BAY KEMAL : "ÖZTRAK, PROTOKOLÜ BİLMİYORDU Kİ" DEDİ!..

BAY KEMAL : "ÖZTRAK, PROTOKOLÜ BİLMİYORDU Kİ" DEDİ!..

Hani o meşhur son MYK Toplantısı sonrasında basına çok kısa bir açıklama yapıp da giden CHP Parti Sözcüsü sayın Faik Öztrak, basın mensuplarının Zafer Partisi Lideri sayın Ümit Özdağ'ın; "Kemal Bey bana üç Bakanlık ve MİT Başkanlığı sözü vermişti" sözünü sorduklarında, kesin bir dille "Böyle bir protokol yok!" demişti ya? Sayın Kılıçdaroğlu şimdi çıkıp; "Sayın Öztrak'ın bu protokolden haberi yoktu ki" demez mi?

Durun, daha bitmedi; ya şu İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı sayın Bilge Yılmaz'ın Twitter paylaşımına ne demeli? Bilge Yılmaz aynen şöyle diyordu: "...Millet İttifakı seçimi kaybetti!.. Bunun sorumluluğunu üzerimize almaktan da, halkımızdan özür dilemekten de kaçamayız!.. Başta ben, sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığını engelleyemediğim için herkesten özür dilerim!.. Ortamlar arasında sonradan çıkıp da, kapı arkalarında tek başına iş çevirip, olmadık kişilere bazı sözler vermişler!.." diyordu... Yani, Ümit Özdağ'a verilen biri İçişleri Bakanlığı olmak üzere üç Bakanlık ve MİT Müsteşarlığı sözünü imâ ediyordu!..

Şimdi iyice anladık ki, kurdukları o meşhur "Altılı Masa" ile yaptıkları sayısız toplantılarda, bu Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili epeyce kavgalar yapılmış, çoğu Kılıçdaroğlu'nun çekilmesini istemiş, en sonunda sayın Meral Akşener'in masayı yumruklayarak terk etmesinin de sebebi buymuş demek ki!? % 1'lik oyları olmayan partilere böyle cömertçe vaatlerde bulunduğuna göre, herhalde istenmeyen Kemal Beyi o adaylıktan bırakın 'Altılı Masa' Liderlerini de, Deve Güreşlerinde ellerinde iplerle görev yapan '16 Tane Urgancı' bile onu bu adaylıktan geri çekemeyeceklermiş, şu yaptıklarından öyle anlaşılıyor baksanıza?

Şimdi de her taraftan gelen çatlak seslerle sayın Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanlığını bırakması isteniyor, daha düne kadar beraber çalıştığı yol arkadaşları bile ayrı toplantılar yapıp, onu nasıl göndereceklerine çalışırken, o yine sayısız "PM, MYK, Belediye Başkanları, İl Başkanları" toplantıları düzenleyip, kendisine karşı çıkabilecekleri görevden uzaklaştırıp, kendine yakın olanları sağlama alarak, hiç ir şey olmamış gibi, sanki 12. Seçimi de kaybeden o değilmiş gibi, Genel Başkanlığa aynen devam etmek istiyor!.. Olur mu? Bence, artık olmaz!..

Partinin durumunu gördükçe çok üzülüyoruz, yapılan ucuz ve beyhude çabalara bir anlam veremiyoruz, bunların hiç birisini de şu 100 yıllık partimize asla yakıştıramıyoruz!.. Hani Tüzük kuralları, hani bizim İlkelerimiz, hani Atatürk'ün bize vasiyetleri nerede!? Yukarılara baktıkça, buradaki kendi çevremizde olup-bitenlere de ses çıkartamıyoruz!.. Balık baştan kokuyorsa, bizim buradaki kuyruk kısımlarının hali de aynı olacak tabii!.. Bu ne hırs, bu ne koltuk sevdası, bu ne sorumsuzca yapılan işler böyle!? Önümüzde 8 ay kadar sonra yine 'Yerel Seçimler' var, şu yaptıklarından sonra halka gidip de nasıl bu CHP'ye oy isteyeceğiz, onlar da neyimizi beğenerek bize oy verecekler ki? Hiç olmazsa bunları bile düşünemiyor musunuz yahu sizler!?

Örneğin, bizim Yatağan İlçesi!.. Daha önceleri seçimlere yıllar varken birkaç 'Aday' ortaya çıkar, seçim çevrelerini defalarca turlar, esnafın-halkın-partililerin dertlerini dinler, isteklerini not almaya başlarlardı!.. Şimdi seçime 8 ay kalmış, orta yerde görünen bir tek bile aday burnunu göstermiyor-gösteremiyor!.. Güya Yatağan, eskilerin dediği gibi CHP Kalesi ve namı da "Küçük Malatya" olarak anılan bir yerleşim yeriydi, ne oldu bize!?

Artık aklımızı başımıza alıp, bu lüzumsuz ve boş tartışmalardan kurtularak, bir an önce Yerel Seçim çalışmalarına başlanmalıdır!.. Yukarıdakileri boş verelim, biz Yatağan olarak kendi işimize bakalım, eski partili ayarlarımıza geri dönelim!.. Gerekirse eski parti büyüklerimizden ve eski CHP yöneticilerimizden yardımcı olmalarını isteyip, geçici dönem olarak, şu partinin toparlanmasına katkılarını da isteyebiliriz, bu öneri üzerinde biraz kafa yormaya değmez mi acaba, ne dersiniz ha!?                        Sakin KOŞAR...

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI