Tıpkı terör belâsı gibi, tıpkı ekonomik sıkıntıların giderilmesi ve tıpkı vatan savunması gibi, günümüzün en büyük tehlikesi haline gelen “Uyuşturucu Mücadelesi” için, ülke insanlarımızın hepsinin de top yekûn mücadeleye başlama vakti gelmiştir!..
Şu hale bir bakınız: Emniyet birimleri açıkladı, sadece İstanbul’da bir yıl içinde ele geçirilen çeşitli uyuşturucu madde toplamı, tam “9 Ton 65 Kilo” imiş!.. Yine sadece İstanbul’da bir yılda ele geçirilen uyuşturucu hap sayısı, “6 Milyon 500 Bin” olmuş!.. Sevgili dostlar, bu rakamlar çok korkunç ve bir o kadar da düşündürücü değil mi!?
Bunlar ele geçirilebilenler, ya ele geçirilemeyenlerin miktarı ne kadar acaba!? Uyuşturucu satıcılarının İlkokullarımızın önlerine kadar geldiğini, uyuşturucu kullanım yaşının da “10 Yaş Gurubuna” kadar düştüğünü resmi kuruluşlarımız açıklıyorlar!.. Çok ucuza satılan uyuşturucu hapların tuzağına küçük çocuklarımız; “Bir kere kullanmaktan bir şey çıkmaz!” diye diye başlıyorlar, sonra da müptelâsı olup, bu illetten kurtulamıyorlar!..
Hepimizin çocukları var, her ailenin torunları var, bu çocuklarımızı bizler günün 24 saati denetleyebilmemiz, tek başımıza koruyabilmemiz mümkün değildir!.. ‘Kötü arkadaş’ kurbanı olan bir sürü vakayı çevremizde yaşamıyor muyuz!? O halde ne yapacağız? Toplum olarak, hep birlikte, “O şunun çocuğu, o bunun çocuğu, bana ne!?” hatasına asla düşmeden, “Otokontrol Sistemi” yoluyla çocuklarımızı koruyacağız!.. Anne, baba, kardeş, öğretmen, bekçi, polis, jandarma, istihbarat, komşu, esnaf, şoför olarak, bu görev hepimize birden düşmektedir!..
Bir başka yanılgımız da şu: Her yıl bunca uyuşturucu yakalanıyor, satışını yapan alt gurup elemanlar yakalanıyor da, hani bunların esas patronları, bu işin esas finansmanını sağlayan para babası Uyuşturucu Baronları neredeler!? Her konuda olduğu gibi, bu tür haberlerde de biz, hep sonuçlar üzerinde duruyor, uyuşturucunun ele geçirilmiş olmasıyla mutlu oluyoruz!.. Bu doğru bir davranış değildir!.. Ele geçen alt elemanlarla yukarılardaki esas sorumlulara ulaşabiliyor muyuz, işte bu sorunun köklü çözümü budur!.. Yoksa, iki-üç kilo, üç-beş ton uyuşturucu yakalanmış, adamların umurunda bile değil!.. Geçmiş yıllarda bunların bazıları yakalanacaklarını anlayınca, uyuşturucu yüklü koca gemileri bile batırmışlardı, hatırladınız mı? Bu sebeple, satışları yapan bu “uyuşturucu satıcısı sivrisinekleri” yakaladığımızda, bunların yuvalandıkları bataklığı kurutamazsak, bu işin sonunu getiremeyiz!..
Son yıllarda aşırı artan bu uyuşturucu satışları, insanın aklına “Acaba bunların cezaları mı yetersiz, mevcut yasaların caydırıcı etkisi yok mu!?” sorularını getiriyor… Niye bu işin uzmanları TV’lere çıkıp da bu konuları çok sık olarak tartışmıyorlar!? Bakıyorsunuz; “falan yerin Belediyesine Ali mi aday olsun, Veli mi!?” tartışmalarıyla akşamı ediyoruz da, böyle çok ciddi “Uyuşturucu” konusunu oralarda tartışmıyoruz!..
Bu çocuklarımız ve gençlerimiz bizim her şeyimizdir, geleceğimizdir, ilelebet payidar kalacak olan vatanımızın da tek güvencesidir!.. Şu TV kanallarımız da biraz akıllarını başlarına toplasınlar artık, beyhude tartışmalarla, havanda su dövdükleri konulardan ve hiçbir halta yaramayan şu ‘Yemek Programlarını’ filân bıraksınlar da, biraz da böyle ciddi ve geleceğimizi ilgilendiren konulara zaman ayırsınlar!.. Hangimiz bir çocuğumuzun veya torunumuzun uyuşturucu müptelâsı olup da, sokak kenarlarında uyuz itler gibi titremelerini ister!? Buna hangi anne-baba-dede-nine vicdanı dayanır ki!?
Halk olarak biz de, sokakta şüpheli gördüğümüz herkesi, hemen polise ihbarda bulunalım ki; bu uyuşturucu satan baş belâları, meydanın öyle boş olduğunu falan zannetmesinler, adam gibi işlere girip, adam gibi helâl paralar kazansınlar!.. Sakin KOŞAR…