"MUÇEP"TEN İLGİNÇ TALEP !?


Sözcü Gazetesi'nin 27 Ağustos 2023 tarih ve 12. sayfasında, gazeteci arkadaşımız sayın Mustafa Sarıipek'in bir haberi yayımlandı, haber başlığı da aynen şöyleydi: "Yargı Kararını Uygulayın, Termik Santralleri Kapatın!.."

Aynı haberde; Muğla Çevre Platformu (MUÇEP)'nun, muhatapları olarak sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bazı Bakanları ve AB yetkilileri olan bir imza kampanyası başlatmışlar, içeriğinde özetle şu ifadeler yer alıyormuş: "...Muğla'daki termik santraller, Anayasa kararı ile 1996 yılında kapatılması gerekiyordu, o zaman bu karar uygulanmadı!.. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 2005 yılında bu santrallerin temelli kapatılması kararını onadı, fakat bu da uygulanmadı!.. Israrla hukuk devleti ilkelerinin işletilmesini talep ediyoruz" deniliyordu...

Muğla Çevre Platformu (MUÇEP), ilk kez 04 Aralık 2016 yılında Akyaka Beldesi'nde yapılan bir toplantıyla harekete geçti... Amaçları; Muğla Bölgesinde doğanın, ortak yaşam alanlarının, orman ve su kaynaklarının korunması için bütün Beldelerden bir araya gelen yurttaşların ve Sivil Toplum Örgütlerinin oluşturduğu ortak bir platformdur!.. Halk sağlığını ve çevreyi korumak için sayısız etkinliklere katıldılar, ağırlıklı olarak Yatağan ve Milas dolaylarında etkili oldular ve herkesçe tanındılar!..

Bugün size, bizim yörenin tek Cennet köşesi olan Bozüyük-Pınarbaşı'nın geçmişinden bir anı anlatacağım: Yıl 1987, merhum Başbakan Turgut Özal'ın hemşerisi Hüsnü Doğan 'Tarım, Orman ve Köy İşleri Bakanı' idi, o kuyunun açılışını da o yapmıştı... Pınarbaşı su kaynağının tepesini ilk olarak 1979'da 'İçme Suyu' bahanesiyle delip, motopomp ile 24 saat su çekmeye başladılar, Pınarbaşı suyu biraz sersemledi... 1987 yılında, Bozüyük'ün kırsal arazilerini sulamak için, Pınarbaşı'nın tepesini ikinci kez deldiler, '5 Dizilik' su atan motopompla bu sefer de sulama suyu çekmeye başladılar, Pınarbaşı kaynağı yarı yarıya azalarak akmaya başladı, yüzyıllardır bahçelerini oradan hiç sırasız sulayan köylüler, artık suyun azlığından sıraya girerek bahçe sulaması yapar oldular!.. 2001 yılında Gökpınar-Bozüyük yolu üzerine bir sulama kuyusu daha açtılar, arazilere buradan da su akıtmaya başladılar, Pınarbaşı kaynak suyu yolu zaten bu yöreden geliyordu, kendiliğinden akan Pınarbaşı suyu iyice sersemlemeye başladı ve azaldı!.. 2005 yılında Muğla Büyükşehir Belediyesi Gökpınar-Palanga yöresine '5 kuyu' açmaya kalkıştı, orası da Pınarbaşı suyunun geçtiği bölgeydi, biz köylüler ve basın olarak direndik ve buna müsaade etmedik, bu işten vazgeçmek zorunda kaldılar, olanları biliyorsunuz...

Sonraki yıllarda büyük kuraklıklar yaşandı, yeraltı suları sürekli azaldı veee bizim zavallı Pınarbaşı su kaynağımız, Yaz aylarında tam üç yıldır kaynaklarından su akıtamıyor, işletme sahipleri de motopompla çekerek tesis içine su veriyorlar ne yazık ki!? Peki, bunun sorumlusu tabiat mı, yoksa bir türlü gözü doymayan, hep daha fazlasını isteyen bizler miyiz!? Ne olurdu sanki o elektrik dinamoları kurup da, o suları oradan çekmesek, bugünkü doğal felâkete sebep olur muyduk? Bu doğal kaynak kendi kendine esas kaynağından aksa, o Cennet köşesi bozulmadan atalarımızın bizlere bıraktıkları gibi, bizim de yeni nesillerimize bırakılsa daha iyi olmaz mıydı!? Bulduğumuz yere kuyu kazmaktan, yeraltı sularını hovardaca harcamaktan her yeri kuruttuk, ileride içecek bir yudum su bile bulamayacağız belki!? İşte Konya Ovasındaki 'Orbuklar' da hep bu aç gözlülüğümüzden, o sayısız kuyulardan dolayı oluşmaya başladı, ülkemizin 'Tahıl Ambarı' ünvanlı bu ovamızı da böyle mahvettik işte!..

Ne olur, artık bir 'Hukuk Devleti' olduğumuzu hatırlayalım, yasaların gereğini yapalım, başta MUÇEP olmak üzere, çevreci kuruluşlarımıza kulak vermeye başlayalım artık!.. Yoksa, bu gidişle kendi sonumuzu kendi ellerimizle getireceğiz, haberiniz ola!..           Sakin KOŞAR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI