ACIPAYAM'DA OLUKBAŞI KANYONU

ACIPAYAM'DA OLUKBAŞI KANYONU

                Değerli okurlar, Acıpayam'da Yeniköy ve Dodurga Mağarasından sonra bu kez de tam ters yönde ilerleyerek Kelekçi üzerinden Olukbaşı yakınlarındaki Kanyona ulaşıyoruz. Kanyon, Acıpayam merkeze 40 km. mesafede. Kanyona doğru yaklaştıkça çevremizde gözlemlediğimiz ormanların ağaçları kızılçamlardan karaçamlara dönüşüyor. Demek ki, 900-1000 metrelerdeyiz. Aracımızı bir kenara park edip de kanyon girişine eriştiğimizde gözle görülür bir temizlik ve düzenleme dikkatimizi çekiyor. Ahşaptan yazılı levhalar, kulübeler, giriş/bilet yerleri, suların üzerinde köprüler, çevre yamaçlara yaslanmış doğaya uyumlu kulübeler, kanyon boyunca boy veren çınar ağaçları ve bu renk nasıl böyle oluşmuş diye hayret edeceğiniz TURKUAZ bir dere akıp gider. Bir yandan Hanım bir yandan ben bu eşsiz güzellikteki görüntüleri yakalamak için neredeyse yarış halindeyiz. Rehberimiz Ali, de en büyük yardımcımız. Sudan karşıya geçerken kullandığımız ilk köprü tam bir SAL/KÖPRÜ. Geçerken öyle güzel bir salınıyor ki, gidip gidip gelesiniz geliyor. Kanyonun sonuna doğru zemin yükseldikçe setler yapılarak yeni yeni çağlayanlar oluşturmuşlar. Bu eşsiz Turkuaz renkli suda zerrece leke ve kir/pislik yok. Zaten yukarısı da kuş uçmaz, kervan geçmez bir vadi. Ayrıca dere boyunca suyun altına renkli çakıllar dökülmüş ki, renkler bu kadar güzel uymuş. Kanyonda çalışmalar henüz bitmemiş, devam ediyormuş. Kanyonun sonuna doğru da demir kapılar yapılıp ağır zincirlerle kilitlenerek kapatılmış. Yağmur yeni yağmıştı, kayalardan düşen/düşecek olan taşlar, insanlara zarar vermesin diye böyle bir önlem alınmış. Bu serin/berrak sulu/küçük küçük çağlayanlardan oluşan kanyon tabanında çınarların gölgesinde zevkli bir yolculuk yapıyorsunuz. Konulan masa ve sandalyelerde bazı ailelerin oturup kahvaltı/yemek türünden bir şeyler atıştırdığını görüyorsunuz. Gerekli stantlar yapılmış ama henüz buralarda hazır bir şeyler yapılıp satılmıyor. İnsanlar kendi getirdiklerini yiyip içiyorlar. Giriş de henüz ücretli değil.

                Daha birkaç yıl öncesine kadar varlığından kimselerin haberdar olmadığı bu kanyon, turizme kazandırılmasıyla artık burası Denizli yönüne gidenlerin/turların rotasına eklediği bir yer haline gelmiş. Ormanların içinde yer alan bu kanyondaki suyun rengini ağaçlar mı oluşturuyor, gökyüzü mü, yoksa suyun bir hikmeti midir bilinmez. Ama göz alıcı/okşayıcı bin renge sahip olduğu kuşkusuz. Burası Olukbaşı ya da Benlik kanyonu olarak da biliniyor. İki köy arasında yer alan bu kanyon uzun yıllar paylaşılamamış. O köy, demiş "Kanyon bizimdir", Bu köy demiş "Hayır kanyon bizimdir!" Sonunda da tam ortada bulunan Acıpayam ilçesinin adı verilmiş bu güzelim kanyona. Siz de görünce neden paylaşılamadığına hak vereceksiniz. Çünkü bu turkuaz renkli sularla müzeyyen kanyonda yürürken müthiş bir neşe/zevk duyacaksınız. Manzarayı izlemek için kurulan iskelelerde durup dinlenecek ve fotoğraflarınızı çekeceksiniz. Şimdilik yolun sonu bir noktada kesiliyor. Ancak orası da kullanıma açıldığında çok daha mükemmel manzaralar göreceksiniz. Biz bu manzaraları kendimiz göremedi isek de yetkili/ilgili kişilerce dronla çekilip internete konulan fotoğraflardan izliyoruz. Kayaların yüksekliği yer yer 40/50 metreyi buluyormuş. Yaz sıcaklarında bu serin kanyon insana şifa ve yaşama şevki veriyor. Henüz açılmamış olsa da kanyon girişinde kanyon içinde otopark, kafe, hediyelik eşya ve yöresel ürünler satacak olan ahşap mağazalar/dükkânlar yer alıyor. Ya da gerekli yiyeceğini kendisi götürenler için ahşap piknik masaları bulunuyor. Acıpayam-Kelekçi üzerinden gelen yol gayet düzgün ve asfalt. Toplu taşıma ile gelecekseniz Denizli Şehirlerarası otobüs terminalinden Kelekçi araçlarına binerek ulaşabilirsiniz. Kelekçi otogarından da Olukbaşı ve Benlik Minibüsleriyle ulaşmak olası. Zaten köylerin yolu kanyon girişinin önünden geçiyor. Kanyon çalışmaları henüz tamamlanmadığından giriş ücreti yok. Her gün de açık, istediğiniz zaman gelip gezebilirsiniz. Ama yine de Acıpayam Belediyesinden bilgi alabilirsiniz. Bazen çalışmalar nedeniyle kapalı olabiliyor. Kanyon tabanındaki sularda yüzmeye izin verilmiyor, suya girmeye bile izin verilmiyor. Kanyon 2022 Nisanından bu yana açıkmış. İnternette araştırma yaparken şöyle bir habere daha ulaştım: "MAHALLE HALKININ KORKUP YAKLAŞAMADIĞI ACIPAYAM KANYONU TURİZME KAZANDIRILIYOR"

                Denizli'nin Acıpayam ilçesinde 40 yıl önce bir kişinin düşüp ölmesi sonucu mahalle halkının korkup yaklaşamadığı Acıpayam Kanyonu'nun turizme kazandırılması için çalışma başlatıldı. Yıllardır gizli kalmış olan masmavi suları ve şelaleleriyle dikkat çeken kanyonun çalışmalar tamamlandığında doğa tutkunları ve karavan turizmi bakımından yükselen bir değer olacağı belirtildi. Dev kayalıklar arasından akan tertemiz/turkuaz renkli suyu ile dikkatleri çekiyor bu kanyon. 40 yıl önce bölgede yaşayan bir kişinin kanyonun kayalarından düşerek ölmesinin ardından mahalle halkı, kendilerinin veya hayvanlarının düşmesinden korkarak yaklaşmaya çekindiği kanyon, bu zamana kadar gizli kalarak bu eşsiz doğal güzelliğini korumuş. "Saklı Cennet" olarak nitelendirilen bu kanyon, yürüyüş ve tırmanış imkânlarıyla dağcılık tutkunlarının da ilgisini çekiyor. Kanyondan akan sularla değirmenler çalıştırılıyormuş ayrıca mahallenin arazileri de bu sularla sulanıyormuş. Daha kanyondan çıkarken yan taraftaki kanallardan suların gürül gürül aktığını görebiliyorsunuz. Doğal dokuya zarar vermeden kanyonda düzenleme çalışmaları sürdürülüyormuş. Görmenizi şiddetle öneriyoruz.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI