KARAMOLLAOĞLU: “SİYASİ AYAK AK PARTİ’DİR!..”

 

               KARAMOLLAOĞLU: “SİYASİ AYAK AK PARTİ’DİR!..”

Geçe hafta sonunda yayımlanan 19 Temmuz 2019 tarihli gazetelerde üç önemli konu vardı; SP Lideri sayın Temel Karamollaoğlu’nun başlıktaki açıklaması, eski Başbakan sayın Ahmet Davutoğlu’nun 3 yıl sustuktan sonraki sözleri ve  AKP Giresun Milletvekili sayın Cemal Öztürk’ün, hastanelerdeki yeni uygulamalara isyanıydı!..

Sayın Temel Karamollaoğlu, 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümü nedeniyle sosyal medyadan aynen şu düşüncelerini paylaşmış: “15 Temmuz’la alâkalı şu soruyu sormak istiyorum; ‘Darbeyi organize edenler nerede? Bu işin siyasi ayağı nerede?’ Üç yıldır biz bu soruya cevap alamıyoruz!.. İktidar da bu soruya cevap vermemekte ısrarcı!.. 15 Temmuz destana dönüşsün isteniyorsa, işin siyasi ayağı ortaya çıkarılmalı!.. Biz şimdi darbenin siyasi ayağı falan diyoruz ya, aslında bu AK Parti’nin kendisidir!.. AK Parti kendi içini temizleyemediği için, dikkatleri başka yere çekmekten çekinmiyorlar!..”

Sayın Karamollaoğlu tecrübeli bir siyasetçidir, Meclis’in tatile girdiği şu günlerde yaptığı bu açıklamayla, seçim bölgelerine giden Milletvekillerine, halkın bu soruları sormalarını istediği için bu açıklamaları yapmış olabilir? Ancak, bu soru artık sıkça ve herkes tarafından sorulmaya, iktidarı da sıkıştırmaya başladılar, bakalım sonuçta neler olacak?

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu da, kuracağı parti için kendisini eleştirenlere şöyle demiş: “Demokrasilerde parti kurmak bölücülük değildir!.. İnsanlar bazı toplantılarda başka, kapılar ardında başka konuşmaya başladı!.. Ben bu Pelikan Çetesi’ni biliyorum, kimlerden talimat aldıklarını da biliyorum!.. Beni bunlar istifaya zorladılar, ‘Alman Ajanı’ bile ilân ettiler!.. Ali Babacan ile de konuştum, aramızda bir güven ilişkisi gelişti” demiş…

Bu açıklamalar yenilir-yutulur değil ama, birileri de çıkıp; “Durum madem böyle idi, ne diye üç yıl sustunuz efendim!?” diye sorarlarsa, onlara ne gibi bir yanıt verir acaba?

Hastanelerle ilgili en ilginç tepki ise, Giresun AKP Milletvekili sayın Cemal Öztürk’ten geldi… Birkaç defa gittiği hastanelerde kendisine yapılan tekliflere isyan ediyordu: “Hastaneye gidiyorum, bana diyorlar ki; ‘Efendim gelmişken bir check-up yapalım, MR da çekelim, şu şu tahlilleri de yapalım’ diyorlar… İstemiyorum!.. Bu sefer de bana; ‘Parasını siz ödemeyeceksiniz ki, Meclis ödeyecek efendim’ diyorlar!.. Durduğum yerde illâ hastalık icat edecekler yahu” diyordu…

Köşe Yazarı sayın Necati Doğru, 19 Temmuz tarihli “Kalemin Gör Dediği” köşesinde bu konuyla ilgili aynen şunları söylüyordu: “Bilineni açıklamış oldu… Yeni yapılan hastaneler MR çekme garantisi, tahlil yapma garantisi, hasta garantisi ve hastalık garantisi verilerek yapıldı… Hastane üzerinden devleti hortumlama modeli, en sonunda iktidar partisi Milletvekilini de isyan ettirdi!..”

Aynı gün sayın Bekir Coşkun da yeni “Adalet Reformu” hakkında çok güldüğüm mizahî bir yazı yazmış ve şöyle diyordu: “…Yandaş gazeteler bedavadan ‘reform’ bulmuşken, manşet üzerine manşet atıyorlar; ‘Adli reform geliyor!.. Cumhurbaşkanımız el attı, adli reform kapıda!.. ‘Adli Reform’ için nasıl olsa iyi bir hukukçu kadrosu gerekiyor, ki o da var zaten: Burhanus Kuzuus, Sadullahyus Erginus, Bekiryus Bozdagusyus ve Bülenusyus Arınçus!.. Bu zihniyetten ‘Adli Reform’ bekliyorsanız eğer, aman haa, Allah muhafaza!..” diyordu…

Hiç bana bana bakmayınız, olup biteni sizlere yazdım, benden bugün hiçbir yorum filân beklemeyin; işte Halep, işte arşın; işte yazı, işte haberler!..       Sakin KOŞAR…

YAZARIN DİĞER YAZILARI