Yüce Atatürk'ün kendi elleriyle kurduğu partimizde, maalesef bir çıban daha patladı ve irinleri etrafa saçıldı!.. Evet, bu partinin "24, 25, 26 ve 27'inci Dönem" İstanbul Milletvekili seçilen Aykut Erdoğdu, yaptıklarıyla yine bizleri hırpaladı, yine CHP karşıtlarına malzeme verip, bizi derinden üzerken, yine onları sevindirdi!..
İşte bu 51 yaşındaki Milletvekili, Özge Erdoğdu adlı eşiyle evliyken, uzun süre 35 yaşındaki 'Av. Tuba Torun' adlı kadınla yaşayıp, sonunda eşini '25 Nisan 2022'de boşamış, yıldırım hızıyla '11 Haziran 2022' tarihinde de, Beşiktaş Belediyesi'nde bu kadınla evlenmiş!.. Sosyal medyaya düşen kasetten anlaşıldığına göre de, bu evlilikten önce, Av. Tuba Torun'u "CHP Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) Üyesi" yapmak için, kendisi listeden çıkıp, Genel Başkan sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve Örgütlerden Sorumlu Gen. Başk. Yard. sayın Oğuz Kaan Salıcı'yı defalarca arayarak, deyim yerindeyse eğer, adeta köpeklerini uyutmamış!..
Tabii ki bunları duyan herkes şöyle düşünüyor: "Demek ki CHP Genel Merkezi'nde bazı partililere böyle görev veriliyor, bazıları bu görevlere gökten zembille iniveriyor?.."
Efendim; '18 Nisan 1999 Genel Seçimlerinde' partimiz CHP sandık dibinde kalırken, biz Yatağan ve Muğla'da çok iyi oylar alıp, Belediye Başkanlıklarını kazanmıştık!.. Zamanın CHP Genel Başkanı sayın Deniz Baykal rahatını bozup da, seçim çalışmaları için Doğu Anadolu-Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz'in çoğu yerine gitmedi!.. Ankara'da basın toplantılarıyla seçimi kazanacağını düşünmüştü herhalde? Ekonomik durum çok bozuk, koalisyon hükümeti de çok başarısızdı!.. Bu durum kendisini iktidara taşıyacak zannetmişti zaar? CHP, tarihinde ilk kez sandık dibinde işte bu yüzden kalmıştı!.. İki yıl sonra yine partinin başına geldi, yine değişen bir şey yoktu, 03 Kasım 2002 Genel Seçimlerinde de 1,5 yıllık AKP iktidar olurken, 79 yıllık CHP yine Anamuhalefet Partisi olarak sandıklardan çıktı!..
20 yıllık AKP iktidarı zamanında sayın Baykal ve sayın Kılıçdaroğlu Genel Başkanken, yine defalarca seçim kaybedildi, CHP bir türlü oy oranını '% 26 Bandı' üzerine çıkaramadı!.. Neden? Bu partinin geleneği olan "Delege veya Üye Bazında ÖN SEÇİM" yapmaktan hep vazgeçti!.. Bütün Milletvekili ve Belediye Başkanı adaylarını çoğunlukla Genel Merkez belirleyerek; "İşte bunları seçeceksiniz!" dedi. Bazı İllere, birinci sıralardan 'Kontenjan Adayları' gönderildi!.. Hep başarısız olundu, ama bir gün olsun yukarıdakiler oturup da; "Biz niye muhalefet partisi olmaktan kurtulamıyoruz, neden oy oranımız % 26'yı geçmiyor?" diye bir özeleştiride bulunmadılar!..
Ben bu partide 1997 ile 2007 yılları arasında aralıksız 10 yıl İlçe Yönetiminde bulundum, milletvekili adayı olan arkadaşlarımız Cemal Gürpınar ve Mustafa Öztürk'ün yerine İlçe Başkanı seçilip, kendi ilçemizde yönetimdeki arkadaşlarımla çok büyük başarılarla seçimleri yönettik, Belediyeyi hep kazandık, Genel Başkan Deniz Baykal'ın bizzat kendi elinden 'Başarı Ödülleri' aldık!.. Kendi şahsi işimiz için hiç kimseden, asla bir üst görev veya iş talebinde bulunmadık!.. Şimdi şu yukarıda olanları duyuyoruz da, kendi kendimize hayıflanıp duruyoruz: "Yani bizler bu 10 senede boşuna mı kürek çekmişiz? Parti sevgimiz uğruna, boşuna mı abes yere yelmiş, üstelik hep kendi cebimizden para harcamışız!?" diyoruz.
Sizleri bilemem, ama ben yıllardır Aykut Erdoğdu'nun çabalarını, TV'lerdeki yapıcı ve yürekli tartışmalarını hep övgüyle izlerdim, ama şu sosyal medyaya düşen olayı, bunların hepsini silip-alıp götürdü!.. Demek ki, bazı insanların kapasitesi 'bir litre' iken, bunlara 'iki litre' su yüklemeye çalışmayacaksın!.. Güç ve makam sahibi olunca, bazıları âşık olmayı ve evliliklerini yürütmeyi bile beceremiyorlar!? Herhalde yıllardır bu hatalarımız yüzünden iktidara gelemiyor, her türlü ortam hazırken ve her şey bizim lehimize iken bile, bir türlü oy oranımızı da % 26'nın üzerine çıkartamıyor; yine bu kafa ve bu gidişle galiba çıkartamayacağız gibi görünmeye başladı!? Sakin KOŞAR.