SİYASET " YANDAŞLAR İNANSIN" DİYE Mİ YAPILIR?

   

                   Siyaset adına söylenenlerin çoğu yandaşlık anlayışına göre doğru veya yanlış sayılır. Örneğin egemen siyaset adına söylenenleri  bu siyasetin yayın organları asla eleştiremez. Ne denirse onlar için  doğrudur. Öbür tarafta ise  buna karşı söylenen ne varsa o doğrudur. Ortak noktalarda buluştukları olur ama bu çok azdır ve nadirdir.

         Bizim gibi toplumlarda özellikle bu bakış geçerlidir. Yazılı ve görsel medyaya baktığımız zaman daima karşı taraf yanlıştır, eksiktir. Yandaşı olunan tarafın ise hiçbir eksikliği bulunmamaktadır. Bunun belirleyen önemli etkenler vardır. Örneğin  toplumların uygarlık mesafeleri, demokrasi, hukuk gibi ölçüler ve tüm kültürel özelliklerdir.

   Demokrasi bir yönetim şeklidir ve aynı zamanda bir yaşam biçimidir. Toplumların demokratik yapıları ve görüntüleri siyasetlerinin ne olduğunu ,nasıl olduğunu gösteren en önemli göstergeleridir. İnsanların Birey veya Kul olup olmamaları da bu göstergenin önemli bir  uygarlık aynalarıdır. Kendini birey olarak gören insanla kendini kul olarak görenlerin düşünce ve davranışları aynı değildir. Bu farklılığın en çok kendini gösterdiği alanlardan biri de siyasettir.

  Bireyin yandaşlığıyla Kulun yandaşlığı ise aynı değildir. Birey koşulsuz yandaş değildir.

Kendine aykırı gördüklerine inanmaz ve kabul etmez. Kul ise koşulsuz olarak kulluğuna bağlıdır.

 Kul olduğu siyasetin asla bir eleştirisini yapamaz ve ona karşı bir duruş sergileyemez.

   Onun için demokrasilerin gelişmesi BİREY denilen insanların  çoğalmasına bağlıdır. Onun için az gelişmiş toplumlarda  insanların eğitimi BİREY önceliğinden çok her şeyi kabullenecek bir anlayışla yapılması üstüne kurulur.

Yani demokrasinin istediği insan örneği Birey yetiştirmektir.

Ama hukuk ve demokrasinin az  geliştiği  toplamlarda istenilen insan örneği kul inandır.

   Bakınız ekranlarda bir açıklama yapılıyor egemen siyaset adına. 

Deniliyor ki: Ekonomide sorunların çoğu iktisadi değil  siyasidir.. Tüm dünyada su sorunlar yaşanırken bunların ekonomi dışında başka nedenlerle açıklanması doğru mudur?

Birey bunu sorabilir ama Kul insan asla soramaz.

Bunu söyleyen kendi adamları olduğuna göre demek ki doğrudur diye düşünür.

       Nitekim akşamında bu konuyu tartışan yandaşların hepsi  bunun böyle olduğunu söylemekle başladılar konuşmalarına. Oysa dünyanın tüm ülkelerinde buna benzer sorunlar ortaya çıktığında önce bunun ekonomik nedenleri tartışılır. Öylesine ki en büyük ekonomilerde bile  ekonomik sorunlar yaşanırken bunların ekonomi dışındaki nedenlerle açıklanması asla yapılmıyor. Ekonomik sorunların nedeni ekonomiktir her zaman. Bunu siyasete yüklemek   ise sorumluluktan kaçmaktır sadece.

 

 

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI