SİLİFKE(SELEUKİA)'NİN YOĞURDU.

SİLİFKE(SELEUKİA)'NİN YOĞURDU.

                Değerli okurlar, MUT' ta daha UZUNCABURÇ, ULUHAN MANASTIRI. vb. antik kentleri gezip görmek varken zamanımızın darlığı nedeniyle bu kentleri görmeyi bir başka bahara bırakıp Silifke için yola çıkmadan önce yolumuzun üzerinde bulunan FISTIKZADE-26 numaralı KÜNEFECİ dükkânına uğramadan gitmeyeceğini söyledi Hanım. Dükkâna girip tatlılarımızı beklerken söz açıldı ve Muğla/Köyceğiz'den geldiğimizi söyledik. İş yerinin genç sahibi Ahmet, "Aaaa!!! benim orada amcaoğlu var. 'ÖZ AŞİNA' kebap salonunu işletir" diyerek açıklamada bulundu. Biz de Köyceğiz'e varınca uğrayıp selamını söyleyeceğimizi bildirip telefonlar alıp verdik, fotoğraflar çekilerek ayrıldık.

                MUT-SİLİFKE arası 65 km. Mut' tan ayrıldıktan sonra Göksu ırmağı sağ yanımızda bizi hiç yalnız bırakmadı, o asude akışıyla bizi hep takip etti. Aşağılarda, çok aşağılarda büyük vadilerin, büyük kayalıkların arasında bir ara Göksu' yu gözden yitirsek de Silifke'ye inince yeniden karşımıza çıktı ve daha da büyümüş, gelişmiş, mavileşmiş ve daha onurlu ve gururlu aheste aheste Akdeniz'in serin sularına doğru seyran edip durur gördük.

                Silifke adının nereden geldiğini merak edip kısa bir araştırmadan sonra şu öz bilgilere ulaştık. "Silifke'nin başlangıçta SELEUKİA olan adı zamanla değişmiş ve SİLİFKE' ye dönüşmüştür. Osmanlı döneminde bazen sancak, bazen vilayet merkezi olmuştur. Kurtuluş Savaşından sonra İÇ-EL ili merkezi (1924-1933) olan Silifke, 1933' ten sonra İçel ilinin bir ilçesi durumuna getirilmiştir."

T.C. SİLİFKE KAYMAKAMLIĞI: Tamamı kesme taştan yapılmış, dikdörtgen planlı, iki katlı yapı,35. Osmanlı Padişahı Sultan Reşat dönemi (1909-1918) eseridir. 1921-1923 yılları arasında İçel Vilayet Konağı olarak hizmet vermiştir. Binanın Göksu Irmağına bakan yüzünün tam ortasında, bu gün olmayan sütunlar üzerinde ikinci kata gelen bir cumba (çıkma oda) varken daha sonra yıkılmıştır. Yapılan restorasyondan sonra günümüzde bu taş bina Hükümet Konağı (Kaymakamlık) olarak, bağlı olan birimleriyle halkımıza hizmet vermeyi sürdürmektedir." Silifke Kaymakamlığı

Silifke'ye indiğimizde kıyıda denizi bulacağımızı ummuştuk. Oysa deniz, daha ileride; Taşucu'nda imiş. Şehre inip de eşyamızı otele bıraktıktan sonra doğruca şehri ortasından yarıp geçen GÖKSU IRMAĞI' nın kıyısına yürüdük. Göksu, çevresindeki yemyeşil söğütler, çınarlar, kavaklar ve narenciye ağaçları arasından asude asude akar durur. Üzerinde de özenle yapılmış nazenin bir şekilde sallanan bir asma köprü. Köprünün girişinde de 16 bağımsız Türk Devletini kuran Türk Büyüklerinin büstleri iki yanlı sıralanmış ve en sonuna da ATATÜRK BÜSTÜ kondurulmuş. Bu sallanan köprünün iki yüz metre kadar yukarısında yedi gözlü bir başka köprü; TAŞ KÖPRÜ. Köprüye kadar yürüyor ve altından nazlı nazlı akıp giden GÖKSU IRMAĞINI izliyoruz. Göksu, burada daha önce de belirttiğimiz gibi daha ağırbaşlı ve olgun bir hale gelmiş ve kendi halinde akar durur. Köprünün hemen arkasında SİLİFKE KALESİ. Kaleye gitmek istedikse de onarım nedeniyle inşaat halinde olduğu ve gezip görmeye uygun olmadığı söylendi. Biz de oraya gitmekten vaz geçerek köprünün tarihçesine bakmak için küçük bir araştırma yaptık.

SİLİFKE TAŞ KÖPRÜ (ROMA KÖPRÜSÜ) Silifke ilçe merkezindedir. M. S. 77-78 yıllarında KİLİKYA Valisi L. Octavius Memor tarafından Roma İmparatoru Vespasianus ve oğulları Titus ile Domitianus adına yaptırılmıştır. Göksu Irmağı üzerindeki taş köprü, XIX. Yüzyılın sonlarına kadar orijinal şeklini korumuştur. Birçok defa tamir ve tadil edilmiştir. Bilinen en büyük onarım 1875 yılında Silifke Mutasarrıfı Mehmet Ali Paşa tarafından yaptırılmıştır. 1972 yılında köprü, üzerinde genişletme çalışmaları yapılmıştır. Beş kemerli köprü, orijinalinde yedi gözlüdür. Günümüzde temelleri haricinde tamamen modern bir yapıdadır. Kuzey kısmında da köprüyü korumak için SELYARANLARI mevcuttur.

SİLİFKE KALESİ:  Temel tespitlere göre Helenistik veya Erken Rom Dönemine ait olduğu anlaşılan SİLİFKE KALESİ, geçirdiği onarım ve değişiklikler sonucu bu gün bir Ortaçağ Kalesi görünümündedir. Silifke'ye hâkim, 185 metre yüksekliğindeki bir tepe üzerinde yapılmış, etrafı kuru hendekle çevrili, oval biçimdeki kalenin içinde kemerli galeriler, su sarnıçları, depolar ve diğer yapı kalıntıları bulunmaktadır. Ünlü gezgin Evliya ÇELEBİ, Seyahatname' sinde XVII. Yüzyılda Silifke Kalesinin 23 burcu olduğunu, içinde bir cami ve 60 ev bulunduğunu yazar. Ancak burçların bir kısmı ve kalenin içi tamamen yıkık durumda olduğundan tam tespitini yapmak mümkün değildir. Kalede halen görülebilen 10 adet burç mevcuttur."

Geçmişi M.Ö. 6000 yıllara kadar uzanan ve İONLAR tarafından bir koloni kenti olarak kurulan Mersin'in bir ilçesi SİLİFKE. 20'den fazla antik kentin yarısından fazlasına ev sahipliği yapmaktadır. Bunlar, ATATÜRK MÜZESİ, SİLİFKE KALESİ, TAŞ KÖPRÜ, ROMA TAPINAĞI, TEKİRAMBARLI SU SARNICI, MOZAİKLİ ALAN, AYA TEKLA KİLİSESİ, SUSANOĞLU(CORASİUM), KORKUSUZ KRAL ANIT MEZARI, UZUNCABURÇ (DİOCAESEREA), TEKKADIN, NARLIKUYU, ZEUS TAPINAĞI VE KİLİSE, JÜPİTER TAPINAĞI, CENNET ÇÖKÜĞÜ, CEHENNEM ÇUKURU, ASTIM (DİLEK) MAĞARASI. vb.

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI