AZİZ ANADOLUM NE HALLERE DÜŞMÜŞ !?

 

      AZİZ ANADOLUM NE HALLERE DÜŞMÜŞ !?

Bir zamanlar çok okunan Milliyet Gazetesi'nin emektar köşe yazarı merhum 'Hasan Pulur' üstadımız vardı. Kafası bozulan haberler için her zaman; "Siz âlemi kör, milleti sersem mi sanırsınız!?" diye yazar, her Pazar günü de tarihten, edebiyattan, ünlü mizah ustalarından örnekler verir, yazıları herkes tarafından sevgi ve ilgiyle okunurdu, hatırladınız mı?..

---24 Ocak gazetelerinde bir haber vardı: Kars'ta 'Rufai Dergâhı'nda bir konuşma yapan sözde Şeyh Muhammed Bütün, o camiadaki öteki adı 'Seyyid Muhammed Mardini' olan bu kişi, verdiği fetvalarla herkesi şaşkına çevirmiş. Hemen yanı başında da Suriyeli Seyyid Ali Es Sebbebi Er-Rifai de varmış. İkisi de 'Taliban' kılıklı adamlardı.

Bu sahte Şeyh demiş ki; "Çocuklarınıza 'Yağmur, Kaya, Gonca, Yücel.' gibi Türkçe isimler koymayın, bunlar yarın Cehennemden en son çıkacak olanlardır; çocuklarınıza hep Arapça isimler koyun ki, Cennetlik olsunlar!.. Erkekler sakın ola ki namaz kılmayan, başı açık, mini etekli kızlarla evlenmesin, bunların da kendileri ve çocuklarının hepsi Cehennemlik olurlar!.." diyesiymiş. Yıl 2022, şu Taliban kılıklı adamlardan duyduklarımıza bir bakınız!..

---Yine 24 Ocak tarihli gazetelerde, kendilerine "15 Temmuz Şehitler ve Gaziler Platformu Üyeleri" diyen bir gurup adam, İstanbul-Çağlayan Adliyesi'nde suç duyurusunda bulunup, şu açıklamayı yaptılar: "Köksüz, adına minik serçe dediğimiz, aslında Adem aleyhisselâmı yoldan çıkaran şeytanın yolunda giden, şehitlerimize asla lâf söyletmeyiz!.. Onlara lâf söyleyenlerin dillerini keseceğiz, İçişleri Bakanımızın dediği gibi 'beyinlerine sıkacağız, inlerinde hepsini ezeceğiz', işte buraya da bunu belirtmek, basın toplantısı yapmak için toplanmış bulunuyoruz" demişler. Adliyenin önünde resmen; "Dillerini keseceğiz, beyinlerine sıkacağız, katliam yapacağız!" diyorlardı. Ama, bunların çevrelerinde bir tek polis görünmüyordu.

Bu iki olay, bu ülkenin kuruluş amaçlarına uyuyor mu!? Cumhuriyet'le yönetilen, laik ve bir hukuk devleti olan bu 'Türkiye Cumhuriyeti'nde, bunların yaptıklarının hangisi Anayasamıza ve Ceza Hukuku hükümlerine uyuyor!? Ne yapıldı bunlar için, hangisi gecenin saat 02.00'sinde evlerinden alınıp da, sorgulanmaya götürüldü!? Benim aziz ülkem ne hallere düşürüldü böyle!? 21'inci yüzyılda hangimiz bunları hak ediyoruz!?

Bakınız, aynı günlerde çok güzel haberler de vardı: Osmaniye'de 5'inci sınıf öğrencisi, daha 11 yaşındaki Ali Erdem Akkuş isimli evlâdımız, Kanada merkezli 'Uluslararası Caribou Matematik Yarışması'nda dünya birincisi oldu!.. 39 ülkeden tam 10.979 öğrenci arasından bu birinciliği kazandı!.. İngilizce yöneltilen matematik sorularının tamamını doğru bilerek bu başarıyı elde etti!.. Hangimiz evdeki sacı-eleği satıp da, böyle çocuklarımızı mutlaka okutmayız ki?

ABD'de en prestijli kürsünün başına bir Türk Bayan Doktor getirildi!.. Arkansas Tıp Bilimleri Üniversitesi (UAMS), prestijli Kyser Kulak Burun Boğaz-Baş Boyun Cerrahisi kürsüsü, artık Türk Prof. Dr. Özlem Tulunay Uğur'un oldu!.. 2008'de UAMS'a katılan Prof. Dr. Uğur, Bir Milyon Dolarlık bütçesi olan kürsü sahibi oldu!.. Hepimiz çok gururlandık, sağolun çocuklar!..

Peki, burada bizler nelerle meşgulüz? Afganistan'a yine insanî yardım yapılacakmış da, AFAD bunu organize edecekmiş de, bizden yine yardım için verilecek 'İBAN Numarasına' para yatırmamız isteniyor!.. Benim insanım doğalgaz ve elektrik faturalarını ödeyemez hale gelmiş, ucuz Halk Ekmek büfeleri önünde, ucuz yağ kuyruklarında karlar altında kuyruklardayken, bana ne Afganistan Taliban'ına gidecek yardımlardan!.. Bu ne biçim iş Allah aşkına; 'Ayranımız yok içmeye, tahtırevanla yardıma gidiyoruz bilim ve kadın düşmanı Taliban yobazlarına!' Burası 'Varvar Ali Paşa'nın Sivas Vilayeti mi yahu!?       Sakin KOŞAR.

YAZARIN DİĞER YAZILARI