BUGÜNKÜ KONUMUZ, YİNE TERMİK SANTRAL DUMANI !?


Yapımı 1977 yılında başlanıp, ilk ünitesi 1982 yılında zamanın Başbakanı Bülent Ulusu tarafından açılmıştı... Her ünitesi 210 MW gücündeki üç üniteden, toplamda 630 MW enerji üretilebiliyordu... Yapımını devlet üstlenmesine rağmen, üç ünitede de 'Filtre Sistemi' yoktu!.. Yani, yanan kömürün bütün dumanı, Yatağan merkez ve çevresinde yaşayan 60 Bin civarındaki insanımız soluyordu!.. Yapımı sırasında gazeteciler, zamanın Başbakanı olan merhum Süleyman Demirel'e gidip sormuşlar; "Efendim Japonlar; 'filtre sistemi (Desülfürizasyon Sistemi-Baca Gazı Arıtma Sistemi) olmadan biz bu inşaatı yapmayız, çevreye çok büyük zarar verir' demişler, siz de gidip Polonyalılara tarım ürünleri, deri, bazı madenlerle ödenmek koşuluyla, bu Termik Santralı onlara yaptırmışsınız, bu doğru mu?" diye sormuşlar...

Başbakan Demirel de; "Duyduklarınız doğrudur, binaenaleyh bizzat ben filtreli santral maliyetini hesaplattım, şu andaki fabrikanın '1,5 katı daha' fark ödememiz gerekiyordu, bu para da bütçede yoktu, Japonları bırakıp, biz de gidip Polonyalılara yaptırdık, çünkü acilen enerjiye ihtiyacımız vardı" demiş... Yani Termik Santral, 1982 yılından 2002 yılına kadar, tam 20 koca yıl bu bölge insanlarını ve çevreyi zehirledi!..

Zamanın tepkileri üzerine 1997 yılında baca filtrelerinin ihalesi yapıldı, 5 yıl sonra 2002 yılında test çalışmaları başladı ve nihayet 2007 yılında, tam 25 yıl sonra üç ünite filtreleri törenle devreye sokuldu... Termik Santralı 2017 yılında özelleşti, "1 Milyar 90 Milyon TL" ye 'Elsan Elektrik Şirketi'ne satıldı... İlk yıllarda şirket filtreleri tam kapasite çalıştırdı, sonradan bazı 'Arızalar' sebep gösterilerek devreden çıkarıldı, çünkü bunlar çok masraflıydı... Şimdilerde ise denetimleri yapan olmadığından hiç çalıştırılmadıkları söyleniyor, zati görünen köy de kılavuz istemiyor, son 03 Ağustos 2023 ile bu yazının yazıldığı 20 Ağustos 2023 tarihleri arasında o bölgede göz gözü göremedi, insanlarımız nefes alamadı, 'Şahinler-Eskihisar-Bağcılar-Taşkesik-Hisarardı-Hacıveliler' tarafları ve dağları, özellikle sabahları kızıla çalan kirli dumandan hiçbir yer görülemedi!..  

Termik Santral hakkında genişçe bir bilgi verdikten sonra, gelelim sonuçlarına: Çevre dağlarda birçok kızılçam ağacı yanında, özellikle ceviz, erik, zerdali, ayva, yerli şeftali ve üzüm bağları gibi geniş yapraklı ağaçların % 80'i kurudular!.. Bazı hayvanlar çift başlı yavrular doğurdu, sıkça düşük yaptılar, çevre insanlarımızda "Akciğer Kanseri" adeta hortladı!.. 'Astımlı' hastalarımızın çoğu erkenden öldüler, bazı pazarlarda bu yöre insanlarının sebze ve meyveleri satın alınmaz oldu, bal üretimi düştü!.. İnsanlarımız İl dışındaki Üniversite Hastanelerine gittiklerinde, 'Yatağanlı' olduklarını söylediklerinde doktorların dudak büküp, bu hastalar öncelikle 'Akciğer Filmi' çektirmeye gönderilmeye başlandı, biz bunları hep yaşadık, bütün bunları kim inkâr edebilir ki!?

Şimdi bugünlere geldik, yine göz gözü görmez oldu, yine filtreler çalıştırılmıyor, yörenin en az 60 Bin insanı ve çevremiz her "24 Saat ve 365 Gün" zehirleniyorlar!.. İyi de kardeşim; bu İlçenin bir Belediye Başkanı ve mahallelerin Muhtarları yok mu!? Bu ilçenin bir Sağlık Müdürü, Çevre Sağlığı Kuruluşu sorumluları yok mu!? Ya bu İlçenin insanlarının da oy verdikleri Muğla'nın '7 Milletvekili' neredeler!? İktidarınki neyse de, Muhalefet Partilerinin İlçe Başkanları neredeler!? Siz bunların bir gün olsun Termik Santral önünde tepki gösterdiklerini gördünüz mü? Hani seçimler öncesi atıp-tutuyordunuz; "Biz halkımıza hizmet içün yollara düştük, onların her ricası bizim için birer emirdir!" diyordunuz, hani ne oldu o sözlerinize, şimdilerde nerelerdesiniz!? Üstelik de şu günlerde Gazi Meclis tatildeyken bile, bir gün olsun bu halkın dertlerine derman olmaya ne zaman geleceksiniz bayanlar-baylar!?

Yatağan'ın aziz halkı; önümüzde yine seçimler var, sakın bu okuduklarınızı ve yaşadıklarınızı unutmayınız, iktidarıyla-muhalefetiyle bunun hesabını size gelen siyasilerden mutlaka sorunuz!.. Yeter artık, biz Yatağanlılar 'Enerji Zayiatı Olacak İnsanlar' gözüyle mi bakılıp duracağız!? Verdiğimiz canlar, yataklardaki bunca hasta, kuruttuğunuz bunca sular, ağaçlar ve çevre size yetmedi mi daha!?             Sakin KOŞAR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI