DÜNYANIN GERÇEK HALİ BUDUR İŞTE !?

 

          DÜNYANIN GERÇEK HALİ BUDUR İŞTE !?

Geçenlerdeki bir haber tüm gazete ve TV'lerde günlerce tartışıldı, herkes de buna pek üzüldü!.. Nerede, nasıl ve kimler buna konu olmuşlardı hiç önemli değil!.. Haber şuydu: "Bir inşaat şirketi patronu, boya-badana işleri yapan bir işçisini, son model ve lüks arabasının içinde değil de, naylonla kapladığı bagajında götürdü!.."

Karşıdaki evlerin balkonlarından çekilmiş cep telefonu görüntüleri günlerce tartışıldı!.. Arabasının içi kirlenmesin diye, kendi işçisini bagajda götüren patronun duymadığı kötü lâf kalmadı, zavallı işçiye karşı da acıma duyguları kabarmıştı. Çoğu bu görüntüler için; "İnsanlık ölmüş de haberimiz yok!.. Patron kısmı bu kadar da acımasız olabiliyormuş demek!? Bir insan, işçi de olsa kurbanlık bir koyun-keçi gibi bagaja mı girer!? İnsanlar kedi ve köpeklerini bile bagajda götürmüyorlar gari !.." filân gibi çok şey söylendi.

Herkes patrona verip veriştirirken, genç ve meraklı bir gazeteci arkadaşımız, hiç kimsenin konuşma gereği bile duymadığı o badana-boya işçisini arayıp bulmuş, onunla röportaj yapmış, bazı bölümler yayımlanmamak üzere işçi de her şeyi anlatmış!.. Meğerse üstü-başı badana-boya içinde olan işçi, bagajda gitmeyi kendisi istemiş. Genç gazeteciye demiş ki; "Patronun arabası 800 Bin TL, adamın kendi montu 15 Bin TL, saati 700 Bin, botları 10 Bin, cep telefonu 25 Bin TL, ben onunla nasıl aynı yere otururum!? Sağolsun beni işe aldı, çoluk-çocuk geçinip gidiyoruz, benim üzerimdekileri bırakın da, kendimi satsanız kaç para verirler!? Yarın bu haber yüzünden ben işsiz kalırsam, evime nasıl ekmek götürürüm!? Sakın benim yüzümden patronumun üzerine daha fazla gitmesinler! Yarın bu haberimi yapanların hiçbirisi yüzüme bile bakmazlar" demiş.

Ben de o arkadaşımdan arakladığım bu haberi, sizden sır çıkmayacağını bildiğim için burada anlattım, umarım kimselere söylemezsiniz!.. Yarın bu haber unutulur, herkes söylediklerini hatırlamaz, patron keyfine bakarken, işçi eve ekmek götürmek için debelenir durur!..

Geçen yıl bizim apartmanın önüne alacalı ve sevimli bir köpek çıkageldi. Bütün çocuklar onu çok sevdiler, kendi bisküvilerini, fındık-fıstık-badem krakerlerinin yarısını ona vererek güvenini kazandılar, bazı ev hanımları mutfak pencerelerinden kemik-mama gibi yiyecekler atıverdiler. Köpeğin de keyfi yerindeydi, karnı doyunca çocuklarla koşup oynuyor, onlarla pazara, markete, okula kadar gidip geliyor, karşı apartmanın kedileri gelince onları yolun karşısına kadar kovalıyor, günler böyle güzel ve neşe içinde geçip gidiyordu.

Bir gün karşı apartmandaki bir kıza dolanan genç, yüksek sesle müzik dinleyerek, düşük viteste aşırı gaz vererek, yaptığı gürültüyle âşık olduğu kızı haberdar etmeye çalışırken, aracıyla bu zavallı köpeğin sağ ön ayağını ezip gitti!.. Zavallı köpek günlerce inledi, sızlandı, durduğu yerde duramadı, yiyip içemedi, ayağını yalamaktan helâk oldu, ama bir türlü iyileşemedi!.. Bu sürede iyice kirlendi, zayıfladı, ağzından burnundan salyalar akıtmaya başladı, çocukların arkasından gidemedi, zati çocuklar da bu görüntüsünden dolayı ondan uzaklaştılar, hiç ilgilenmez oldular!.. Bir sabah çöp bidonu yanında ölüp kalan köpeği, belediye çöpçüleri alıp gittiler!..

Bu durum hayatın bir gerçeği idi. Sen iyiysen, herkes iyidir!.. Sen sağlıklı, güzel, neşeli ve hareketli iken, herkes ilgi gösterir!.. Bir ayağınız çukura düştü mü, işte başınıza bu köpeğin başına gelenler gelir!.. Bakmayın siz 'ahh, off!' filân diyenlere, bakmayın edebiyat parçalayıp, siz iyiyken hakkınızda destanlar yazıp, marşlar besteleyenlere!.. Bir düşünün; bütün yaşamını iki kanadına borçlu bir kuş, tek kanadı kırıldığında uçabilir mi, yaşaması mümkün mü? Her kuşun bütün gücü ve sermayesi, işte o iki kanadıdır; birini kaybederse her şeyini kaybeder, çok geçmeden de bir yırtıcıya yem olur!.. O korkunç aslan veya kaplanın bir pençesi kırılsa, önüne her çıkan çakala, tilkiye, hatta bir kedi-köpeğe bile rezil olurlar, avlanamazlar ve kısa sürede de tıpkı o alaca köpek gibi zayıflar, ölürler!..

Siz, siz olunuz, kendinize çok iyi bakınız!.. Çünkü bu hayatta her şey size bağlıdır!.. Siz iyiyseniz, herkes iyidir, sakın bunu hiç unutmayınız!..              Sakin KOŞAR.

YAZARIN DİĞER YAZILARI