SIRA GENÇLERDE Mİ?

SIRA GENÇLERDE Mİ?

Her yaştan insanlarla konuşarak onların değişik konulardaki görüşlerini alırım. Her insanın bir konuda şu ya da bu biçimde bir görüşü vardır. Doğrudur ya da yanlıştır. Bunlara önem veririm. Onları tüm dikkatimle dinlerim. Alacaklarımı alır, geri kalanı belleğime yük olmasın diye atarım..

Geçenlerde genç bir dostumu dinledim. Coşkulu, içten ve biraz da kızgınlık, kırgınlıkla: “Neden ille de önemli yerlere yaşlılar getiriliyor da gençlerin önü tıkanıyor?” diye sordu. Burada yer veremeyeceğim kadar bu konuyu önemsediğini belli eden çok sözler söyledi. Sorusunda ve anlattıklarında yerden göğe dek haklıydı. Gerçekten neden hep yaşlılar belli makamlara getirilir? Gençlere güvensizlikten mi, yoksa yaşlıların daha serinkanlı davranacağını düşünmekten mi?

Yaşlıların daha temkinli, daha sabırlı, gençlere göre daha deneyim sahibi oldukları doğrudur. Acaba bir makama gelmek için bunlar yeterli ve ille de gerekli özellikler midir? Bence bunlar önemlidir. Ancak bir makama gelmek için yeterli özellikler değildir.

Çağımız hızla ilerliyor. Yeni teknikler, yeni düşünceleri besliyor. Kabul etmek gerekir ki yeni duruma gençler daha kolay uyum sağlayabiliyorlar. Çağımızın hız çağı olduğu düşünülünce yaşlıların bu hıza ayak uyduramayacakları ortadadır. Öfkeli genç dostuma ne söylediysem ikna olmadı. Ben de bundan sonra bunun böyle gitmeyeceğini güncel bir örnekle açıkladım. Biraz yatıştı. Ama yine de şüphesi dağılmadı. O kadar aldatılmış ki bu konuda kimseye güveni kalmamış.

“Bundan sonra beğeniriz ya da beğenmeyiz, önümüze koşullar yeni bir lider tipini çıkarttı. Bu lider, genç, tuttuğunu koparan, inandığı yoldan yalnız da bırakılsa dönmeyen, yalan konuşmayan, inandığını söylediği için inandırıcı olan, ayrıştırıcı değil, birleştirici birisi… Bunun adını hemen tahmin etmişsindir. Ekrem İmamoğlu’ndan söz ediyorum.” dedim. Ekrem İmamoğlu 16.06.2019 Pazar akşamı katıldığı bir televizyon programındaki rakibiyle söz yarışında aynı zamanda çelikten bir irade sergiledi ki bu, bir yöneticide bulunması gerekli önemli bir özelliktir.

İstanbul seçimlerinin yeneni bellidir: Ekrem İmamoğlu… Bir “Alicengiz” oyumuyla karşı taraf İstanbul’u kazanmış gözükse bile böyle bir kazanım Ekrem İmamoğlu’nu halkın gözünde önüne geçilemeyecek derecede büyütür ki o derecede de karşı taraf güç kaybeder. Bence zamana oynuyorlardı. Onlar bununla yetinmesini bilmek zorundalar. Tüm çabalar, Ekrem İmamoğlu’nun geleceği belirlemesine yardımcı olmaktan başka bir işe yaramaz. Bunu kavrayamayacaklara haddimi aşarsam bağışlasınlar ama bir öğüdüm var: Zamana oynadınız ve o zamanı da kazandınız. Bununla yetinmelisiniz. Aksi taktirde bir bataklığa saplanıp kımıldadıkça batan bir insan örneğinde olduğu gibi daha fazla bu yanlış yolu zorlarsanız siz gerileyerek onu kendi elinizle geleceğin lideri yaparsınız.

Aslında ne yapılırsa yapılsın, geleceğin lider tipi çizildi. Artık herkes bu fotoğrafa bakacak. Yaşlılar saltanatı da sona erecek. Ben de yaşlıyım. Genç olsaydım kendimi düşündüğüm söylenebilirdi. Tamam da yaşlılar bir kenara mı atılacak? Hayır atılmayacak. Gençlere yol gösterecekler. Onların sivri ve aceleci tutumlarını yavaşlatmak için deneyimlerinden onların yararlanmasını sağlayacaklar. Ben öyle yapıyorum. Kitaplarımla, yazılarımla ve konuşmalarımla yardımcı oluyorum. Bunun için ille de bir makama gelmem gerekmiyor.

Yaşlılarımız da öyle yapsınlar. Bir makama gelince gitmeyi bilmeyenler, ille de bir makama gelmek için olağanüstü çaba harcayanlar, benim gibi davransınlar. Zaten artık tersi yapılamaz. Geleceği, daha gençler çizip belirleyecek. Benden söylemesi… Artık gençlerin önüne takoz koyamayız. Yaşlılar gençlerin önüne Takoz koymaya çalışırlarsa ne olur? Ekrem İmamoğluları gelir; o takozu kaldırarak yaşlılara karşı ipi göğüslerler. Yaşlılar da arkadan bakakalırlar. Artık bu konuda yollar açıldı. Gençler yönetime gelecekler, ülkemiz tüm engellere karşın daha atak, daha ulusalcı düşünen genç yöneticiler eliyle aydınlık ufuklara yönelecek.

Zaman gösterecek ama ne dersiniz, yanılıyor muyum? 19.06.2019

Nuri Çelik

YAZARIN DİĞER YAZILARI