"VERGİ" NEDİR !?

 

                     "VERGİ"  NEDİR !?

Türkçe Sözlüklerimizde 'Vergi' şöyle tarif ediliyor: "1- Kamu hizmetlerine harcanmak için hükümetin, yerel yönetimlerin yasalara göre doğrudan doğruya veya bazı malların fiyatlarının üzerine koyarak, dolaylı yoldan herkesten topladığı para. 2- Bir kimsenin doğuştan sahip olduğu iyi nitelik" deniliyor. (TDK Sözlüğü, Sayfa-2087.)

'Vergi Bağlamak' demek; "1- Bir kimse veya bir şeyden vergi almak, 2- Bir yerden, bir kimseden yasal olmayan yollardan para almak, haraç almak" demekmiş. Vergi konusunda buna benzer çok söylemimiz vardır: "Vergi bağışıklığı, vergi beyannamesi, vergi dairesi, vergi kaçağı, vergi kaçakçısı, vergi matrahı, vergi muafiyeti, vergi mükellefi, vergi rekortmeni, vergi yükümlüsü, dolaylı vergi, dolaysız vergi, müterakki vergi, nakdî vergi, vasıtalı vergi, vasıtasız vergi, Allah vergisi, çevre-temizlik vergisi, çöp vergisi, damga vergisi, emlak vergisi, sayım vergisi, Tanrı vergisi, tanzifat vergisi, tenvirat tanzifat vergisi, veraset ve intikal vergisi" gibi. Bir de eskiden beri anlatılan "Deli Dumrul Vergisi" vardır. Siz bunların bazılarını belki de ilk defa duyuyorsunuz ama, o vergileri yıllardır ödüyorsunuz, ha bunu da biliyor muydunuz!?

Vergi Dairelerinin kapılarında "Vergilendirilmiş Kazanç Kutsaldır!.." yazar. Peki 'Kutsal' ne demektir: "1- Güçlü bir dinî saygı uyandıran veya uyandırması gereken, kutsî, mukaddes. 2- Tapınılacak ve yolunda can verilen kutsî, mukaddes. 3- Bozulmaması, dokunulmaması, karşı çıkılmaması gereken, üzerine titrenilen. 4- Tanrı'ya adanmış olan, Tanrısal olan" demekmiş. (TDK Sözlüğü, Sayfa-1271.)

Vergi konusu üzerine bunca açıklayıcı bilgiyi niye yazdım? İşte sebebi: Son günlerde vatandaşların konutlarına gelen elektrik ve doğalgaz faturaları rakamlarını görünce, milletimiz çığlıklar atmaya başladı ya? Bunlar sevinç çığlıkları değil, 'İmdat' feryatlarıydı ya? Örneğin; daha geçenlerde maaşlara gelen zamlar için davul-zurnacılar kiralayıp, iktidara methiyeler düzen aziz 'Şanlıurfalı' vatandaşlarımız vardı ya? Aynı İlimizin esnafları şu anda ellerine aldıkları elektrik faturaları için yollara dökülüp; "Soygun Var!.. DEDAŞ Zulmüne Hayır!.." pankartları astılar, bu haberler gazetelerin birinci sayfalarında çıktı!..

Yine aynı haberin yanında, hepimizin sevip, saygı duyduğu 'Senarist ve Sanatçımız' Gülse Birsel'in bir feryadı vardı: Sadece akşamları yatmaya gittiği 3+1 ebadındaki mütevazı evine en son, tam '2.550 TL' tutarında bir elektrik faturası gelmiş, güzel sanatçı şöyle isyan ediyordu: "Ben de KİRA tadındaki bu elektrik faturamı sizlere arz edeyim! Elektrikli ısıtıcılarıma düşman gibi bakıyorum" diyordu. Sadece bir evde, sadece bir ay için tam 2.550 TL elektrik gideri ha!? Hani bu evin doğalgazı, su ve telefon giderleri, ödenecek öteki vergi borçları ne olacak!? Yahu biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak, evlerimizde 'Turistik Otel' hizmeti mi veriyoruz da, bunca masraflarımız yükseldi!? Kendi evlerimizde gerçekten 'KİRACILARA' döndük yemin olsun!.. Ya bir de üstüne kira ödeyenler nerelere gitsinler, dertlerini kimlere anlatsınlar dostlar!..

Gülse Birsel bir de; "Benim bu 2.550 TL tutarındaki faturamın, sadece 'Vergisi' kaç lira olmuş biliyor musunuz; tam '463 TL'si vergi' imiş" diyordu. Zaten biz her yediğimiz-içtiğimiz, her giydiğimiz, her yere gidip-gelirken, her şeyi satın alır veya satarken, maç-TV-film-tiyatro izlerken, evlenir ve boşanırken dahi bu vergileri ödemiyor muyuz!? Adını sanını bilemediğimiz bu vergiler de neyin nesi o zaman!?

Hani çoğu mezarlıkların girişinde "Her Canlı Bir Gün Ölümü Tadacaktır!" yazar ya? Bence artık bütün Vergi Dairelerimizin kapılarına "Vergilendirilmiş Kazanç Kutsaldır" sözü yerine, "Nefes Alan Her İnsan, Her Şeyin Vergisini Ödeyecektir!.." diye yazsak, daha uygun düşmez mi gari!.. Fikrimi beğenmediyseniz unutun gitsin; zati bizler bu dünyaya düşünmek-değişmek için değil, sadece üremek-vergi ödemek için gelmedik mi, ha?..                Sakin KOŞAR.

YAZARIN DİĞER YAZILARI