Bir Ulu Çınarı Daha; "Av. Mustafa İlker GÜRKAN"ı da Kaybettik !?

 

    Bir Ulu Çınarı Daha; "Av. Mustafa İlker GÜRKAN"ı da Kaybettik !?

Bizim çok ünlü "68 Kuşağı" temsilcilerinden biri olan, ülkemizdeki bütün çağdaş devrimlerin öncülerinden, 1972 yılında asılan üç fidanımız 'Deniz Gezmiş-Yusuf Aslan-Hüseyin İnan'ın yakın arkadaşı olan Av. Mustafa İlker Gürkan Başkanımızı, tam da '08 Mart 2024 Dünya Kadınlar Günü' ebediyete uğurlamış bulunuyoruz... Vefalı eşi sayın Dr. Bedriye Gürkan'a, çocukları 'Alican-Toprak-Atakan'a büyük sabır, sayın Başkanımıza da Tanrı'dan rahmet diliyoruz; toprağı bol, mekânı Cennet olsun, ışıklar içinde yatsın inşallah!..  

Samsun-1948 doğumlu olan merhum Mustafa İlker Gürkan; gençlik yıllarında tanıştığı Dr. Bedriye hanım ile daha Hukuk Fakültesi öğrencisi iken evlenmiş, görevli geldiği bizim Yatağan İlçesi'nde ikamet etmeye başlamışlardı... Siyasi yönden çok 'kavgalı-mücadeleli-ölümlü' geçen 1970'li yıllarda, "Cephe Hükümetlerinin" sürdükleri memurlara hiçbir doktor bakmaz, ilâç ve rapor vermezken, ilk önce Turgut Beldemizde görev yapan Dr. Bedriye Gürkan, bu memurların adeta kurtarıcı meleği haline gelmiş ve civarda çok sayılan ve sevilen insanlar olmuşlardı!.. Mustafa İlker Gürkan da hem okulunu bitirmeye çalışıyor, hem kaset-kot satan bir dükkânı işletiyor, ama sol siyasi çalışmalarını da son sürat devam ediyordu!..

Hukuk Fakültesi'ni bitirince, o da Yatağan'a 'Avukatlık Bürosunu' açtı, parası olandan ücretini, parası olmayanın da hayır-duasını alarak, genelde siyasi ve sendikal davaları alıyor, başarıdan başarıya koşuyordu!.. 1994 yılında CHP üyesi oldu, zaten hep CHP'li ve solcu kişilerle arkadaşlık ettikleri için, hızla siyasi çalışmalar içine girdi... 1998 yılında Yatağan CHP İlçe Başkanlığı'na Mustafa Gürkan aday oldu, yönetimde de merhum Sedat Işık, Bekir Dişçi, Mümtaz Özdemir, merhum Şükrettin Öztürk, Murat Kazıl, Niyazi Işık, Bakiye Güller, Mehmet Yiyen ve Ben görev aldık, İlçe Başkanlığı seçimini kazandık, ben Başkan yardımcısı oldum!.. Biz kendi İlçemizde çok başarılı işler yaptık, partimizin oylarını bir hayli arttırdık ama, 1999 Genel Seçimlerinde Yatağan Belediye Başkanlığını kazanıp, merhum Hasan Haşmet Işık arkadaşımızı kazandırdık, lâkin partimiz, Türkiye seçimlerini kazanamadı, baraj altında kalıp, CHP tarihinde ilk kez 'Meclis Dışında' kaldı...

Hiç unutmam; 1999 Genel Seçimleri öncesinde İlçe Başkanlığı'nda birkaç arkadaş ile oturuyorduk... CHP Milletvekili ve avukat olan XX. Dönem Milletvekili ziyaretimize gelmiş, doğrudan geçip, İlçe Başkanı koltuğuna oturmuş, biz bir şey diyememiş, sohbet ediyorduk!.. Adliye'deki duruşmasından çıkıp gelen Başkanımız Mustafa Gürkan içeri girdi... Kendi koltuğunda oturan Milletvekiline öyle baktı ki; bir hışımla masasına gelip; "Kalk ulan oradan, sen buraya ne yüzle geldin de, benim iznim olmadan koltuğuma oturuyorsun, hadi çabuk elimden bir kaza çıkmadan defol git!.." diye bağırdı!..

Biz donup kalmıştık, ben hemen kalkıp Başkan Gürkan'ın koluna yapıştım; "Bir Milletvekiline böyle davranılır mı Başkanım?" filân demeye çalışıyordum ki, Milletvekili hemen; "Tamam Mustafa Bey, tamam, gidiyorum!.." diyerek çantasını aldı, odadan çıktı, hızla uzaklaştı!.. Meğerse o Milletvekili, bizim işçi kenti Yatağan'a yapılması gereken 'SSK Hastanesi'ne engel olup, başka İlçeye götürmek istemiş, onu da başaramamış, Gürkan ondan öfkeliymiş...

1999'da Genel Başkan Baykal'ın istifası sonrası, CHP Genel Başkan adayları çoğalmış, münasebetsiz Ertuğrul Günay da Belediyemize gelmiş; Başkan Işık'a, İlçe Yönetimi ve partililer önünde aynen; "Yahu Başkan Haşmet, seçimi aslanın ağzından değil, midesinden çekip kazanmışsın, CHP İlçe Yönetimi bile karşında çalışmış" demez mi!? İlçe Başkanı Gürkan da tam karşısında otururken hem de... Başkan Gürkan öyle hızla yerinden fırladı ki; "Ulan buraya gelirken kim kulağına üfürdü bilmem, ama işte Belediye Başkanı karşında oturuyor, önce ona sor be adam!?" deyince Ertuğrul Günay devirdiği çamı anladı, pustu ve; "Ben şaka yapmıştım yahu Gürkan, biz eski arkadaşız" demeye başlamıştı, hiç unutmam...

Mustafa Gürkan Başkanımın  hayatta değer verdiği iki özellik vardı: "İnsanoğlu önce doğru, sonra da dürüst olacaktı!.." Ömrü boyunca kendisi öyle yaşadı çünkü... Mensubu olduğu 'Muğla Barosu'na tam üç kez Başkan seçildi, böyle de saygı gördü... Allah rahmet eylesin, seni hiç unutmayacağız, unutturmayacağız Başkanım!..                 Sakin KOŞAR...

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI