YİNE "TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE SAYGI"

 

                          YİNE   "TOPRAK  BÜTÜNLÜĞÜNE  SAYGI"

      Ankara'da Rusya,Türkiye,İran üçlüsünün  SURİYE  ZİRVESİ   yapıldı geçtiğimiz hafta içinde.Toplantı "Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı vurgusuyla başladı.Daha önce birkaç kez yazmıştık:Bir ülkenin sınırları bozulmak,aynı sınırlar içinde başka devletler kurdurmak hedefleri olduğu zaman başlangıç hep bu TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE SAYGI  ile yapılmaktadır.Hele bu yalan sıkça tekrarlanırsa    bilinki o ülkenin parçalanması da o kadar yakın olacaktır.Yani yeni devlet veya devletçiklerin orada kurulması arifesindeyiz demektir bu..

     Bunun böyle olduğunu n en güzel örneğini Saddamın Irakı için görmüştük.Türkiye dahil  konuya değinen her ülke-devlet önce Irak'ın toprak bütünlüğüne saygı ile başlıyordu yalanlarınaBu nasıl bir saygı ise önce Irakta güney ve kuzeyde Saddam'ın denetim alanı dışına çıkartılan iki bölge oluşturulmuştu.Burasının  Irak uçaklarına kapatılması işgalcilerin uçaklarının rahatça burada dolaşması amaçlanıyordu.Bunlar yapılırken sürekli Irakın toprak bütünlüğüne saygı  masalları anlatılıyordu.Acı olan ise komşusu olan Türkiyenin bu saygı karnavalına katılmasıydı Irak için..Oysa gerçekte bu saygının ne olduğunu dünya biliyordu ,Niçin olduğunu da yine herkes biliyordu.zaten bu gizli değildi.II Eylül saldırılarından  sonra emperyalizmin sözcüsü"22 ülkenin sınırları  değişecek diye açıklyamıştı.Ortadoğuda  22 ülke bulunmuyordu ama kurdurulacak küçük küçük devletçiklerle bu sayıya ulaşılacaktı..Örneğin sadece Iraktan  en az üç, Suriyeden en az üç veya dört yeni devletçik öngörülmüştü.Bu BOP denilen çizimin içinde zaten çoktan belirtilmiş ve yerini almıştı.İşte bu toprak bütünlüğüne saygı söylemleri bunun için örtü olarak kullanılıyordu. Bu gün de aynı amaçla kullanılmaktadır.hangi  ülke için söyleniyorsa bilinin ki orada yeni oluşumlara hazırlıklar var birileri tarafından.

    Suriye özellikle İran ve Rusya sayesinde  bu yeni değişimlere direnebildi ve geciktirmeyi başardı.Ama bir kez sıkça kullanılır olunca bu saygı lafı direncin sonlarına gelindiğini de anlatıyor.Bu direncini kıracak yeni bir anayasa taslağı dile getiriliyor  ilgili ülkeler tarafından.Nedense Suriyenin kendine özgü milli bir anayasası varken dışarıdan bir anayasa   dayatması ile karşı karşıya bulunmaktadır.

İranın,Rusyanın,Türkiyenin yeni anayasa istemesinin bölge barışına ve Suriye halklarına nasıl katkı sağlayacaktır acaba?Bir ülke anayasasını kendi öngörülerine göre  değil de komşularının öng2örülerine göre mi yapıyor?

Komşularının öngörülerine göre oluşturulacak bir anayasa o ülkenin öngörülerine yeterli yanıt verebilecek mi?

   Dışarıdan dayatma ile yaptırılan anayasa  örneklere baktığınız zaman   bu ülkelerin anayasaları ile sağladıkları ne bir huzur görülebilir ne bir gelişme,kalkınma görülebilmektedir.Örneğin Irak  bu gün dayatma anayasasıyla yönetilmektedir.Ama o Irakta acaba bu anayasa hangi düzeni sağlamaktadır?Bosna aynı şekilde dışarıdan empoze edilen bir anayasa iye yönetilmektedir ama bunun ülkeye katkısı olmuş  mudur acaba?

Örneğin bu ülkelerin toprak bütünlüğü sağlanmşmıdır dersiniz?

 

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI