DEM Parti ve YRP'nin Açıklamalarına Dikkat !..

DEM Parti ve YRP'nin Açıklamalarına Dikkat !..

 

Şu Şehr-i İstanbul'un Yerel Yönetim Seçimleri ne çileli, ne meşakkatli, ne çok pazarlık kaldıran seçimleriymiş yahu !? "Arap'ın Yalelli Havası" gibi, bir türlü bitip-tükenmek bilmedi gitti!.. Orada gösterdikleri 'Adayın' birinin kesin kazanacağı AKP ve CHP bile adaylarının isimlerini açıklayalı haftalar oluyor, gösterecekleri hiçbir adayın kazanamayacağı dünden belli olan iki parti, yani DEM Parti ve YRP, 03 Şubat 2024 günü peş peşe, aday açıklayacakları tarihi şöyle belirttiler: Önce DEM Parti; "Biz İstanbul-Ankara-İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adaylarımızı '09 Şubat 2024 Cuma' günü açıklayacağız, bu aday sayın Başak Demirtaş da olabilir?" dediler... Tabii ki, bu açıklamanın ardındaki esas amaçları, AKP ve CHP'den bekledikleri tavizleri duymaktı...

Onları kapı arkasından dinlemekte olan Yeniden Refah Partisi (YRP)'den de hemen açıklama gecikmedi!.. Onlar da defalarca oturup da bir türlü anlaşma sağlayamadıkları AKP'den istediklerini koparabilmek için; "Biz de İstanbul-İzmir-Ankara adaylarımızı '10 Şubat 2024 Cumartesi' günü açıklayacağız!" deyiverdiler, iyi mi !?

Ba ba baaa... YRP'liler; şayet DEM Parti, bir aksilik olur da AKP ile anlaşamazsa, bu üç büyük İlimizde zorda kalan AKP'den, her istediklerini alabileceklerini düşünüyorlardı herhalde !? Yoksa, üç büyük İlimizde hiçbir şansları olmayan bu iki partinin kurmayları, oylarının % 3 ile % 6'yı geçemediğini, oralarda asla Büyükşehir Belediye Başkanlıklarını kazanamayacaklarını bilmiyorlar mı? Tabii ki biliyorlar!.. Eee, kazanamayacaklarını bile bile, ne diye bu uzun zamana oynuyorlardı sanki !? Bunu bilmek için kâhin olmaya ne gerek var, okuduğunuz yazı 05 Şubat 2024 Pazartesi günü yazıldı !? Bugünlerde çıkıp da; "Biz her yerde kendi adaylarımızla seçime gireceğiz, kimseyle ittifak yapmayacağız!" diyenlerin, verdikleri 9 veya 10 Şubat tarihi sonunda gidip de, AKP veya CHP ile anlaşırlarsa da, sakın kimseler şaşırmasın, olur mu!?

14 Mayıs 2023 Genel Seçimlerinde, o meşhur 'Altılı Masa'nın küçük partileri, CHP'den alacaklarını alıp da, bir kenara çekildikten sonra, Meclis'e girme ve gurup kurma şansına sahip olanlar, bugünlerde yine CHP'yi hırpalamaya devam ediyorlar!.. Özellikle 'İstanbul Seçimlerinde' CHP adayı önüne olmadık zorlukları çıkarıp, AKP adayına hizmet için azimle yarışır haldeler!.. Peki, daha önceki seçimde de sayın Ekrem İmamoğlu'na olmadık zorlukları çıkaranlar, iki aday arasındaki farkı '13 Binden' tam '806 Bine' çıkaran İstanbul halkı, bu olanları da görmüyor mu? Eğer bu halk, sayın İmamoğlu'nun son 5 yıllık hizmetinden memnun ise, siz ne yaparsanız yapın, seçimi yine İmamoğlu kazanmaz mı!?

Geçmişte bunun çok örneklerini gördük!.. En önemlisi ise şuydu: 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrasında Kenan Evren ve arkadaşları, dış baskılar sonucu 1983 yılında demokrasiye tekrar dönülmesine, yeni partilerin kurulmasına karar verdiler!.. Üç partinin seçimlere girmesine izin verdiler: 1-Anavatan Partisi; Amerikan desteğiyle Turgut Özal tarafından kuruldu... 2-Kapatılan CHP'nin yerine Necdet Calp tarafından Halkçı Parti kuruldu... 3-Bizzat Kenan Evren'in kendi elleriyle, o da bir asker olan Turgut Sunalp'e de Milliyetçi Demokrasi Partisi kurduruldu... Seçim çalışmalarında tam 67 Vilayette mitingler yapan Cumhurbaşkanı Kenan Evren, bu 1983 Genel Seçimlerinde Turgut Sunalp'in partisine tam destek verdi, ama bu halk, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisine % 92 oy vermişken, o Genel Seçimler sonucu şöyle olmuştu: Turgut Özal'ın Anavatan Partisi = % 45,14 oy aldı... Necdet Calp'in Halkçı Parti'si = % 30,46 oy aldı... Asker arkadaşı Turgut Sunalp'in 'Milliyetçi Demokrasi Partisi' ise, bunca darbeci desteğine rağmen, sadece % 23,27 oy alabilmiş, üçüncü ve sonuncu parti olabilmiş, hiç sevmediği ve istemediği Turgut Özal da tek başına iktidarın Başbakanı olmuştu!.. Bu halkın ne zaman, neler yapacağını ve kimi destekleyeceğini asla bilemezsiniz !?

Seçimlere şunun şurasında bir buçuk ay kadar bir süre kaldı, hani o meşhur fıkradaki gibi biz de soralım bari; "Du bakali, daha neler olucek üle!?"                        Sakin KOŞAR...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI