85. YILINDA ATATÜRK VE DİYANET !?

 

 

Kurtarıcımız ve Kurucumuz olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ümüzü fizîken kaybedişimizin 85. Yılında, 10 Kasım 2023 tarihi tam da Cuma gününe rastladı... O'nu gerçekten ve yürekten sevenler, akşama kadar devam eden 'Anma Törenleri' boyunca yine buruk yürekleriyle bu törenleri izlediler, birçoğu da; "Atamızın bizden istedikleri neydi, bunların ne kadarını yapıp da, O'na lâyık birer ana-baba, O'na lâyık çağdaş birer yurttaş olabildik?" diye düşündüler...

09 Kasım günkü bazı gazetelerde bu konuyla ilgili haberler vardı: Örneğin, İYİ Parti Genel Başkanı sayın Meral Akşener, bir gün önceki TBMM'deki haftalık Grup Toplantısında Ulu Önder Atatürk'ü andı ve şöyle dedi: "...Mustafa Kemal bir umuttur, mücadeledir, gururdur!.. Cumhuriyetin 100. Yılına geçen hafta eriştik!.. Ama 10 Kasım'da Mustafa Kemal'i anlamayanları, ona düşmanlık edenleri yine göreceğiz!.." diyerek, Cuma Hutbelerinde ve namaz arkalarındaki dualarda hep Atatürk'ün adını pas geçen, "Şehitler, Gaziler" diye geçiştiren Diyanet İşleri Başkanı ve bazı İmamları üstü kapalı eleştirdi!..

Korkusuz Gazetesi yazarı sayın Can Ataklı, 09 Kasım 2023 günkü köşe yazısında aynen şunları yazdı: "...Yarın Büyük Atatürk'ün ölüm yıldönümü!.. Ve bu yıl anma günü Cuma gününe denk geliyor!.. Her Cuma olduğu gibi, bu Cuma günü de, Cuma Namazından önce Diyanet'in hazırladığı hutbe okunacak tüm camilerde... Bugüne kadar hiçbir özel günde Atatürk'ün adını anmayan Diyanet, bakalım bu sefer Cuma'ya denk gelen 10 Kasım'da Atatürk'ü anacak mı? Bu Cuma günü de Atatürk'ün adını anmazlarsa eğer, onlara 'Yuh Olsun!' diyeceğim!.." diyordu...

Ben ise onlar gibi düşünmüyorum? Artık biliyoruz ki Diyanet İşleri Başkanı yine 10 Kasım hutbesinde Büyük Atatürk'ten bahsetmeyecek!.. Diyelim ki Diyanet İşleri Başkanı eleştirilerden çekindi ve bu Cuma hutbesinde ilk kez Atatürk'ün adını söyledi, bundan çok mu mutlu olacak, her şeyin yoluna girdiğini filân mı düşünmeye başlayacaksınız ki !? Kurtarıcımız ve Kurucumuz olan Atamızı bu yaptıklarından dolayı yürekten sevip, O'nu yalnızken de, toplum önünde de içten gelerek sevip-saymadıkça, bir hutbede adından bahsetmeleri neyi halledecek ki!?

Ya şu İmamların seçmeli ders olarak okullara atanmalarına ne demeli? Daha ilk günden bazı İmamların sınıflarda 'Atatürk Düşmanlığı' yaptığı, 'Çanakkale Savaşı'nı Mustafa Kemal'in değil, gökten inen 'ak sakallı sarıklıların' kazandığını filân anlattıkları tespit edildi, basında haberleri çıktı!.. Zaten 20 yıldır yerlerde sürünen eğitim sistemimizi tamamen çökertmeye mi çalışıyorlar, ne !? Camilere nasıl ki Resim-Müzik-Beden Eğitimi Öğretmenleri resmi görevli olarak gönderilemezse, İlk ve Ortaöğretim Okullarına da 'İmamlar' gönderilemez!.. Çocuk eğitimi için "Pedagojik Eğitim" almamış İmamların bu okullarda ne işleri olabilir, küçücük çocuklara ne verebilirler ki? Burası 'Afganistan' mı, yoksa Yüce Atamızın kurduğu laik ve bir hukuk devleti olan "Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti" mi!? Ben de emekli bir 'Eğitimci' olarak bu uygulamadan derhal vazgeçilmesini umuyor ve bekliyorum!..

Tam da Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutladığımız şu günlerde, böyle haberlerle mi uğraşıp duracağız!? Elin oğlu 'Uzay Seferleri' yapıp yeni yıldızlar, yeni gezegenler ve yeni karadelikler keşfederken, uzayı yerleşime açmaya uğraşırken, şu bizim yaptığımız işlere bir bakınız!.. Biz Cumhuriyet'in 200. Yılına bu gerici 'Ortaçağ' uğraşlarıyla mı gireceğiz!? Bu ülkeyi kuran Yüce Atatürk, bizden bunları mı istiyordu!? Artık kendimize gelelim arkadaşlar, olur mu ?

Bugünkü yazımızı da Cahit Sıtkı Tarancı'nın '10 Kasım' şiiriyle bitirelim:

"Yıl Otuz Sekiz, 10 Kasım Perşembe/ Hatırdan çıkmayacak bir Sonbahar/ Sarsılıyor İstanbul, Yedi Tepe/ Yaman esmiş Dolmabahçe'de rüzgâr!..// Gerçek olamaz, olsa olsa bir düş/ Dokuzu Beş geçe Atatürk ölmüş/ Böyle toptan bir yas nerde görülmüş/ Beraber ağlıyoruz kurtlar, kuşlar!..// Bu memlekete en çok hizmet eden/ Bu aşk ile dağlara gücü yeten/ On Sekiz Milyonun omuzunda giden/ Atam, Ankara sırtlarında yatar!.."           Sakin KOŞAR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI