrı hayırlara vesile etsin. Cumhurbaşkanlığı makamı, Çankaya köşküne taşınmış.(Rüyalarda böyle olmayacak şeyler görülebiliyor!) Bağlı kuruluşlar diğer hizmet binalarına intikal ederken, araç ve personel sayısında azaltmaya gidilmiş, tasarruf ilkelerine çok sıkı uyum zorunluluğu getirilmiştir!

 

Ayrıca milletvekillerinin tamamı: "Seçimlere kadar maaşlarımızı hazineye bağışlamak istiyoruz.(Rüya işte! Şu işe bakın!) Ayrıca tahsis edilen özel makam araçları ve personelin geri çekilmesini, bundan böyle meclis içi büro hizmetlerinin bizatihi tarafımızdan yürütüleceğini, yanı sıra meclis lokantasının da, yine seçimlere kadar kapatılıp personelin izinli sayılmasını da önemsiyoruz!"(Allahallaah. Aç/susuz mecliste simit mi yiyecekler acaba? Buna vicdanlar dayanmaz) denilerek durum kamuoyuna deklare edilmişti.(Gerçek yaşamda böyle bir şey olsa, vallahi şaşkınlıktan ne yapacağımızı, ne diyeceğimizi bilemeyiz. Çünkü böyle bir durum asla ve kat'a gerçekleşmez. Tanrı, milletimizi ve vekillerimizi böyle sıkıntılı imtihanlardan geçirmesin, sıkıntı yaşatmasın!)

 

Vekiller ayrıca: "İllere gidiş gelişlerde, yolluk istemiyoruz, özel otomobilimiz veya diğer araçlarla seyahat edeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz" Denilince: (İnsan içinden şu fedakârlığa bakın! Dünya tersine mi dönüyor, Tanrı'm? Yoksa COVIT-19'un etkisi yıllar geçtikçe böyle arazlar mı çıkaracak acaba? Gerçi hepside aşılı ama.) Bilemiyorum ki..) Neyse.

 

Öte taraftan, yine milletvekillerimiz yasalarla tanınan istisnai hakların, tasarruf amacı ile geçici olarak ve yine: "Seçimlere kadar dondurulmasını talep ediyoruz!" demişlerdir. (Allah'ım aklıma mukayyet ol! Ne oldu bu vekillerimize? Bu fedakârlıklar karşısında, ulus küçük dilini yutacak hale geldi! Ne oluyoruz? İlahi bir güç mü etkiliyor, meclisimizi? Rüya denilip geçiliyor, ama bakın uyumak ne kadar faydalı! İnsan neler görüyor.) Tasarruf konusunda: "Üzerimize düşeni yapmaya hazırız" diyen parlamenterler, vatan ve milletsever davranışları ile halkın hayranlığını haklı olarak kazanmış, memleketin bütününde etkinlikler yapılmaya başlanmıştır! (İnsan, uyandığında sabahlar olmasa, bu rüya bitmeseydi diyor.)

 

Bakanlıklar: Taşra teşkilatlarındaki hizmet ve makam araçlarının, yakıt ve diğer giderler dikkate alınarak, tasarruf amacına yönelik fevkalade tedbirlere başvurulmasını, araçların çok önemli haller dışında kullanılmamasını, ayrıca sıkı bir denetimin ihmal edilmemesini hatırlatılarak, tüm ulusun aynı gemi içinde olduğunu dikkat çekmiştir.

 

Yaz mevsiminin yaklaşmakta olduğu, orman yangını söndürmelerinde kullanılan kara ve hava araçlarının binlerce litre akaryakıt tükettiği, ilgili bakanlıkça konunun öneminden ötürü valiliklere yangın ve tedbirler konusu hatırlatılmış,(Ne rüya imiş ama vay anasını.) ivedilikle hayata geçirilmesi için hazır hale getirilmesini ve zamanında uygulamaya sokulmasını, istemiştir. (Amma tuhaf rüya haa! Yoksa rüyada görülenler nasıl olsa uygulanacakta, bana önceden mi, malum oldu? Hani, kime malum olduğu genellikle halk tarafından bilinir de(!)  O bakımdan yani!) Neyse.

 

İnsan, rüyada çoğunlukla; akla gelmeyen, hayali bile edilemeyen yerleri, olayları, hiç görmediğimiz tanımadığınız kişileri, bilmediğiniz coğrafyayı, o coğrafyanın yaşamını, film gibi seyrediyor! Çok merak ediyorum. Nasıl oluyor, bilmiyorum? Ama insan böyle rüyalar görünce bazı hallerde kimyası bozuluyor, şaşkına dönüyor. Hiç; akılla, izanla ilgisi olmayan olaylar, rüya içinde gerçekmiş gibi izleniyor.

 

Rüyanın/Düş'ün tanımı ise şöyle yapılıyor: "Rüya/Düş; uykunun genel ve karakteristik özelliklerinden biri olup, uykunun hızlı göz hareketi adlı evreleriyle yakından ilişkili bulunan, görsel, işitsel algı ve duygulardır. Rüyaların biyolojik içeriği, işleyişi ve maksatları tümüyle anlaşılmış değildir!"(Alıntı) İşte burası muamma!

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI