DÜNYADAKİ BU ŞİDDET BİZİ ÖLDÜRECEK !?

Düşünüyorum da; dünyanın 'iki yüz küsur' ülkesinde eğitim ve iyi insan yetiştirmek için açılan milyonlarca okul,  on milyonlarca öğretmen, bunca din ve din adamı, bunca ibadethane, bunca hayır kurumu ve kuruluşu, bunca polis, biz insanları doğru yola getirip de, bir türlü barış içinde yaşayan, dürüst, birbirine saygılı ve eşit paylaşımcı bireyler yetiştiremiyorlar mı!? Neden her yıl daha iyi bir dünyaya yelken açamıyor, neden her yıl daha kötüye gidiyoruz!?

Evet!.. "Ölüm" denen dünya gerçeği her canlının başında ve bundan asla kaçış yok!.. Biz canlılar için en vahim ve en korkutucu sonuçtur 'Ölüm!..' Anlamı da; "Bir insan, bir hayvan veya bitkide hayatın tam ve kesin olarak sona ermesi, ahiret yolculuğu, Emir-Hak, irtihal, memat, mevt, vefat!.. Sona erme, yok olma, ortadan kalkma..." demektir!..

Niye bunları yazıyorum!? 02 Ocak 2024 yılının daha ilk günü, dostumuz Güney Kore'den çok acı bir haber geldi: "Güney Kore'nin Anamuhalefet Partisi olan 'Demokrat Parti'nin sevilen lideri "Lee Jae-myung" kalabalık partilileri ve basınla bir inşaatı gezerken, 'elindeki resmine bir imza atması' bahanesiyle yanına yaklaşan bıçaklı bir kişinin saldırısına uğruyor, şah damarını kesmek üzere yaptığı hamleyle, lideri boynundan yaralıyordu!..

Yeni bir yıla girerken bile Rusya uçakları Ukrayna şehirlerini bombaladı, İsrail de Gazze'ye bomba yağdırıyordu!.. Yahu, birkaç gün bile sabredin de, öldürdüğünüz bunca insan, hiç olmazsa bir yeni yılı daha görselerdi olmaz mıydı!? Bulgarların 1996''da ölen dünyaca meşhur 'Kâhin Baba Vanga' 2024 yılı kehanetlerinde ne diyordu: "Güneşteki bir patlama dünyayı çok etkileyecek, yörüngesi kayacak, dünyada iklimler değişecek, depremler olacak, Rusya Lideri 'Putin' bir suikasta uğrayacak" diyordu değil mi? Biz göz ucuyla Rusya'da Putin'e bakarken, acı suikast haberi ise dostumuz Güney Kore'den geldi, inşallah Demokrat Parti Lideri Lee Jae-myung kurtulur, sağlıklı şekilde partisinin başına döner!..

Hiç hatırlamak dahi istemediğimiz 2023 yılının 365 günlük sabah-akşam haberlerinde "kadına şiddet, trafikte kavga, mekânlara silahlı saldırılar, miras yüzünden akraba kavgaları, geçim derdinden artan aile içi şiddet ve boşanmalar, alacak-verecek çatışmaları, hırsızlık-dolandırıcılık ve gasplar" canımıza yetmişti!.. Yeni yılın daha birinci ve ikinci gününde de yine aynı teraneler, aynı haberler: Kimileri çıkmış meydanlara; suratlarında yarım metre sakalları, başlarında sarık ve sırtlarında cübbelerle, orada yeni yıl için eğlenen insanlara bildiriler dağıtıyor; "Bu yeni yıl kutlamaları bize caiz değil, haramdır, günahtır, evinize gidin!" diyorlardı... Ne hakla, hangi yetki ve selâhiyetle bu insanları biraz gülüp-eğlenmelerinden mahrum bırakıyorlardı!.. Tasası onlara mı düşmüştü, onlara neydi ki!?

Bu dünya ve bu ülke nereye gidiyor dostlar!? Ülkelerin yaptıkları seçimlerde neden aklı başında liderler iş başına seçilemiyor!? Son seçimde Arjantinlilerin seçtiği şu zır deli ve faşist adama bir bakınız!? Güya AB'li ve gelişmiş İtalyanlar, Mussolini'den çektikleri yetmemiş gibi, yine bir faşist Kadın Başbakan'ı iş başına getirdiler!.. Avrupa'nın çoğu ülkesinde aşırı sağcı ve faşist liderler tercih edilir oldu!.. Kuzey Kore'nin diktatör lideri nükleer füzeleri stokladı, kardeşleri Güney Kore, ABD ve Japonya'ya savaş açmakla tehdit ediyor!.. Çin ve Tayvan, Hindistan ve Pakistan'ın birbirine girmesi de an meselesi!.. Neden süper devletlerden akıllı birer lider çıkıp da, bu dünyada barış içinde de yaşanabileceğini herkese gösteremiyor!? Yok yok; bu gidişle şu yeni '2024 Yılında' da bu dünyaya rahat yüzü görünmüyor dostlar!..

Bugün de Şair İbrahim Ergin'in "Havana Sokağı" şiiriyle yazımızı bitirelim:

"Kaderin resmini çiziyordu adam/ Alnındaki bir çizgiyi dinamitliyordu/ Kocaman gözlerinde iki damla kan/ Adam ağlıyordu!..// Yaralı bir ışık sızıyor gibi geceden/ Güvercin ağızlarında sevda tütüyordu/ Adam en tatlı öfkesiyle süslü/ Kaderin resmini çiziyordu!..// Bekçinin düdüğüne kadar uzandı kadın/ Sorsanız artıyordu/ İçine günâh rengi bir sızı/ Havana Sokağı'na yağmur yağıyordu!.."                        Sakin KOŞAR...

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI