DÜNYA İNSANLARI ÇILDIRMIŞ OLMALI!?
"Üzerinde Güneş Batmayan İmparatorluk" unvanlı İngilizler, kendilerine ait olduğunu iddia ettikleri "Falkland Adaları"nı, esas mülk sahipleri olan 'Arjantin' sahiplenmeye kalkınca, iki ülke arasında '02 Nisan 1982' yılında adına "Falkland Savaşı" denilen ve iki ay süren bir çatışma başlamıştı. Bu çatışma sonucunda Arjantin'den 640 asker, İngilizlerden de 255 denizci ölmüş, bu savaşı İngilizler kazanmıştı!.. İngiltere takımlarında futbol oynayan birçok ünlü Arjantinli futbolcu ve iş insanı, İngiltere'ye küserek kendi ülkelerine dönmüştü!..
Üzerinde doğru-düzgün bir yerleşim yeri olmayan, taşlık ve çalılıklardan oluşan bu beş para etmez iki küçük adacık için, iki ülke birbirine girmiş, İngilizler tam bir ay süren bir deniz yolculuğu sonrasında, son teknolojik donanımlı savaş gemileriyle, bu savaştan galip çıkmışlar, Milyonlarca Sterlin masraflar etmişlerdi, hatırladınız mı ? Tabii, esas amaç o iki değersiz adalar değildi, İngilizlerin dünya üzerindeki diğer sahip oldukları ve işgal altında tuttukları ülkelere bir gözdağı vermek, onların da böyle başkaldırmalarını önlemek, üstün vurucu güçlerini orada da göstermek istemeleriydi!.. Amaçlarına da ulaşmışlardı.
İşte bu iki ülke arasındaki gerilim yıllardır sürerken, bu savaştan dört yıl sonra "1986 Dünya Futbol Şampiyonası" başladı. Kader bu ya; Çeyrek Final maçları oynanırken, İngiliz ve Arjantin Milli Futbol Takımları karşı karşıya geldi. Ünlü Arjantinli futbolcu Diego Maradona, bir pozisyon denk getirip, orta ve yan hakemlerin görmediği açıdan, kafa atıyormuş gibi yapıp, eliyle İngilizlere golü attı, tüm itirazlara rağmen gol geçerli sayıldı ve takımı Arjantin sahadan galip ayrıldı!.. Maç sonrası gazetecilerin; "golü nasıl ve neresiyle attığıyla ilgili" yoğun sorularına karşın, ünlü futbolcu Maradona, çok kızgın oldukları İngilizlere karşı şu tarihi yanıtı vermişti: "O el, futbolcu Maradona'nın eli değil, Yüce Tanrı'nın eliydi" demişti.
İşte bu kavanoz dipli dünya, iki yıllık 'pandemi' sonrası çok büyük sorunlar yaşıyor, ülkelerin yarısı 'Açlıkla' karşı karşıya!.. Çoğu ülkenin, gıda ve ilâç satın alacak paraları yok!.. Tam bu sırada bir haber geldi: "Ünlü Arjantinli merhum futbolcu Diego Maradona'nın, yukarıda anlattığımız Milli Maçta giydiği '10 Numaralı' forma "7.1 Milyon Sterline" satılırken, eliyle golü attığı o futbol topu da tam "2 Milyon Sterline" müzayedede satılmış, iyi mi !?
Yahu dostlar, o forma bizim parayla tam "154 Milyon TL" ediyor, o en yüksek fiyatı '1.000-1.500 TL' eden meşin top da "44 Milyon TL" civarında satılıyor. Şu yaşadığımız gerçek dünyada, bu insanların 10 TL'lik bir ekmek veya simit alabilmek için birbirlerini yedikleri şu yoksullukta-kıtlıkta, iki karışlık terli beze 154 Milyon TL, derileri dökülmüş meşin topa tam 44 Milyon TL nasıl verebiliyorlar!? Biliyor musunuz, bu paralar kaz tane yoksul insanın karınlarını doyurur, kaç fakir sofrasına et-süt-peynir-zeytin olur, oturun da bir hesaplayın bakalım!? Görülüyor ki, bu adaletsiz dünyada evine ekmek götüremeyen insanlar orada dururken, böyle beş para etmez işler için, sadece bir 'ün-nam-hava atmak' için, gazetelerde bir kare fotoğraflı haber için, böyle korkunç paralar harcamaktan hiç çekinmiyorlar!..
Şimdi bazıları çıkıp da; "Ulan ihtiyar dallama yazar, sen bu işlerden ne anlarsın!? Orada tarih yazan bir futbolcu var, futbol tarihinde görülmemiş bir olay var, o top ve forma bu işin belgeleri!.. Tabii ki bu kadar para edecek, sen işine bak, bu efsane işlere de burnunu sokma!" diyebilirler. Biz o futbolcuyu da biliyoruz, özel hayatında yaptığı pis işleri de biliyoruz, ne sebeple öldüğünün neden açıklanmadığını da biliyoruz!.. Şöhreti taşıyamayan bu adamın nesine saygı duyayım; söylediklerine mi, yaptıklarına mı, her sıkıştığında hatırlayıp da sığındığı Yüce Tanrı'ya karşı olmayan inancına mı saygı duyayım!? İnsanlar çıldırmış olmalı!?
Neyse, bu yazımızı okuduktan sonra; ölene kadar saygınlığını, tüm arkadaşlarıyla birlikte, düzgün aile yaşamını sürdüren öteki özel ve güzel 'Şampiyonları' bir düşünüp, bu arkadaşla kıyaslayınız, bakalım kim haklı çıkacak!? Sakin KOŞAR.