'PARİS İKLİM ANLAŞMASI' VE BİZİM YAPTIKLARIMIZ !?

 

                    'PARİS İKLİM ANLAŞMASI' VE BİZİM YAPTIKLARIMIZ !?

Biliyorsunuz, uzun zamandır tartışılan, sümen altında bekletilen "Paris İklim Anlaşması" nihayet Meclis'e getirildi ve bu anlaşma TBMM tarafından onaylandı... Tam bu işe çevreci bilinciyle sevinecekken, maalesef yeni çıkarılan bazı yasalar yüzünden hiç de sevinemiyoruz!..

Duydunuz mu bilmem; Devletimiz başta hurda hurda arabaların lâstikleri, plâstik çöpler, arıtma havuzu çamurları, belediye atıkları olmak üzere, bunların 'yakılarak' enerjiye dönüşmesi için teşvik yasaları çıkardı!.. Yani, bu yakma işini yaparak enerji üreten 'Özel Sektör' şirketlerine, enerji alım garantisiyle birlikte, bir de 'teşvik pirimi' de ödenecek, iyi mi?

Yine duydunuz mu bilmem, 'Elektrik Mühendisleri Odası (EMO)' nın duyurdu; yine yeni çıkarılan bir yasayla, 'Nükleer Enerji Alanındaki Protokole' göre, eğer nükleer bir bir kaza yaşanırsa, bunun bütün sorumluluğunu tamamen bizim ülke alıyormuş, ya bu nasıl!? İyi de kardeşim, şu meşhur "Akkuyu Nükleer Santrali"ni Ruslar yapmıyor mu? Geçtiğimiz yıllarda, bu santralin temelinde bazı çatlaklar oluştuğuna dair haberler çıkmış, kamuoyuna gerekli açıklamalar yapılmamıştı!.. EMO da açıklamasında diyor ki; "Sakın burada yaşanacak bir kazaya hazırlık için mi bu yasa çıkarıldı?" diye soruyorlardı...

Yahu bu Nükleer Santrali yapanlar Ruslar, işletecek olan ve bize 'alım garantili' enerjiyi satacak olanlar da Ruslar, biz ne diye çıkabilicek bir nükleer kazanın sorumluluğunu üstleneceğiz ki!? Bu işi kim yaptıysa, cürümü kim işlediyse, ceremesini ve cezasını da onların çekmesi gerekmez mi!? Bu nasıl bir bir anlaşma protokolü böyle; zararı bize, kârı Ruslara!..

Ülkemizdeki her konuda arttırılan yasakları hepiniz biliyorsunuz!.. Özellikle 'Sigara Yasağı' öyle sıkılaştırıldı ki, neredeyse açık alanlarda bile sigara içilemeyecek hale gelindi!.. Peki, sebep ne? İnsan sağlığı ve çevre korunması değil mi? Peki, hurda araç lâstikleri petrol ürünlerinden üretilen, yandığında en fazla hava kirliliğine sebep olan bir madde değil mi? Eee, hal böyleyken; plâstik malzemeler ve belediye atıkları da buna dahil edilerek yakılınca, bu bizim havanın hali nice olur!? 'Paris İklim Anlaşması' altına imza atan bir ülke yöneticileri, bu yasaları nasıl uygulamaya koyacaklar acaba!? Bu size makûl ve mantıklı geliyor mu?

Sadece bunlar can sıkıcı olsa neyse? Bakınız, son dört yılda 'Kamu Görevlileri' de sınıfta kaldılar!.. İşte rakamlar: "Kamu Görevlileri tam % 69 oranında 'saygınlık ve güveni' kaybetmişler!.. Aynı kamu görevlileri, tam % 68 oranında 'dürüstlük ve tarafsızlık' meziyetlerini de kaybetmişler!.. 'Savurganlık' oranları % 25'e çıkarken, kamu mallarını ve kaynaklarını 'kendi amaçları için kullananların' oranı da % 21'e dayanmış!.." Bir ülke için bunlar çok fazla yüksek rakamlar!.. Ben bu rakamları resmi olarak "Kamu Görevlileri Etik Kurulu" verilerinden aldım...

Yeri gelmişken şunları da yazayım: Hani TÜİK'in verdiği 'işsizlik rakamları' hep alay konusu olmaya başladı, gerçek rakamların çok altında açıklamalar yapıyorlar ya? İşsizlik Sigortası Fonu'nun harcama listesi şöyleydi:

--2019'da 131 Milyar TL olan fon gelirleri, 2020'de 103 Milyar TL'ye geriledi... 2021'de bu rakamın çok daha geriye düşeceği söyleniyor!..

--Bunun aksine, her yıl işsizlere ödenen miktarlar kat kat artarak devam ediyor!..

Bu rakamlar bile TÜİK'i yalanlamıyor mu? İşsizlik yoksa, gelirler niye artmıyor, giderler niye azalmıyor!? Gerçek ortadayken kim inanır artık bunlara...         Sakin KOŞAR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI