"NE OLACAK BU MEMLEKETİN HALİ !?"

Hani eski mizah ustalarımız sık sık yazarlar ve; "Bizim millet, milli içkileri olan rakıdan iki duble çektiler mi, ilk akıllarına gelen soru şu olur; 'Ne Olacak Bu Memleketin Hali?' demeye başlarlar" derlerdi ya? Bugün de ben, ustalarımızın sözünü yazı başlığıma aldım...

Efendim; son ekonomik koşullar, aşırı vergiler, zamlar, azmış vaziyetteki enflasyon nedeniyle, yağmur gibi fiyat artışlarıyla şaşkına dönmüş vaziyetteyiz!.. Üç ay kadar önceki seçim sırasında litresi '18 TL' civarında olan mazotun, bugün itibarıyla (17 Ağustos 2023) litresi tam "40 TL" ye dayanmış durumda!.. Yani, üç ay gibi bir sürede tam iki katından 4 TL daha fazla zam gelmiştir!.. Peki, bu kısa süre zarfında çiftçinin, esnafın, memurun, işçinin ve emeklinin gelirleri ne kadar artmıştır!? Bu zamlara dayanılır mı artık!?

Adana ve Mersin çiftçileri feryat ediyorlardı; "Buğdayımızı TMO'ya teslim edeli tam 36 gün oldu, daha bize beş kuruş ödeme yapmadılar, ama mazotun hali ortada, Banka ve Kooperatif borçlarımızın faizleri artmaya devam ediyor, yeni ürünler ekmek için elimizde beş kuruş kalmadı, nasıl çiftçilik ve üretim yapacağız,  çoğu arkadaşımız artık bu işi bırakmaya başladı, arazilerimiz boş kalsa bundan daha kârlı çünkü!.." diyorlardı...

Bursa ve Edirne çiftçileri de, hem bu pahalılıktan, hem de tarla zararlılarından şikâyet ediyorlardı: "Kaç defa İl ve İlçe Tarım Müdürlüklerimize, Ziraat Odası Başkanlıklarımıza dilekçeler verdik, özellikle tarlalarımızı istila etmiş olan 'Tarla Fareleri' ile mücadelemize yardımcı olmalarını istedik, sağ olsunlar bize çok iyi akıl yolları (!) gösterdiler ve dediler ki; 'Tarla fareleri için arazilerinizi derin sürünüz, ürün ekilmeden önce şu şu tarım ilâçlarını kullanınız, zamlardan önce mazot ve tohum stoku yapınız' dediler... Biz bunları hangi paramızla yapacağız, bir tek onu söylemediler" diyorlardı...

Eğer bir yerde tarla fareleri çoğalmışsa, oralarda bu fareleri yiyen kuşlar ve yılanlar da çoğalmıştır!.. Halkımız da bilinçlendirilmediği için, hem bu kuşları, hem de yılanları gördükleri yerde hemen öldürürler, bunu da  zararlılarla mücadele zannederler!? Halkı Kış aylarından itibaren bilinçlendirip, "zehirle mücadele" yerine, bu farelerin doğal düşmanlarına ortam sağlayarak, orada 'ekolojik dengeyi' sağlamak en akıllıca yol değil midir? Elin çağdaş ve akıllı ülkeleri böyle yapıyorlar da, bir kez daha hatırlatayım dedim... Bizde çiftçilere 'üvey evlât' gibi davranılırken, elin ülkelerinde onlara her türlü yardımı yapıp, üreticilerini pamuklara sarıyorlar, pamuklara!..

Duydunuz mu bilmem; Çorum'da 2017 yılında İl Özel İdaresi tarafından 'Eskiköy ve Eşençay Köyleri' için bir gölet yapmışlar... Yapımı sürerken, köylüler de su olacağı için, çevresindeki arazilere meyve bahçeleri dikmişler... O zamanlar 1,5 Milyon TL harcanıp, gölet bitmiş, ama bunun içini dolduracakları suyun nereden geleceğini hiç düşünmemişler, iyi mi? 2022 yılında buraya su getirilmesi için tam '7 Milyon TL' ödenek ayrılmış, bunu da getirecek su bulamadıkları için kullanamamışlar, gölet çürümeye terk edilmiş haldeymiş!? Vallahi ben gözümle görmedim, Yozgat CHP Milletvekili sayın Mehmet Tahtasız bunları anlattı!.. İşte bizim yöneticilerimiz ve sahipsiz tarımımızın içler acısı hali bundan ibarettir dostlar!..

Ben bunları yazarken, CHP Grup Başkanvekili sayın Ali Mahir Başarır da şöyle diyordu: "...CHP'deki tartışmaları 'Kavga' gibi göstermek iyi niyetli bir yaklaşım değildir!.. Küskünlükleri Kurultay'a kadar kaldıracağız, hemen ardından 'Çarıklarımızı' giyip, Anadolu'ya çıkıp, bu seçimi alacağız!.."

Millet nelerle uğraşıyor, bunlar neler diyorlar!? Üç ay önceki seçimde 'boş tencere... çocuklar yatağa aç giriyor' siyasetiniz tutmadı, seçimi kaybettiniz!.. Bırakın bu süslü lâfları artık, milletin asıl dertlerine kulak veriniz biraz!.. Bay Kemal çıkıp; "Biz şehir merkezlerinden tam oy aldık, kırsal kesimden alamadık!" dedi... Şimdi o kırsal kesime değil 'çarık' giyerek, 'şalvar ve takkeyle' gitseniz bile, bu yönetimle seçimi kazanmanız çok zor gibi görünüyor efendim!?                                      Sakin KOŞAR...

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI