"YÜKSEK KÂR VAADİYLE" YİNE TOKATLADILAR!?

 

        "YÜKSEK KÂR VAADİYLE" YİNE TOKATLADILAR!?

Yahu bu aziz milletimiz 'Tokat Yemeye' ne kadar alışmışlar, adeta 'Tokatlanmadan' rahat edip, huzura kavuşup, rahat uyku uyuyamaz hale nasıl gelmişler böyle !? Yıllardan beri tokat yiye yiye, kazıklana kazıklana, bir türlü akıllanamadılar: 1980'li yıllarda 'Bankerlere' kazıklandılar... 1990'lı yıllarda 'Deniz Feneri'ne, 2.000 yılı başlarında ucuz konut yalanıyla 'Müteahhitlere'; son yıllarda da ÇiftlikBank'çı "Tosuncuklara', Dilan Polat ve ekibine, şimdi de İzmirli "Ocakçı Holding" sahiplerinin yalanlarına kanıp, tam '2,5 Milyar TL' tokatlandılar!.. Yahu, şu bizim millette sokağa atacakları ne çok paralar varmış da, bizim haberimiz yokmuş!?

İnsanoğlu bir aldanır, iki aldanır; Yüce Allah herkese biraz akıl vermiş, fikir vermiş, ne diye sürekli aldanırlar ki, bunu anlamak mümkün mü!? Öncelikle herkesin, hemen şunu düşünmesi gerekmez mi: "Eğer birisi size, babanızın bile yapmayacağı bir iyilikle yaklaşıyorsa, mevcut olan kazanma imkânlarından kat kat fazla kazançlar teklif ediyorsa, bilin ki bunun altında mutlaka bir 'Bizans Oyunu' bir 'Çapanoğlu Hilesi' yatıyordur!.. Bunu bari anlayın artık kardeşim!.."

Aldananlara bakıyoruz, hepsinde akıl bir karış yukarıda, çoğu beleşten veya erkenden mirasa konmuş kişiler; alın teriyle, kıt-kanaat bu paraları biriktirmiş kişiler değiller!.. Beleş paralarının miktarını kısa zamanda yeniden arttırmak için, böyle tezgâhlara çabuk inanan, gözü yükseklerde, ayakları yerden kesilmiş kişiler!.. Durum böyle olunca, kendilerinden daha zeki davranan bu dolandırıcılara da çabucak kanıveriyorlar, sonra da hemen polise veya Jandarmaya koşup; 'Kurtarın Bizi!' diye yalvarıyorlar!.. Peki, siz bu polis veya jandarmaya daha önce başvurup da, böyle uygulamaların yasal mı, değil mi olduğunu sorsanıza madem!?

Sizleri bilemem, ama ben bu tezgâhlarla aldanan kişilere pek saygı duymuyor, pek de onları acımıyorum!.. Şayet işleri yolunda gitse, yasal olmayan bu yollarla çok daha fazla para kazansalardı, bunların hiç birisi polise veya jandarmaya gidecekler miydi !? Bence asla gıklarını bile çıkarmazlardı, değil mi !? Öyleyse, sonuçlarına da katlanacaklardır!..

Bundan 75 yıl kadar önce İstanbul'da bir "Sülün Osman" türemişti... İnsanları kandırmaya önce 'Ev Sahibi' ile başlamıştı... Yıllar içinde İstanbul'a zengin olmaya gelen saf, cebi dolu, Anadolu insanlarına "Saat Kulelerini, Köprüleri, Belediyenin Deniz Otobüslerini, Galata Kulesi"ni filân satarak yolunu bulup, yıllarca beleşten yaşamıştı!.. Sülün Osman hep şunu derdi; "Ben namuslu ve ahlâklı insanları değil; hep gözü yukarıda, hemen zengin olmak isteyen açgözlü insanları dolandırdım, çünkü ben onlardan daha zekiydim" derdi... Haksız mıydı yani!? Hapisten çıktıktan sonra, bazı okullardan çağırılıp, bu konuda onun bu konularda dersler verdiği bile söylenirdi...

Burası bir Afrika kabile devleti değil, yasalarla yönetilen bir hukuk devletidir!.. Yasalara uygun olmayan işlerden herkesin uzak durması gerekmez mi? Şu aldanan insanların 'kısa yoldan köşeyi dönme' yöntemlerinin neresi yasal, ne diye araştırmadan bu işlere girerler ki!?

Daha bir yıl önce Gecekondularda yaşayan bu ailelerin, birden para denizi içinde yüzmeleri, en lüks araç ve uçaklara sahip olmaları dünyanın neresinde görülmüş!? Bu işin içinde bir Çapanoğlu olduğu belli değil mi? Daha kaç örnek daha göreceğiz de, ne zaman akıllanacağız a dostlar!?

Bugünkü yazımızı Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Hepsinden Beter" şiiriyle bitirelim:

"Kimi insan derbeder/ Ömrünü heba edip gider!../ Kimisi maişet derdine düşmüş/ Rahattan bihaber!../ Olmayacak işler peşinde/ Kimisi taban teper/ Kimisi dul, kimisi öksüzdür/ Alın yazısı kahreder!../ Aklından zoru var kiminin/ Merhamet ister!../ Bense sevda çekerim/ Hepsinden beter!.."                          Sakin KOŞAR...

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI