"CİNNET "ÖRNEKLERİ CANINIZI SIKMIYOR MU?

 

 

                             "CİNNET "ÖRNEKLERİ CANINIZI SIKMIYOR MU?

  Bizim canımızı sıkıyor ama birilerinin sıkmıyor gibi.. Çünkü önüne geçilemiyor ya da geçilmesi için çalışılması gerekir. Ama kimse kendisine iş çıkarmak istemiyor.. Belki de bunlar siyasi olmadığı için kimse tarafından  görülmüyor ve duyulmuyor

    Geçtiğimiz hafta sonunda ekranlarda yer alan  üç örnekten söz edeceğiz.

     Birincisi adına baba denilen bir yaratığın yarattığı olay. Ayrıldığı eşini ve üç yaşındaki oğlunun bıçakla öldürmüş bu yaratık..

Gerçi buna yaratık denilemez  ama insandan başka hiçbir yaratığın yapamayacağı bir olay bu..

İnsana benzeyen bu mahlukat eşine kıymış  da üç yaşındaki çocuğundan ne bekliyordun da ona da kıydın?

Sana bu davranışı yaptıran ne olabilir  çirkin yaratık? Hangi kültür sana böyle davranmana emir veriyor ve yaptırıyor?

          İkinci mahlukat örneğimiz de bunun gibi..

Adına AMCA dinilen bu yaratık, aralarında husumetin bulunduğu yengesini evine girerken merdiven başında başına kurşun sıkarak öldürmeğe kalkışmış. Olayı gören yeğeni ise bıçakla saldırmış ve üç yaralı hastaneye kaldırılmış..

        Aynı saatte peş peşe verilen üçüncü haberimiz de yine bir saldırı örnekli. Trafikten kaçmak için minibüsünü kaldırımdan süren bir yaratıktan söz edildi..

Arabanın kaldırımdan gittiğini gören bir vatandaşın tepki göstermesi üstüne araba sürücüsü camdan haykırıyor :ÇEKİLEN EZER GEÇERİM diye bağırıyor  .Sonra yoluna devam ediyor.

       Bu tür olaylar ADLİ VAKA diye geçer kayıtlara. Başka bir deyişle POLİSİYE OLAY olarak anılır.

Yani bu tür olayları polis ele alır ve suçluları cezalandırması gerekirse cezalandırır. Çoğu zaman ceza diye verilenlerin toplum vicdanını zedelediği görülür. Oysa bu tür olayların çok çeşitli olması gerekin boyutları vardır. Polis sadece hangi cezanın verilmesi gerekir kısmıyla ilgilidir. Olayları yaratanların yakalanması ile sorumludur. Oysa bu tür olayların ceza anlayışından başka sorgulanması gerekmez mi?

Örneğin bunların bir PSİKOLOJİK YÖNLERİ YOK MUDUR?

Bin sosyal-kültürel boyutları yok mudur?

Bu tür boyutlarıyla ele alınmazsa, düşünülmez ve sorgulanmazsa  bu adi olayların arkası kesilir mi?

   Olayların bu  şekilde görülmesi , önlenmesine yeterli olur mu?

Önlenemediğine göre bu görüşün bir eksikliği var demektir. Önlenemediğine göre bir yerde büyük bir eksiklik var demektir.

Önlenemediğine göre bir yerde büyük bir yanlışlık bulunmaktadır. Bu yanlışlıktan dolayı bu olaylar kültüre bile girmiştir. Örneğin falanca kişi böyle çözmüş ben de aynı yoldan çözeyim sorunumu diye düşünecek kıt akıllılar bile   çıkar. Akıl fukaraları için örnek oluşturur aynı zamanda..

  Devlet denilen aracı kullanan anlayışlar için çok önemli değil mi bu sorun?

HANİ GEÇMİŞTİ BİRİ :ŞU MEKTEPLEN OLMASAYDI MAARİFİ NE GÜZEL İDARE ADARDİM  demiş ya. Yaniten anlayışların çoğu da böyle  düşünmüş olmalı ki olayların önüne geçilemiyor.

   Üstelik bu tür olayları birileri "yazgı"diye sunduğu için olayların olmasında insanın çok etkili olmadı kültürünü de iyileştiriyor topluma,

   Oysa yazgıyı yazan bu tür olayların yaşanmasını isteyebilecek kadar insanların kötüyü yaşamasına seyirci mi kalıyor?

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI