ELEKTRİK VE DOĞALGAZ KULLANANLARA BÜYÜK MÜJDE !?

ELEKTRİK VE DOĞALGAZ KULLANANLARA BÜYÜK MÜJDE !?

Benim aziz okuyucularım; tabii ki sizler şu son günlerde "Acaba Rusya Ukrayna'ya saldıracak mı?.. Bu ayın elektrik ve doğalgaz faturalarını kimden borç alıp da ödemeli?.. Şu Tarkan, 'GEÇÇEK' derken Covid-19 salgın hastalığını mı, yoksa başımızdaki iktidarı mı kastetti!?" diye, çok daha önemli konular üzerinde kafa yorarken, belki bu çok hayatî meseleyi hiç düşünmediniz bile, kim bilir!? Ama böyle zamanlarda bu ihtiyar dallama yazarınız hiç de boş durmuyor, hep sizin için çalışmaya devam ediyor, ha bunu da bilesiniz!..

Efendim; hepimizin canını yakan, cüzdanını hışırlatan, ceplerini delen şu son zamlı elektrik ve doğalgaz faturalarından nihayet kurtuluyoruz!.. Artık bunların düğmelerini yavaş yavaş geriye doğru kapatabilirsiniz, çünkü önümüzde gelmekte olan sıcak günlerde 'bol sıfırlı' fatura ödemelerinden kurtulacaksınız!.. Peki neden!? Yahu 20 Şubat 2022 Pazar günü havamıza 'Birinci Cemre' düştü de ondan tabii!.. Nasıl, şimdi biraz sevindiniz mi bari !?

Durun, dahası var: 27 Şubat 2022 Pazar günü 'İkinci Cemre' toprağa düşecek, 06 Mart 2022 Pazar günü de 'Üçüncü Cemre' suya düşerek, sabırsızlıkla beklediğimiz 'İlkbahar' gelecek, aşırı soğuklardan kurtulacak, bol yağmurlar görecek, kalın giysilerimizi -sanki bir yılanın kav çıkarıp da attığı gibi- birer birer çıkarıp atacağız, önümüzdeki Yaz aylarında tatil hayalleri -tabii ki sadece hayalimizde kalması şartı ile- kurmaya başlayacağız, daha az elektrik ve doğalgaz yakacağımız için de, o korkunç faturalardan nihayet kurtulacak, aylar sonra yarım kilo kırmızı et veya bir kilo tavuk/ balık alıp da yiyebileceğiz!.. İşte size vereceğim müjde buydu, hadi şimdi biraz daha gülümseyin bakayım!..

Günlerdir takip ediyorum; şu başımızdaki meşhur 'Aktroller' var ya? Her gün usanmadan 'Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Tarkan' hakkında attıkları binlerce mesaj arasında, bir tane bile şu 'Cemrelerle' ilgili mesaj atmadılar, yazıklar olsun hepsine!.. Oysa bunlar dindar geçinen insanlar olarak tanınırlar değil mi? Eee, atalarımızın bize armağan ettiği bu 'Cemrelerden' bir kez olsun neden bahsetmezler, insanlarımızın yüreklerine biraz olsun niye su serpmezler ki!? Tarkan bir şarkı yazdı, adam bunu salgın hastalık için yazdığını söylüyor, bunlar ise hemen 'İktidarı Kötülüyor' diye celallendiler!.. Bakın bu konuyla ilgili size bir Rus fıkrası anlatayım:

Rusya'yı şiddet ve korku ile yöneten 'Stalin' döneminde, sokaklarda slogan atan, duvarlara yazı yazan bir sarhoşu iki KGB ajanı tutup, Stalin'in önüne getirir; "Yoldaş Stalin, bu adam sizin aleyhinizde sloganlar atıp, duvarlara yazılar yazıyordu!" demişler. Sarhoş başına geleceği anladığı için; "Efendim ben onları sizin için değil, savaştığımız 'Hitler' için söylemiştim, ben hiç sizin isminizi yazmadım ki?" demiş. Yazılarda kendi ismi olmadığını KGB ajanlarına doğrulatan Stalin, hemen yanındaki görevlileri çağırıp; "Bu sarhoşu salıverin, şu iki KGB ajanını derhal tutuklayın!" demiş. Ajanlar kelepçelenip götürülürlerken, Stalin arkalarından; "Ulan duyduğunuz her kötü olayda, ne diye hemen ilk olarak benim adım aklınıza geliyor be!?" diye bağırıyormuş!.. Ben de bu Aktrollere şaşıyorum; neden her duyduğunuz olumsuz şeyde hemen bu İktidar aklınıza geliyor ki!?

Neyse, bunlar derin mevzular, biz yine konumuza dönelim: Efendim, 'Cemre'nin havaya-toprağa-suya düşmesi demek, 'sıcaklık-bolluk-bereket' günleri başlayacak demektir!.. Tabiattaki her canlıya bir hareket gelmesi demektir: Ağaçlar uyanır, çiçekler açar, dallar yeşillenir, arılar ve böcekler bu çiçeklerden bal toplarken, onların 'tozlaşmasını' sağlar, çok sevdiğimiz her tür meyve böyle ortaya çıkar!.. Aşka gelen Kediler damlara çıkar, çayırlara çıkan Eşekler bile anırmaya, Atlar kişnemeye, İnekler böğürmeye, hamile kalanlar öğürmeye başlarlar!.. Neden? Kanları kaynadığı için kendilerine birer eş bulup üremek, nesillerini devam ettirmek için tabii!.. Zati doğal hayatın esası ve kendisi bu değil mi?

Sadece onlar mı? Ya bizim genç kızlar ve genç erkekler?.. Neyse. Bu konulara ileride havalar ısınınca epeyce değineceğiz nasılsa, bugün artık bana müsaade.            Sakin KOŞAR.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI