SÜREKLİ "YENİ GÜNDEMLER" SORUNLARIN ÖTELENMESİ İÇİN YARATILIR
Ülkenin ekonomik sosyal psikolojik kültürel sorunları varken dikkatleri bunlardan uzak tutmak için bunlarla ilgisi bulunmayan gündem maddeleri serpiştirilir sürekli.
İnsanların bunlarla oyalanması istenir. Egemen anlayışların devleti kullanma anlayışı buna dayanır bizim gibi ülkelerde. Böylece asıl konuşulması gereken ve toplumun yönetim anlayışlarından öncelikle talep etmesi gereken sorunlar yok sayılır.İktidarlar böyle bir gündeme ise balıklama atlar her zaman.Bunun toplumun önüne atarak toplumun bununla oyalanması amaçlanır. Bununla oyalanmadığı zaman onun iktidarlardan bazı taleplerin olabileceği varsayılır. Yan toplum çözüm istediği çözüm beklediği sorunların öne çıkarılmasını ve iktidarların bunlara yanıt vermesinin bekleyecektir..
Oysa gerçekte ülkenin konuşulacak ve tartışılacak sorunları o kadar çok ki. Uluslararası göstergelerin olumsuz gösterdiği sorunları o kadar çok ki.
Neden bunlar konuşulmuyor tartışılmıyor da hiçbir şeye çözüm olmayacak sadece karşıtlarını eleştirmeyi öngören konular öne çıkarılıyor?
Örneğin dünyada kirlilik diye bir sorun yaşanıyor hemen hemen tüm ülkelerde. Kimilerinde bunların konuşulması ise yasak neredeyse? Bu konularda yayınlanan uluslar arası raporlar kimi ülkelerde nedense hiç söz konusu edilemiyor.
Bu raporlardaki göstergelerin toplumdan uzak tutulmasını istiyor egemen çevreler. Bunun üzerinde konuşulmasını bile yasaklıyor kimi ülkeler. İşte bunlar elbette gerçek gündemlerin değil dikkat dağıtıcı gündemlerin konuşulmasını masaya yatırıyor. Örneğin Türkiye'nin yıllardan beri dünya kirli toplumların listesinde anıldığını biliyoruz. Üstelik buna son yıllarda bir de yolsuzluk ve rüşvet suçlamaları eklenmiş durumda bir toplum için bundan dana büyük utanç olabilir mi? Yıllardır bu konunun gündeme getirilmediğini konuşulmadığını görüyoruz.Hele yandaş denilen medyada haber olarak bile yer verilmiyor konu ile ilgili uluslar arası raporların.
Oysa bu toplumda siyaset adına konuşulduğu zaman herkesin değerlerine ne kadar çok bağlı olduğunu hatta en önemli propaganda aracı olarak bu bağlılığın kullanılmak istendiğini görüyoruz.bir toplum için bu koadan daha önemli daha öncelikli ele alınması gereken ne olabilir ki/Bir toplumda temizlik öncelikli bir bakış ve yaşayış olmadan önce orada hangi değerler geliştirilebilir ve gelecek nesillere aktarılabilir ki?
Bunun gibi öncelik bekleyen tartışılması ve konuşulması gereken o kadar çok sorun var ki..Ama iktidarlar bu sorunların değil kendilerinin istediği sorunların konuşulmasını isterler.çünkü bu sorunlar konuşulacak olursa iktidarlara yönelik eleştiriler ve suçlamaların olması kaçınılmaz olacaktır. Onun için gündemler değiştirilir sürekli olarak.
Son olarak da Atatürk adı bile gündem değiştirmek için kullanılmak istendi. Neden Atatürk yerine Gazi M.Kemal dedi diye yaygara koparıldı. Bu yaygarayı çıkaranlara Atatürk'ün düşüncelerini sorsanız kemi doğru ve yeterli yanıt verebileceğini de kestiremezsiniz. Örneğin onun Kapitalizmle ilgili, Anti emperyalizmle ilgili bir düşüncesini söyleyin deseniz kaç kişi buna yeterli yanıtı verecektir?