DEMOKRASİLERDE BÖYLE SEÇİM Mİ OLUR !?

Parti liderlerinin TV'de baş başa tartıştıkları son seçim açık oturumunu, sayın Uğur Dündar'ın sunuculuğunda, 03 Kasım 2002 Genel Seçimleri öncesinde CHP lideri merhum Deniz Baykal ile AKP lideri sayın Recep Tayyip Erdoğan arasında olmuştu!.. Bir daha 22 yıl boyunca hiçbir adayın TV açıkoturumunda tartıştığına şahit oldunuz mu?

Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere, dünyanın bütün kıtalarındaki demokratik ülkelerinde, bütün partilerin liderleri ve adaylar TV'lerde canlı olarak halk önüne çıkarlar, fikirlerini orada açıklar, kozlarını orada paylaşırlar; halk da onları izleyerek, seçim sandıklarına gidip, tercihlerini orada yaparlar!.. Bu durum, 2002 yılına kadar bizim ülkede de böyleydi!.. Hatırlayınız; Demirel ile Ecevit, Erbakan ile Türkeş, Mesut Yılmaz ile Tansu Çiller, Turgut Özal ile Necdet Calp, bütün seçimlerde TV'lere çıkıp, defalarca tartışmamışlar mıydı !? Ülke seçmenleri de bu tartışmalardan büyük keyif alıp, tercihlerini ona göre yapmamışlar mıydı? Turgut Özal'ın özelleştirme iddiasında "Babalar gibi satarım!" sözlerine karşın, Halkçı Parti lideri ve devletçi Necdet Calp'in; "Nah satarsın, asla sattırmam!" deyişi hâlâ kulaklarımızda çınlamıyor mu?

Eee, 22 yıldır niye bu tartışmalar TV'lerde yok!? Çünkü 'Muhalefet' görevini yapmıyor, çare bulamıyor, iktidarı TV'lere çıkartacak yeni taktikler üretemiyor!.. Yani, muhalefet 'Kış Uykusuna' yatmış vaziyette, belki de onlar da bu durumdan pek memnunlar, tatlı keyiflerini kaçırmak istemiyor, uğraşmak istemiyorlar belki, ne bileyim ben !?

Yahu; koskoca Amerika'da, İngiltere'de, Almanya'da ve Fransa'da bile her seçimde parti liderleri ve adaylar TV canlı yayınlarına çıkıp, kıyasıya birbirleriyle tartışıyor, birbirlerini alt etmeye çabalıyorlar, sonuçta da 'Demokrasinin' gereğini yerine getiriyorlar!.. Peki, bizim siyasiler gökten zembille inip de, bizim başımıza yönetici olmaya mı gelmişler, ne diye onlar canlarını sıkıp da TV tartışmalarına çıkmıyorlar!? Bu ülke, bu liderlerin babalarının çiftliği mi!? Neden orada halka hesap vermiyor, rakiplerinin sorularını yanıtlamaktan adeta kaçıyorlar!? Eyy muhalefet partileri, şu derin uykunuzdan uyanınız artık, biraz çalışınız, biraz çare ve çözüm üretiniz, şu seçimlerde bile iktidarın keyfini biraz kaçıracak işler yapmaya başlayınız!.. Sakın bunu başarmadan da karşımıza çıkıp da; "Bu ülkede demokrasi var!" filân demeyiniz, çünkü yemiyoruz, size inanıp da artık yemeyeceğiz de!..

Ohh, bu durum iktidarın pek de hoşuna gidiyor, tek başlarına çıktıkları meydanlarda veya TV ekranlarında ağızlarına geleni söylüyorlar, akıllarına geleni tek taraflı suçluyorlar, önceden hazırlanıp da getirilen sorulara usturuplu yanıtlar veriyorlar, boş buldukları meydanda istedikleri gibi at koşturuyorlar!.. Kasıtlı söyledikleri bazı yanlış ve yalanlara, muhalefet partileri nasılsa canhıraş bunlara cevap vermekle meşgul olup, gerçek sorunlarla ilgilenemiyorlar, bu da iktidarın pek hoşuna gidiyor, 22 yıldır böyle geçinip gidiyorlar!..

Bu böyle gitmez, gitmemelidir!.. Muhalefet ne yapıp-edip, iktidar lideri ve adaylarını karşılarına çıkarmalı, halk önünde canlı olarak TV'lerde tartışma ortamını mutlaka sağlamalıdır!.. Bunu sıkça, her konuşmalarında dile getirip, restlerini de çekmelidirler!.. Gelmeyince de, kendilerinden köşe-bucak kaçtıklarını halka şikâyet etmelidirler!.. Göreceksiniz, bir gün mutlaka önünüze geleceklerdir, yeter ki ısrarlı olunuz!..

Bugün de size bir Temel fıkrası ile veda edelim:

Bir gün Temel, arkadaşı Dursun ile kafaları çekerken dertlenip;

---Ula Dursun, ben karım Fadima'dan elektrük alamayrum uşağum, demiş... Dursun hemen;

---Ula Temal kaç yıllık evlisun, yeni mü başladu bu? diye sormuş... Temel hemen;

---Yok ula, evlendiğumuzdan beri devam ediyi... demiş... Dursun yine;

---E bunca sene nasıl yaşadun ula Temal? diye sorunca, Temel hemen;

---Kaçak elektrük kullanduk ula, kaçak elektrük!.. demiş...             Sakin KOŞAR...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI